Her şeyi bilincimizle kazandık

Her şeyi bilincimizle kazandık

“Her şeyi tercihlerimiz sonucu kazandık ya da kazandırılmak zorunda bırakıldık” derken bile bir nezaket gösterisinde bulunsam da, maalesef bilincin bilincini kullanamamanın acısını pahalı ödemek zorunda kaldık. Bilinçli yapılmayan tercih, tıpkı herhangi bir üniversiteyi kazanmak hayalinin gerçekleşmesini beklemekten başka bir şey değildir. Bilinçli tercih, sadece başarı durumunuza göre üniversite seçmek değildir, tercihinde ilkler vardır ve bu aşamadaki tercihler önemlidir. Öğrenmek adına çalışmanın ne demek olduğunun tercihini yapamazsanız, neyi başaracağınızdan emin olamazsınız ve böyle bir durumda sizin varlığınızdan söz edilemez. Çünkü böyle bir durumda siz olamazsınız, olan sadece yanlış kararlarınızda.

Bilinçli tercihin insana kazandırdığı en önemli şey, bilinç mantığıdır ki, mutlaka doğru temellere dayanmasıdır. Bilincin esası da budur. Kendini geliştirmesiyle bilinç aşamasına gelmiş, doğrucu güveni yaratan insan olmaktır bilinçli tercih. Bilinçli tercih o kadar önemli ki, bunu insanın ne istediğini bilmesi olarak da açıklayabiliriz.

Özgüven eksikliği, kendinden emin olamayan karakteri tanımladığı gibi, doğru karar vermekte aciz kalır. Çünkü içinde bir takım endişelerin huzursuzluğunu yaşar. Her zaman ve her konuda yaşanan endişe dolu “acabalar” içerisindeki bocalamalar hiç bitmez, ta ki insanı bitirinceye kadar. “Buradaki bitkinlik pasif konumu karakter edinmiş silik kişiliklerdir.” Özgüveni anlamak özgüveni hissetmekle yakından ilgilidir.

Hissettiğini yansıtmanın pozitif heyecanı, insana doğru ve güzel cümleler kurdurur. Onun için özgüveni anlamak istiyorsanız, özgüven heyecanını hissetmeniz gerek. Bireysel yetenek ve becerilerin gücünü hissetmekle başlayan özgüven duygusu, mücadele ruhumuzu yükselterek bizi mutlak başarıya ulaştırır. Otoriteler bunu “mücadele ruhunun becerilerle ateşlenmesi” olarak tanımlıyor.

Başarmak konusunda insanın vardığı tepe nokta olarak düşünülen mücadele ruhunun ateşlenmesi, yanlış yapmamamız bilincini güçlendirerek hedefimize odaklanmamıza yardımcı olur.

Stres, özgüven duygusu güçlü olan karakterlere teğet geçer. Çünkü özgüven gücüne sahip insan yaşamdaki her türlü negatif olaylara karşı bile ayakta durmasını bilen, gerektiğinde zorluklara karşı koyan, her zorluğun üstesinden gelmesini bilen bir mücadele ruhuna sahiptir.

Özgüven öylesine güçlü bir duygudur ki, gerektiğinde insanın kendisiyle bile alay etme becerisini gösteren, koşulsuz olarak hayatı ciddiye aldığı kadar yasamla şaka yapan, hayalleri ve gerçekleri dolu dolu yaşayan güçlü bir karakteri simgeler.