İyiliğin iyi tarafı

İyiliğin iyi tarafı

İyiliğin iyi tarafı

İnsanın kendisini günahlardan arınmış biri olarak huzur içinde hissetmesi ilahi bir sevinçtir. Bu sevinç dolu duygu, insana öylesine yüksek duygular yaşatır ki, insan kuş gibi hafiflediğini hisseder, ayakları yerden kesilir, sırtındaki bütün yüklerin kalktığını, içindeki ilahi huzurun ailesi ve işine yansıdığını, yaptığı bütün işlerin iyi gideceğini hissederken kalbindeki sevgi büyüdükçe büyür.

Daha sevecen, daha hoşgörülü duygu dünyası içerisinde yaşamanın mutluluğu, insanın pozitif enerjisini artırdığı gibi, her işinin başarıyla sonuçlanacağını hissetmesi, inancın zaferidir. İyi niyetin hiçbir açıklaması olmamasına rağmen bu duyguları hisseden insanları hayatlarına ve iş yaşamlarına baktığımız zaman başarılı bir trend görüyoruz.

İyiliğin iyi tarafı

Jean Paul Sartre

Tarih Jean Paul Sartre’ı 20. yüzyılın en ünlü düşünürü olarak bildirir. Sartre varoluş kavramını ortaya atan, bunu kabul ettiren felsefesiyle kendisini kabul ettirmiş bir düşünür ve yazardır. Yarattığı “savaşma seviş” felsefesiyle insanların kendilerine iyilik yapması gerektiğini savunmuş bir düşünürdür. Dünyanın beğenisini kazanmakla birlikte, felsefesiyle oldukça tartışılan Sartre, yazdığı kitaplar nedeniyle Nobel Ödülü’ne layık görülmüş, ancak ödülü reddetmesiyle Nobel Ödülü kadar bir sürpriz daha yapmıştır. Herkesin şaşkınlıkla karşıladığı Sartre’a Nobel Ödülü’nü neden reddettiği sorusuna yine kendişine özgü felsefi bir yaklaşımla “Ben felsefemle insanlara iyilik yapmak istedim, iyiliğin karşılığı olursa iyilik iyilikten çıkar” sözleriyle yanıt vermiştir.

İyilik duygusu, içten gelen ve karşılıksız bir duygudur. Hepimiz durup dururken iyilik yapmak isteriz ve bu konuda herhangi bir seçimde bulunmayız, sadece içinde bulunduğumuz şartlar bizi iyilik yapmak konusunda bir yerlere götürür.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir