Oturarak çalışanlar için kilo vermenin yolları

Oturarak çalışanlar için kilo vermenin yolları

Laktoz ve glüteni bırakmalı mı?

Dyt. Bahar Aktan, laktozsuz ve glütensiz bir hayat düşünülemeyeceğini söylüyor ve ekliyor: “Diyet yapsanız da, sağlıklı besleniyorum deseniz de bir yerde mutlaka işin içine laktoz veya glüten giriyor. Ama şu olabilir; diyete başlayan kişiye ilk iki hafta glütensiz, laktozsuz bir beslenme programı hazırlanır. Böylece bağırsaklar biraz rahatlatılır ve kişinin vücudu ödemden kurtularak, bir arınma sağlanır. Ama sürekli bir şekilde her insanın laktozu hayatından çıkartması gerekmiyor. Sonuçta laktoz bir karbonhidrat türü. Öncelikle neyden dolayı kişinin bu süte intoleransı olduğunu anlamak gerekiyor. Laktozu sindiremediği için mi, yoksa proteinden dolayı mı? Kişinin şikayetlerini dinleyerek bunun ayrımına iyi varmak gerekiyor. Üstelik artık biliyoruz ki faydalı yağlar bizi koruyor, o yüzden light ürünler şu anda mercek altında.”

Öğle yemeğinde çalışanları bekleyen tehlikeler

En büyük tehlike toplu beslenme sistemlerinde yapılmış çorbalar, makarnalar, pilavlar ve tatlılar. Dyt. Aktan, “Nedense pek çok şirket beyaz yakaya değil de mavi yakaya yemek verir gibi yüksek kalorili, yüksek karbonhidratlı yemekler hazırlattırıyor” diye uyarıda bulunuyor. Aşırı un, yağ, krema eklenmiş çorbalardan uzak durulması tavsiye ediliyor. Makarna ve pilavın yerine, yoğurt veya salata raflarına gidilmesi gerekiyor. Meyve ve tatlının ana öğünde asla yenmemesi gerektiğini söyleyen Dyt. Aktan, zaten uyarılmış bir insülini, üstüne tatlı ya da meyve vererek daha da patlatacağınız uyarısında bulunuyor. Eğer yemekte doymadığınızı hissederseniz kendinize iki saat süre vermeniz, böylece sindirimin tamamlanması tavsiye ediliyor. Çünkü sindirim tamamlandığında kan şekerinin gerçekten düşük olup olmadığını anlayabilirsiniz. Tek öğünde her şeyi tüketmek yerine kendinizi gözlemleyip iki saat sonra bir ara öğün yapmak çok daha mantıklı oluyor. Dışarıda yiyenler ise genellikle kendi tercihlerini yapabildikleri için daha dengeli beslenebiliyor. Ayrıca dışarıda yiyenler akşam ne yiyeceklerini önceden kestirdiği için seçimini buna göre ayarlayabiliyor. Dyt. Aktan, “Öğlen sebze yediniz akşam ızgara-salata; öğlen ızgara yediniz akşam sebze. Ya da baktınız ki etli sebze yemeği yediniz, ne sebze miktarı sizin istediğiniz kadar değil ne et miktarı. Akşam ne yaparsınız? Yarım porsiyon kadar et, tavuk, balıktan biri, yanında buharda ya da ızgarada pişmiş sebze, salata, yoğurt bu kadar, bitti. Önemli olan dengelemek” şeklinde anlatıyor.

Hareketsiz kalmayın

Zayıflama sürecinde haftanın en az üç-dört günü egzersiz yapılması kilo vermeye yardımcı oluyor. Dyt. Aktan, en güzelinin ofisten çıkmadan önce bir küçük öğün yapıp, trafiği de atlatmak için iş yerinin yakınında spor yapmak olduğunu belirtiyor. Eğer yakınlarda bir spor merkezi yoksa ve üç saati aşan bir süre oturduysanız hemen kalkıp hareket edebilirsiniz. Bir kat yukarı veya bir kat aşağı; önemli olan nabzı yükseltmek.

“ÇİKOLATAYI ASLA BIRAKAMAM!”

Özellikle ofis çalışanı kadınlarda stresi yenmek adına ödül mü ceza mı olduğu belli olmayan tatlı krizleri, çikolata atakları yaşandığını söylüyor Dyt. Âktan: “Çekmecemde çikolata olmazsa yaşayamam’ deyip de bundan kurtulduğuna çok mutlu olan danışanlarım var. Genelde diyete başlanırken hemen ödül de istenir. Kime ödül? Bence sana ceza, ödül falan değil. Burada ödül-ceza mekanizması çok fena birbirine girmiş durumdadır. Uyuşturucu kullananlar bu maddeden haz alır, haz artar ve bir süre sonra düşüşe geçer. Dozu ne kadar artırırsan, düşüş o kadar dramatik olur. Çikolata da benzer şekilde…. Bir süre sonra çok büyük pişmanlık yaratır.”

UYKU SAATİNİ AYARLAMAK

Diyetisyen Bahar Aktan, akşam yemeğini ayarlarken uykuya geçilen saatin büyük önem taşıdığını belirtiyor ve ekliyor: “Kişi akşam yemeğini 9’da yiyebilir ama bu durumda saat ll’de uyumamalı. Uyku saatiyle yemek saatinin arasındaki farka göre yemeğin yoğunluğunu ayarlamakta fayda var. 8-9’da yemek yiyecek ve 12’de yatacak ise bir ara öğün koymaya gerek yok. Akşam yemeğinde de hafif, ton balıklı bir salata yenilebilir.

HAVALANDIRMA SISTEMLERİ SU KAYBETTİRİYOR

66 Ofis çalışanları, özellikle de plaza çalışanları merkezi havalandırma sisteminden dolayı gün içerisinde derilerinden çok fazla su kaybediyor. Özellikle yaz aylarında su kaybının şiddeti artabiliyor. Çünkü klimaların şiddeti biraz daha artıyor. Plaza çalışanının, çay ve kahveden ayrı olarak günlük 2-2,5 litre su içmesi tavsiye ediliyor. Su içilmemesi metabolizmayı da ciddi anlamda yavaşlatıyor. Su içmeyen insan çok zor yağ kaybediyor, dolayısıyla zor bir kilo verme süreci yaşıyor. Dyt. Aktan, bağırsakların diyete başlandığında zaten etkilendiğini, az su tüketimiyle kabızlığın daha da farklı boyutlara taşınabileği uyarısında bulunuyor. O yüzden özellikle diyet yaparken bol su tüketmek gerekiyor. Su içmekte zorlananlara ise normalde içtikleri çayı hazırlarken suyun içerisine çayı sadece bir kere batırıp çıkarmaları tavsiye ediliyor. Böylece o içilen demlenmiş bir çay değil, çok az miktarda diüretik etkisi olan su oluyor.

Deran Çetinsaraç




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir