Zıpkınla balık avını yapanların sayısı her geçen yıl artıyor

Zıpkınla balık avını yapanların sayısı her geçen yıl artıyor

BİR elinde oltası, diğer elinde kovası, sabahın ilk ışıklarından akşamın geç saatlerine kadar olta sallayarak kovalarını doldurmaya çalışan balık müdavimleri sahil kentlerinin alışılmış görüntüsüdür. Olta avcılığı, balık avlamanın sadece bir türü. Bireysel balık avcılığının giderek yaygınlaşan bir türü de zıpkınla balık avı. Oltayla balık avı herkesin yapabileceği bir etkinlik iken zıpkınla balık avı sadece balık adamların yapabileceği bir faaliyettir. Zıpkınla balık avcılığı oldukça zorlu bir sportif etkinlik. Disiplin, cesaret, ün hazırlık, deniz ve denizcilik hakkında bilgi birikimi gerektiren bir spor. Sporcu sadece rakiplerle değil doğa koşullarıyla da mücadele ediyor. Bu sporun seyircisi yok; etkinlik sonunda avlanılan balık miktarıyla sporcunun başarısı ölçülüyor..

Türkiye’de zıpkınla balık avı, Ege ve Akdeniz’de yapılıyor. Bu sporu uygun malzeme kullanılması halinde yılın 12 ayı yapmak mümkün. Kaş, Ayvalık, Çanakkale dalış için uygun bölgelerin başında geliyor. Kitlesel turizm yapılan bölgelerde ise güvenlik nedeniyle zıpkınla balık avı yapılamıyor.

Sahil Güvenlik tarafından avlanma yasağı olmayan iç sular ve deniz kıyılarında, plajlarda, liman içinde, güvenliği tehdit etmeyecek bölgelerde Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) talimatları ve Tarım Bakanlığı’nın belirlediği kurallar kapsamında avlanma yapılabiliyor.

Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Şili ve Peru zıpkınla balık avı branşında aktif ve başarılı ülkelerin başında geliyor. Ülkemizde ise bu etkinlik giderek taban kazanıyor.

HEM AMATÖR, HEM PROFESYONEL

Ağ balıkçıları için 1 Mayıs ile 1 Eylül arası balık avlama yasağı olsa da, bu zıpkınla balık avı sporcuları için geçerli değil. Federasyon yarışmalarında bölge seçildikten sonra vurulmaması gereken balıkların listesi çıkarılıyor. Avlanacak balıkların, belli bir gramdan yüksek olması şartı aranıyor. Örneğin, Tarım Bakanhğı’nın genelgesinde orfoz her mevsimde avlanması yasak balık türlerinden.

Türkiye’de zıpkınla balık avı sporuna her yıl ilgi artarsa da, yine de istenilen seviyeye ulaşabilmiş değil. Zıpkınla balık avını, amatör ya da profesyonel olarak yapmak mümkün. Bunun için belirlenmiş teorik ve uygulamalı eğitimlerden geçmek gerekiyor. Çünkü güvenlik kurallarına uyulmadığı takdirde dünyanın en tehlikeli sporlarından biri haline gelebiliyor. Sporu yapacak kişiler için başlangıç ekipman fiyatı 2.500′ den başlarken, profesyonel bir zıpkıncı için bu rakam 5 bin TL’ye kadar çıkıyor. Dalış elbisesi, maske, şnorkel, eldiven, patik ve serbest dalış paleti ve zıpkın, ağırlık, kakıç ve dalış bıçağı, bu sporun temel malzemeleri olarak sıralanıyor.

LİSANSLI 2 BİN 256 SPORCU

Sualtında yapılan tüm branşların sporcu lisansları Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) tarafından tek bir belge dahilinde veriliyor. Türkiye’de şu an itibariyle 1.479’u erkek, 777’si kadın olmak üzere toplam 2 bin 256 faal lisanslı sporcu mevcut. Zıpkınla balık avı branşında federasyonda birinci kademede 38, ikinci kademede 34 olmak üzere toplamda 72 antrenör görev alıyor. Bu branşta eğitim veren kulüp sayısı ise 15’in üzerinde. İstanbul’da dört, Zonguldak’ta iki olmak üzere Ankara, Aydın, Balıkesir, Bartın, Bursa, İzmir, Manisa, Muğla ve Trabzon’da eğitimler veriliyor. Spor kulüplerinin zıpkınla balık avı kursu verme gibi bir faaliyeti henüz yok. Eğitimleri balık avı antrenörleri spor kulüpleri bünyesinde ya da bireysel olarak veriyorlar.

GÜVENLİK ÇOK ÖNEMLİ

Zıpkınla balık avını yapanların sayısı her geçen yıl artıyor. Federasyondan alınan sualtı sporları lisansının yanı sıra, Tarım Bakanlığı’nın ilgili birimlerinden de av yapmak için başvuruda bulunan kişi sayısı oldukça yüksek. Sporu yapacak kişilerin avlanabilecek balıklar listesini bilmesi ve sualtı canlılarını tanıması şart. En önemlisi nefesli dalış konusunda eğitim almaları gerekiyor. Güvenlik her zaman ön planda tutuluyor. Spora başlayacaklar için, kişinin zihinsel problemi, dolaşım sistemi problemi olmaması, beden ve ruh sağlığı aşısından iyi olması, ilaç bağımlı-. lığı olmaması, ısıl korumaya karşı ’ mutlaka uygun dalış kıyafetinin olması, yüzme bilmesi ve 16 yaşım doldurmuş olması gerekiyor. Zıp-kınlı balık avı, amatör olarak balık adam kıyafeti, palet, şnorkel, maske, orta seviyede zıpkınla uzun yıllar yapılabiliyor.

TEHLİKELİ YANLARI DA VAR

15 yıldır sualtı sporlarıyla uğraşan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Zıpkınla Balık Avı Teknik Kurul Üyesi ve Zıpkınla Balık Avı Antrenörü Ayhan Kasap, bu spora merak sonucu başlamış. Sonrasında ise profesyonellikten eğitmenliğe adım atmış. Son yedi yıldır da antrenörlük yapıyor.

Serbest dalış antrenörlüğü de yapıyor. Su altı sporlarının hemen her branşını tanıyor. Kasap’a, zıpkınla balık avı sporcusu olmak için hangi belgelere ve eğitimlere sahip olmak gerektiğini sorduğumuzda şöyle anlatıyor:

“Zıpkınla balık avı antrenöründen iyi bir eğitim almak şart. Eğitim sonunda TSSF Sualtı Sporları Lisansı alınıyor. Federasyon teknik kurulu olarak birtakım çalışma-lar yapıyoruz. Çünkü paleti ayağına geçiren, tüfeği eline alan herkes avlanabiliyor. Bunun kurallarını koymak istiyoruz. Kimisi zevk, kimisi spor için yapıyor. Eğitim almadan yapılırsa ölümlerle karşılaşma riski olan bir spor. 1-10 metre arası, basıncın en çok fark edildiği, tehlikeli olduğu yerdir. Bunu bilmeyenler için ciddi bir risktir. Basınca maruz kalırlar, baygınlık geçirirler. Vertigo ve karbondioksit birikmesi olur.”

İKİ YILLIK EĞİTİM GEREKLİ”

Sporcu olmanın yanı sıra bu branşta antrenör olmak isteyenlerin izleyecekleri ilk yol federasyonun açtığı kurslar. Zıpkınla balık avı, voleybol gibi olimpik spor dalı olmadığı için üniversitelerde, spor bilimleri akademisinde ders olarak gösterilmiyor. Örgün eğitimde yıllara yayılan eğitim ve dersleri 1.5 aya sıkıştırarak hızlandırılmış antrenörlük kursları düzenleniyor. Teorik eğitimlerin yanı sıra havuzda pratik eğitimler veriliyor. Ardından sınavlar yapılıyor ve geçenler birinci kademe, yani antrenör yardımcısı oluyor. Antrenör olmak için ikinci kademe eğitim ve sınavlarını vermek gerekiyor. Spor kulüpleri ikinci kademe antrenör şartı ile ulusal yarışmalara sporcularını dahil edebiliyor. Antrenörler spor kulüpleri dışında bireysel olarak da sporcu eğitimleri verebiliyor. Kasap, İstanbul’un zıpkınla balık avı için uygun bir il olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Deniz trafiğini az olduğu yerleri tercih ediyoruz. Marmara Denizi, Adalar, Anadolu Kavağı, pratik eğitim için ideal yerler. Buralarda dalış eğitimi veriyoruz. İstanbul Boğazı’nda dalış yapmak yasak. İstenirse de özel izin almak gerekiyor.” Eğitimler genellikle sabah saatlerinde yapılıyor.

Kurslarda akşam teorik dersler, sabahları pratik eğitim şeklinde geçiyor. Kursiyerler yüzme, dalış ve nefes teknikle-öğrenirken uygun şartlarda önce havuz, sonra deniz etaplarını geride bırakıyor. Kasap, İyi bir eğitim için iki yıl gerektiğine vurgu yapıyor. Zıpkınla balık avının sezonu yok ancak, fırtınalı havalarda dalış yapılması sakıncalı görülüyor. Kasap, kursun maliyetleri hakkında, “Kendi kulübümdeki arkadaşlarıma bu kursları ücretsiz olarak veriyorum. Parayla verilebilecek bir eğitim olduğuna inanmıyorum” diyor.

KURALLARA UYULMALI

45 yaşında olan ve zıpkınla ilk kez 1988’de Edremit Akçay’da tanışan Zıpkınla Balık Avı Milli Takım Antrenörü Sedat Osmanoğlu 31 yıldır bu sporu yapıyor. “Başladığım dönemlerde Çin yapımı ürünler yoktu. Avrupa’dan gelen ve özellikle yerli üretim deniz malzemeleri çok kısıtlıydı” diyerek spora zorlu şartlarda başladığını anlatıyor ve ekliyor: “Türkiye, zıpkınla balık avı eğitimi ve sualtı avcılığı anlamında adeta bir cennet. Tüm denizleri ve havuzlarında uygulamalı ve teorik eğitimler verebiliyoruz. Dört yılda bir belirlenen Tarım Bakanlığı’mn amatör balıkçılık sirkülerine göre uygulamalı derslerimizi gerçekleştiriyoruz. Amatör zıpkınla balık avı sirkülerine göre zıpkınla balık avı, ülkemizde 12 ay boyunca serbest olarak yapılıyor. Tek önemli nokta, yasaklı türler avlanamıyor. Balıkları, merali balıklar ve göç balıkları olmak üzere iki grupta değerlendirmek mümkün. Göç dönemleri ve kış mevsimi, balıklar yağlandığı için avlanma için uygun takvimdir. En önemli kural, üreme döneminde avlanma yasağına mutlaka uyulmasıdır.”

BAŞLANGIÇ MALİYETİ 2.500 TL

Osmanoğlu, 2000’li yılından önce zıpkınla balık avı malzemelerinin zor bulunduğunu ve pahalı olduğunu söylüyor. Günümüzde yerel üreticilerin ve ithalatçıların piyasaya girmesiyle, malzeme fiyatları ucuzlamış ve ulaşılabilir seviyelere gelmiş. “Başlangıç olarak yerli üretim malzemelere 2.500 TL harcayarak gerekli ekipman alınabilir. Kişinin alım gücüne göre bu rakam artabiliyor. Zıpkınla balık avı için başlangıç malzemeler, maske, şnorkel, eldiven, patik, kurşun kemer, zıpkın, palet, balık teli, dalış şamandırası, dalış elbisesinden oluşuyor” diyor Osmanoğlu.

Türkiye’de bu spor branşına erkekler kadar kadınlar da ilgi gösteriyor. TSSF’nin her yıl bölge ve Türkiye şampiyonlukları düzenlemesi, özel yarışların yapılması, milli sporcularımızın dünya ve Avrupa şampiyonluklarına katılımı, bu sporun yaygınlaşmasına ve katılımların artmasına katkı sağlıyor. Osmanoğlu, “Bu yıl Danimarka’nın Svendborg şehrinde düzenlenen 32. Avrupa-Af-rika Şampiyonasında Milli Takımı’mız üçüncü olarak ilk uluslararası madalyasını aldı” diyerek spordaki başarıyı özetliyor.

DOĞRU EKİPMAN, HIZ, KONDİSYON

İstanbul Üniversitesi Sualtı Teknolojisi’nden mezun  Zıpkınla Balık Avı Milli Sporcusu Selim Konya, Gökçeada Dalış Merkezi’ni işletiyor. Zıpkınla balık avında milli takım forması altında iki kez dünya şam-piyonu, iki kez de Avrupa Şampiyonası’na katılmış.

“Gökçeada’nın sualtı dünyası kayalıklı ve zor. Bu zorlu şartlar, bugünkü yarışlarda benim için bir avantaj oldu. Bu sporun zor yanlan var. Hem nefes tutuyorsunuz hem de balık avlamaya çalışıyorsunuz” diyen Konya, kişinin limitlerini bilmesi gerektiğine vurgu yaparak şunları anlatıyor: “Beş saatlik bir yarışmada gücünüzü eşit bir şekilde kullanmalısınız.

Hızlı olmanız ve kondisyonunuzun da buna uygun olması gerekir. Kullandığınız ekipmanın da kalitesi önemli. Yarışma yapılacak bölgeye önceden gidip bu bölgelerde antrenman dalışları yapıp balıkların yoğun olduğu bölgeleri tespit etmek, yarışmada uygulanacak stratejinin ana temelini oluşturur. Kısaca özetlersek bu sporda, doğru strateji, doğru ekipman, hız, kondisyon, av-Mü İÜ cılık becerisi ve şans gerekiyor.”

“YİYEBİLECEĞİ BALIĞI AVLIYOR”

Zıpkınla balık avcılığı bazı çevrelerce ya da kişilerce tepkiyle karşılanıyor. Yapılan avcılık balık katliamı olarak görülse de, sporcular ve antrenörler bu bakış açısının yanlış olduğunu söylüyor. Konya, “Zıpkınla balık avında bazı sınırlar vardır. Bir kere kişi yüzeyde ciğerlerine aldığı havayla sualtına iner bu yüzden dipte kalabileceği süre sınırlıdır. Ayrıca seçici avcılıktır” diyor ve dalıcının yiyebileceği balığa zıpkın attığım söylüyor.

Ayrıca, “Diğer av yöntemleri öyle değildir. Denize atılan ağ tüm balıkları tutar, bununla da yetinmeyip, caretta caretta, karabatak kuşu, fok ya da yunus gibi canlılara da zarar verirler. Bir de tüp ya da her hangi yapay hava kaynağı kullanıp elinde zıpkınla dalan ve bu işi gece ışıkla yapan bir kesim vardır. Zıpkınla balık avı sporu yapanlar bu sorumsuz avcılarla karıştırılır. Bu da kabul edilemez” diye de altını çiziyor.

Ekipman üreticileri

Yerli markalar: İmrossub (dalış elbisesi), Apnea (her türlü ekipman), Hydrsub (dalış elbisesi), Fondip (palet), Turksub (palet).

Yabancı markalar: Beuchat, Cressisub, Mares (bu üç marka her tür zıpkınla balık avı ekipmanı üretiyor), Aqualung (maske), Teknosub.

Doç. Dr. Şahin ÖZEN / Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı
“Antrenörlere eğitim merkezi açma yetkisi tanıyacağız”

Sualtı branşlarını tek bir lisans çatısı altında topladığımız için zıpkınla balık avında şu kadar sporcumuz var demek doğru olmayacaktır. Zıpkınla balık avı eğitim merkezi açmak için yönetmelik çıkarma çalışmalarımız var. İkinci kademe ve üstü antrenörlerimize bu eğitim merkezlerini açma yetkisi tanıyacağız. Tarım Bakanlığından zıpkınla balık avı belgesi alanların, avlanma ve serbest dalış konusunda temel eğitim almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Güvenli dalış ve bilinçli avlanmak için bu eğitimleri çok önemsiyoruz.

1990’lı ve 2000’li yıllarda balık avcılığı malzemeleri çok pahalıydı. Malzemelerin çoğu şimdi yurtiçinde de üretiliyor. Bu uğraşıyla ilgilenmek isteyen birçok insan artık malzemelere rahatlıkla sahip olabiliyor. Örnek vermek gerekirse, günümüzde iyi bir tenis raketi, zıpkınla balık avından daha pahalıya geliyor.

Eğitim Veren Spor Kulüpleri




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir