Konuşarak Yönetmek

Konuşarak Yönetmek

Yönetimin püf noktası konuşarak yönetmektir. Sizin ne düşündüğünüzün önemi bir yere kadardır, çünkü söyledikleriniz sizin gerçek yanınızı belirler “en azından aksi olmadığı takdirde”.

Söylediklerinizin yapılma becerisi; ses tonunuzdan konuşma şekline, söyleniş şeklinden ses renginize kadar etkili olan birçok şey vardır. Buradaki bütünlük ve kalite size konuşarak yönetmek becerisi kazandırır.

Konuşarak yönetmek becerisi, aslında her insanın kazanması gereken bir özellik, çünkü konuşarak yönetmek önemli bir gereksinimidir. Konuşarak yönetmek iletişim sanatının tepe noktasıdır. Konuşma becerisi olmayan insanların yönetme gibi bir lüksleri olamaz, olsa da başarılı olamazlar. Konuşarak yönetmenin altında insanlara gereken değerin verilmesi, içlerindeki pozitif enerjinin açığa çıkarılarak kullanması, tıpkı bir sihirbazın gücü gibidir. Kalitenin başlangıç noktalarından birisinin iletişim sanatı olduğu düşünülürse, iletişim becerisinin ne demek olduğu kolayca anlaşılır.

Konuşarak Yonetme Becerisi

Yaptığım eğitimlerde en çok ilgi duyulan ve en çok soru sorulan konuların başında güzel/etkili konuşmak geliyor. Herkes güzel konuşmak, konuşmasını iletişim sanatıyla süsleyerek insanların beğenisini kazanmak istiyor. Bunun iki nedeni olduğunu tespit ettim. Birincisi işin edebi yani şiirsel yanından keyif almak… İkincisi işini yönetmek konusunda etkili konuşarak saygın bir tablo imajıyla yönetim başarısı sağlamak! Aslında ikisi de mantıklı! Yapılan işte daha iletişim aşamasında başarılı olarak saygınlık kazanmak ve dinlenen kişi olmak isteğinden kaynaklanıyordu.

Konuşmanın gücü

Konuşarak yönetmenin sihirli gücünü kullanan insanlar, alanlarında oldukça ciddi pozisyonlara gelmiş kişilerdir. Bunlardan birisi de Coca Cola’nın başında olan Muhtar Kent’tir. Muhtar Kent konuşarak yönetmek konusunda çok başarılı bir örnektir. Coca Cola’nın başına geldiğinden beri gösterdiği performansla 126 yıllık geçmişinde Coca Cola’yı daha ileriye taşıma gururuna sahip nadir liderlerden biridir. Muhtar Kent’i başarıya götüren kriterlerin başında elbette ki bilgi birikimi ve deneyim gelmekteydi. Daha sonra konuşmalarından algıladığım kadarıyla bu işin büyüsünün, inanılmaz inanç gücü ve sevgi olduğu beni oldukça duygulandır-mıştı. Düşününce, “başarının arkasında başka ne olabilir ki” diye geçmişti içimden.

Güzel/etkin konuşmak başlı başına bir eğitim gerektirir. Ancak her konuda olduğu gibi, insanın bir şeyi istemesi ve istediği o şeyden keyif alması önemlidir. Eğer güzel konuşmak isteniyorsa güzel konuşma konusunda % 50 şans kapısı aralanmış demektir. Güzel konuşmanın birinci dersi önce etrafınızdaki konuşulanları çok dikkatle dinlemelisiniz, bir takım yargılarda bulunmalısınız ve kendinizce güzel bir konuşma yöntemi belirlemelisiniz. Bunun yanında mutlaka konuşurken kendinizi kayıt ederek konuşmalarınızı defalarca izlemelisiniz.

Konuşarak yönetmek, tıpkı bir orkestrayı yönetmeye benzer. Konuşarak yönetmekte ilk hedef, her çalışana ayrı ayrı değer vermek ve bunu çeşitli motivasyon şekilleriyle hissettirmektir. Her çalışanın tek tek aktif katılımıyla farklı seslerin, çok sesliliğe dönüşmesini sağlayarak birlikteliğin görkemini ortaya çıkarmaktır.

Konuşarak yönetmenin birinci kuralı örgütsel başarıdır. Amaç bireysel başarıyı, ekip başarısına dönüştürmektir. Çünkü örgüt başarısı, çalışma sektörünün en büyük gücüdür. Bu güç sağlandığı takdirde, her çalışanın içsel enerjilerini kullanarak bireysel yaratıcılıkları ve birliktelikten doğan sinerjiyle eşine nadir rastlanan başarılar sağlanmaktadır.

Yapılan gözlemlerde örgüt başarısını sağlamanın birçok kuralı var, bunlardan birisi de iletişim büyüsüdür. İletişim büyüsünün vasıfsal üstünlüğü ise, konuşarak yönetmenin üstün farklılığıdır. Ancak bu konuda başarılı olabilmek için, iletişim konusunda çalışarak beceri geliştirmek ve iletişim sanatına farklı bireysel özellikler katmaktır. Bunu sağladığınız takdirde, konuşmanın hipnozu gücüne ulaşarak, konuşmanın sihirli gücüne sahip olabilirsiniz.

Konuşma becerisi, insanı başarıya götüren yolda en önemli silahlarından birisidir. Çünkü olası problemler karşısında insanın kendisini savunacağı en önemli gücüdür. Bu savunmayı stres karşısında yapanlar ise, stresle başa çıkma konusunda başarılı insanlardır. Nasıl yapılacağını merak ediyorsanız işte yanıtı:

“Stres karşısında en büyük güç, insanın beyniyle konuşarak stres nedenlerini sorgulaması ve yanıtlamasıdır.”

Konuşarak yönetmenin sihirli özellikleri

• Sevgi

• Saygı

• İstek

• Bilgi

• Ses rengi

• Konuşma şekli

• Vizyon

• Hakimiyet

• Güçlülük

• Nezaket

Bunlar konuşarak yönetmenin püf noktalarıdır. Belki de insanları yapmak istemedikleri bir konuda ikna edeceksiniz. Belki karşı görüş belirteceksiniz, bunun için yukarıdaki konuşmanın sihirli özelliklerinde başarı sağlandığı takdirde, konuşmanın hipnoz gücünü kullanabileceğinizi ve karşınızdaki kişileri hipnotize edebileceğinize inanabilirsiniz. Konuşma sanatının hipnoz gücünü kullanarak örgütünüzü istediğiniz gibi yönlendirebilir, örgüt elemanlarının güçlerini pozitif kullanmalarını sağlayabilir, yaratıcılık becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir ve verimlilik güçlerini yükselterek hayallerinizdeki başarıya ulaşabilirsiniz.

Konuşarak yönetmede çok dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Dünyanın en güzel/etkili konuşanı olabilir, dünyanın bir numaralı işletmesinin bir numaralı lideri olabilirsiniz; ancak konuşmanızın temeli biz esasına dayanmalıdır. Kendinizi ekibinizin yerine koymalı, onların adına düşünmeli ve onları düşündüğünüzü onlar adına aldığınız pozitif kararlarınızı hissettirmelisiniz. Konuşmalarınızda ben sinyali verirseniz, sizi dinleyenler sadece sizi dinler görünürler, ama size asla inanmazlar.

Küreselleşme ve iletişim gücü

Küreselleşen dünyada iletişim neredeyse ilk sırada yer alıyor. Birbirini tanımaktan, sorunların giderilmesine, ihtiyaçtan paylaşmaya, ihracattan ithalata kadar tüm anlaşmalarda birincil öncelik konuşularak yapılıyor. Gereksinimler sizi bir yere kadar yönlendirir. Asıl olan ihtiyaç yaratmak, rekabet etmek ve kaliteli bir sistem oluşturmak imajı kazanmaktır. Bu aşamadaki en büyük güç iletişim sanatının konuşma gücüdür.

Konuşarak yönetmenin başarısı için konuşma teknikleri çok önemlidir. İçeriğinde insanın kalbini titreten ses tonu, insanı başka dünyalara götüren ses rengi, kelimelerin anlamının daha öncesine göre çok farklı tonlarda olması, cümlelerin anlamının hiç duyulmamış vurgulamalarla insanı esir aldığı, konunun şiir dinletisi gibi algılandığını başarabildiğiniz zaman etkili ve güzel konuşabilirsiniz demektir.

Güzel konuşma konusunda alınması gereken birçok eğitim, çok yönlü ve farklı uygulamalar gerektirir. Ancak önce yetisel becerinin bilinci gerek; yani “ben güzel konuşabilirim, güzel konuşmalıyım, bunu çok istiyorum” diye kendisine gönülden inanmalıdır. Konuşma şekli, ses rengi, diksiyon, artikülasyon, fonetik gibi konulardaki eğitim meraklıları için oldukça başarılı olmaktadır. Yani meraklı olmak önemli bir avantajdır. Ancak güzel konuşma konusunda gizem, insanın içindeki güzel konuşma isteğinin dayanılmaz arzusuyla gerçekleşir. Güzel konuşma arzusu yaşayan insan, bu konuya duyduğu şiddetli ilgiyle iyi bir dinleyici, başarılı bir gözlemci özelliğiyle kendini eğitip, güzel konuşma konusunda oldukça ciddi bir mesafe kaydeder.

Güzel konuşmaya çalışırken karşımızdakilerin bizim için çok iyi şeyler düşüneceğini zannederiz ve konuşmalarımızda farklı tavırlar sergileyerek kullandığımız kelimelerle hava vermeye çalışırız. Bunu öylesine içten ve inanarak yaparız ki, amaç karşımızdakini etkilemenin iki katı kadar bunu kendi egolarımızın tatmini için yaparız. İşte farkında olmadan bize hakim olan beynimizdeki megalomanca düşünce, bir çok konuda olduğu gibi güzel konuşmanın özellikleri dışına çıkılır ve güzel konuşmayı fanteziye dönüştürür ki bu da güzel konuşmadan başka her şeye benzer. Bu davranış başlangıçta pek olumsuz karşılanmaz, çünkü daha işin başıdır, öğrenilmesi gereken çok şey vardır. Güzel konuşma, güzel ve etkili konuştukça kendisini yenileyen ve başarılı bir iş yapmanın özgüvenini hissettirir.

Mutlu zamanlarımız

En çok küçük şeyler bizi mutlu eder, her ne kadar büyük şeyler hayal etsek de!

İnsan genellikle mutlu olduğu zamanlar daha çok konuşur ve en çok iyi şeyler duyduğunda pozitif enerjisi yükselir. Kullandığımız kelimeleri duygularımızla süsleyerek, anlatmak istediklerimize vermek istediğimiz anlam konusunda bir hayli çaba harcarız. Söylemek istediklerimiz kadar içimizdeki duygularımız da konuşma şeklimizde etkili olur.

Liderler tarihini araştırdığımız zaman, liderliğin ardında konuşma gücünün çok etkili olduğunu hemen fark ederiz. Liderin kullandığı kelimelerin gücü, konuşma şeklindeki farklılık, karizmatik konuşma şekli, egzotik ses tonu ve bütün bunları ikiye katlayan inanç yüklü ve heyecanlı anlatım tarzları insanları sonunda ölüm olsa bile peşlerinden sürüklemeye yetmiştir. Konuşmadaki etkinlik denince, konuşma gizeminden söz etmek gerek. Etkin/güzel konuşma karşınızdakini esir almak demektir. O artık size inanan, size saygı duyan, dediklerinizi yerine getirmeye hazır, sizinle her yolculuğa çıkmaya hazırdır.

Bir ülkenin kültür seviyesini anlamak için bir çok kriter vardır. Sanata verdiği değer, sinema ve tiyatro aktiviteleri, teknolojik güç, ekonomik seviye, eğitim politikası gibi özelliklerin yanında, iletişim sanatına gösterilen özen de önemli yer kaplamaktadır.

Çalışma hayatımın bir bölümünün yönetici olarak geçtiği, çok uluslu şirketin iletişim sanatı konulu eğitiminde eğitimci konuşmasına bir soruyla başladı Soru:

“Lider olmak istiyor musunuz?”

“Evet”yanıtlarımızı beğenmiş şöyle devam etmişti.

“O zaman güzel/etkili konuşmak gerek demiyorum, çünkü güzel konuşmak zorundasınız, yoksa gerçek lider olamazsınız.”

Beş gün süren eğitim başarılı geçmişti ve çok keyif almıştım. Eğitim bittiğinde aklımda şu cümle kaldı: “Güzel konuşmak zorundasınız, yoksa gerçek lider olamazsınız.”

Öğrenmenin çok farklı yöntemleri var; ama eğitimcinin büyüsü kadar güçlü ve daha mükemmel bir yöntem yoktur. Konuya gösterdiği özen, konsantrasyon, konuşma ve beden dilindeki başarısı, ses gizemi, diksiyonu, artikülasyo-nu, empatisi, kurduğu frekans ve daha birçok pozitif özellik etkili olmaktadır. Bütün bunların dışında eğitimcinin sıra dışı özelliği (marjinalitesi) olarak kabul edilen bir şey daha var ki, o da anlattıklarını bir cümlede toplayarak vurucu ve insanı yaralayıcı mesajlar vermesidir. İşte; “Güzel konuşmak zorundasınız yoksa gerçek lider olamazsınız.” cümlesi de bunlardan biriydi ve o bir cümle beş günlük eğitime bedeldi. Eğitimler sonu alınan geri dönüşlere bakıldığında, bu tür eğitimcilerin etkili oldukları ve sıkılmadan dinlenmelerinin yanında, alınanların unutulmadığı ve kullanıldığı kanısına varıldı. Amaç da buydu zaten; iz bırakmak, unutmamalarını sağlamak ve alınanların kullanılmasıydı.

iletişim sanatında konuşmanın bu kadar etkili olacağı hiç aklıma gelmemişti. Güzel/etkili konuşmanın öneminin farkındaydım, her şeyden önce insana kişisel marjinalite/ sıra dişilik kazandırıyor, imaj oluşturmak açısından önemli bir kriter diye algılanıyor ve konuştuklarınız dikkatle dinleniyordu.

Ama bu eğitim bana daha farklı bir şey öğretti, güzel konuşma bir iletişim sanatıydı ve iletişim sanatı konusundaki beceri, insana artı değer kazandırarak bilinç altı düşünce gücü, yaratıcılık, motivasyon, kalite gibi daha birçok değerlerin farkına varmamı sağlamıştı. İçimdeki gücün farkına vararak ve o güç sayesinde kendimi iyi hissederek kazandığım içsel pozitif enerji sayesinde güzel ve etkili konuşma konusunda kendimi sürekli geliştirmeye çalışıyordum.

Önemli olan bir şeyi nasıl yaptığın değil, nasıl yapmak istediğindir. Bu konuda yapacağımız araştırmalar sonucu karar merkezi beyin gücümüzün danışma evresini devreye sokarak, öncelikle varacağımız ön hazırlık safhasını hazırlamaktır. Çünkü ön hazırlık aşamasındaki araştırmacı işlerlikle başlayan zihinsel iletişim, düşünce ve sonuçlandırma sisteminin doğru bilgilerle donatılması bizi daha sağlıklı karar vermemiz konusunda doğru şekilde yönlendirir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir