Kan Gruplarına Göre Ne Yenmeli, Ne Yenmemeli?

Kan Gruplarına Göre Ne Yenmeli, Ne Yenmemeli?

KAN GRUPLARI VE MİZAÇLAR

Elbette insanları hazım hassasiyetleri bakımından sadece dört gruba ayırmamız mümkün değil. Bugüne kadar belirlenebilmiş kan çeşidi yaklaşık 125 bin civarındadır. Tabii ki temelde insanlar dört grupta toplanırlar ve bunlar da kendi içlerinde (Rh +) ve (Rh-) faktörleri ile ikiye ayrılırlar. Ayrıca her kan grubunun aslında ikili çiftler yani AA-AO; BB-BO; AB ve 00 yapıda bileşkeler halinde olduğunu da ifade edersek Rh faktörü ile birlikte toplam 12 farklı gruptan söz edebiliriz.

Bu tasnif, kan alıp vermede hâlâ temel kriterdir ama beslenme konusunda artık salt kan gruplarmı esas almak yetersiz bulunmaktadır. Bugün artık detaylı tahliller göstermektedir ki aynı kan gruplarında bile hazım açısmdan farklı hassasiyetler görülebiliyor. Sanırım bu hazım olayı, insanın barsak florası ile doğrudan ilgilidir. Barsak florası da nerede ise kişiye özgü bir yapı olduğu ve kişinin alyuvarları ekseninde şekillendiği için besinlerin hazmı da kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor. Bu çeşitliliğe rağmen yine de gıdaları belli kan gruplarına göre kategorize etmek ve ona göre tüketmeyi esas almak mümkündür.

Ne Yenmeli Ne Yenmemeli

Çok çeşitli motor sistemleri olmasma rağmen temelde, motorların motorin, dizel, süper ve kurşunsuz benzinle çalıştığım bildiğimiz gibi insanların da hazım sistemleri belli ilkelere ve prensiplere sahiptir.

Eski tabipler insanları mizaçlarına göre ayırmışlar ve ona göre tedavi uygulamışlar. Onlarda temel mizaç sayısı dörttür: Balgamı mizaç, Demevî mizaç, Safravî mizaç, Sevdavî mizaç. Fakat hiç kimse tek başına ve tamamen şu veya bu mizaçtan olmuyor. Herkes, bu mizaçların belli oranda karışımından müteşekkil bir yapı arz ediyor. Bu mizaçların belli orandaki bileşkelerine göre eski hekimler 64 çeşit temel mizaç olduğunu ifade etmişlerdir.

Mizaçları esas alırsak aynı kan grubunda bulunan biri-lerine et yaradığı halde ötekine hiç yaramayabilir. Mesela AA’lara hiç et yememeleri tavsiye edilebilir ama AO’lar bazı kırmızı etleri tolore edebilirler. O yüzden de kişiler, neyin kendilerine yarayıp yaramadığını tecrübe ile tespit ederlerse daha sağlıklı bir iş yapmış olurlar. Bir insanın midesi -eğer safra kesesi düzgünse- yediği bir yemekten sonra ekşime veya hazımsızlık yapıyorsa o insan ne yediğine dikkat etsin ve onlardan sakınsın. En iyi çare bu! Çünkü baştan beri sık sık vurguladığımız gibi bedene zarar veren esas faktör, hazmedilemeyen yiyeceklerdir.

Kendi yeme-içme‘tecrübelerime dayanarak rahatlıkla ifade edebilirim ki tansiyon, migren, kolesterol, trigliserit ve sık sık görülen baş ağrılarımı sadece yeme içme usulüne ve kan gruplarına uygun gıdalarla beslenerek asgariye indirmek mümkündür. A (Rh -) kan grubundan biri olarak yememem gereken dana etini, üç kez kasıtlı olarak neticesini görmek amacıyla yedim. Her seferinde, eskiden sık sık yaşadığım migren krizi gelip beni buldu. Aile çevremde de uzun zamandır bu gıda tasnifinin isabetliliğini gözlemledim.

Şimdi Sıfır grubundan başlayarak hangi yiyecek hangi kan grubuna uygundur değildir anlatmaya başlayalım. Bu bölümde her bir kategorideki besin için üç türden tasnif bulacaksınız: En Faydalı Besinler (Şifa Olanlar), Yenilebilenler (Gıda Olanlar) ve Zararlı Olanlar. Et, süt, meyve, sebze türü besinlerin her birinin bu tasnif ışığında, daha çok şifa olanlar ekseninde tüketilip zararlı olanların da mümkün mertebe az ya da bu zararı telafi edecek besin grupları ile birleştirilerek yenmesi durumunda, kanın asitlenmesi ve vücudun toksin biriktirerek hastalanması engellenebilir. Baştan beri izah ettiğimiz yeme içme usullerine riayetle ve kişinin kendi mizacına uygun gıdaları seçmesiyle, hastalıklar büyük oranda önlenebilir.

SIFIR GRUBU

Sıfır gurubuna kilo aldıran gıdalar baklagiller, fasulyeler, tahıllar ve ekmeklerdir Özellikle glüten içeren ekmekler Sıfır guruplarında hem kilo hem şekere sebebiyet verir. Süt ürünleri özellikle de yağlı ise sıfır grupları için ‘tehlike’ grubuna girer.

Genel anlamda Sıfır kan gruplarında sıkıntıya ve kilo almaya sebep olan gıdalar;

Buğday: Insülin etkisini engelliyor.

Glüten: Metabolizmayı yavaşlatıyor.

Mısır: Her ikisini birden yapıyor.

Kurufasulye: Kalori kullanımım azaltıyor.

Mercimek: Metabolizmanın düzenini bozuyor.

Lahana (Bürüksel dâhil): Tiroit hormonu oluşumunu engelliyor.

Karnabahar: Tiroit hormonu oluşumunu engelliyor.

Bunları çokça tüketen bir Sıfır grubunun kilo almaması ve dokularında yıkılmalara neden olmaması hemen hemen imkânsız gibidir.

Sıfır grupları için sindirilmesi en kolay ve aym zamanda kilo vermeye yarayan gıdalar ise;

Verek (Esmer Su Yosunu): İyot içeriyor ve tiroit hormonu üretimini arttırıyor.

Deniz Ürünleri: İyot içeriyor ve tiroit hormonu üretimini arttırıyor.

İyotlu Tuz: İyot içeriyor ve tiroit hormonu üretimini arttırıyor.

Karaciğer: Metabolizmayı düzenliyor, B vitamini içeriyor.

Kırmızı et: Metabolizmayı destekliyor.

Ispanak, Brokoli: Metabolizmayı destekliyor.

Sodyum SIFIR’larda yüksek tansiyona ve su tutulmasına yani şişmanlamaya neden oluyor.

Şimdi sırasıyla Sıfır grupları için gıdaların şifalı ve zararlı olanlarım özet halinde vermeye çalışalım:

ETLER

Sıfır gruplan için, kırmızı et en temel gıdadır. Her türlü eti, üstelik yağlı dahi olsa tüketebilirler. Sıfır gruplan için etin bir zaran yoktur, ancak her şeyin çok tüketilmesinin herkes için zararlan vardır. Dana, sığır, koyun, yabani hayvanların eti başta olmak üzere her türlü kırmızı eti güvenle yiyebilirler. Et, -baştan beri vurguladığımız üzere- yalın halde yenilmelidir.

Tabii ki herkes için olduğu gibi Sıfır ve B gruplan için de temel şart, et ile birlikte ekmek yememektir, illa da yenecekse et suyuna batınlıp öyle yenmeli. Yoğurt ile et arasına ise en az sekiz saat mesafe koymak gerekiyor.

Sıfır grupları için et ile birlikte yeşil yapraklı sebzeler yeme alışkanlığı da varsa, o insanlara etten zarar gelmez. Eskilerin, “Efendim, dedem çömçe ile kavurma yağı içerdi de bir şey olmazdı.” dedikleri insanlar büyük ihtimalle Sıfır yahut B grubundan olanlardı. Esasında Türkiye’de yaşı seksene varmış insanlann büyük oranda kan grubu ya Sıfır ya da B’dir. B’ler yağlı ete Sıfırlar kadar dayanıklı değildir.

Şifa Olan Etler: Sığır, Koyun, Kuzu, Geyik ve Dana eti Sıfır grupları için gıda oldukları kadar aynı zamanda şifadır. Sakatatlardan da Ciğer ve yürek…

Yenilebilir Etler: Tavuk, Hindi, Keklik, Sülün, Ördek ve Tavşan eti. Bu etler şifa değildir ama yenilebilir etlerdir Sıfırlar için.

Zararlı Etler: Kaz eti, Domuz eti ve jambon, Sıfır kan gurubundan olanların da rahat hazmedemediği ve dolayısıyla zararlı etlerdir…

Karışık Etler: Salam, sucuk, sosis, hazır kıyma gibi karışık etler herkese olduğu gibi etobur olan Sıfır kan grupları için de zararlıdır. Hele bu zamanda o tür gıdalar genellikle de tavuk eti ve sakatatından yapıldığı için “zinhar yemeyin” dense yeridir.

Şunu unutmamak gerekir ki hayvanların da insanlar gibi kan grupları vardır. Mesela atlarda 19 çeşit, sığırlarda 11 çeşit, koyunlarda 6 çeşit, tavuklarda ise 7 çeşit kan grubu vardır. (Detay için bakınız: http://www.pethayat.com/Ma-kaleler.aspx?ID= 109). Dolayısıyla, nasıl ki bir insanm kanı rast gele diğer bir insana verilemiyorsa, hayvanların kanları da öyledir. Dolayısıyla etleri de rast gele karıştırılmamalıdır. Farz edin arabanız dizelle çalışıyor ama siz yakıt kokteyli yapıp depoya dolduruyorsunuz. Karışık etleri yemek de o kadar sakıncalı ve sıkıntılıdır.

DENİZ ÜRÜNLERİ

Deniz etlerinin tamamen beyaz et olduğu kanısı doğru değildir. Deniz ürünleri arasında da her grup için zararlı ve faydalı etler vardır. Bir etobur olan Sıfır için de bu hüküm geçerlidir. Mamafih Hamsi tüm gruplar için zararlı olduğu halde Sıfırlar için yenilebilir sınıfına girer. Buna karşılık Havyar, Sıfırlara da ağır gelen bir deniz ürünüdür.

Şifalı Olanlar: Morina, Kalkan, Ringa, Uskumru, Turna, Alabalık, Sardalye, Tirsi Balığı, Dilbalığı, Sardalye, Mersin Balığı, Tatlısu Levreği (Gümüş renklisi hariç).

Yenilebilir Olanlar: Hamsi, Mezgit, Gri Dilbalığı, Sazan, Kerevides, Yılanbalığı, Sinarit, Levrek (deniz), Tarak ve çupragillerden olan Hani Balığı… Sıfırlar ayrıca, Kalamar, Karides ve Midye gibi nispeten hazmı zor olan dip deniz ürünlerini de yiyebilirler…

Zararlı Olanlar: Yayınbalığı, Füme Somon Balığı, Havyar ve Salamura yapılmış Ringa Balığı. Ringa normalde Sıfırlar için şifadır… Esasında salamuralar sıfırlar için genelde iyi değildir.

SÜT ÜRÜNLERİ

Süt ürünleri Sıfırlar için sıkıntılıdır. Yağsız süt ürünleri bir parça yenilebilse de genelde Sıfırların süt ürünleri ile arası iyi değildir. Keşke hiç yemeseler diyeceğim ama nedense ülkemizde insanlar kendilerine zıt olan yiyeceklere ilgi duyuyorlar. Baba veya anneden biri A veya B ise bir parça süt ürünü (keçi sütünden olmak şartıyla) kullanabilirler ama ben derim ki uzak dursalar kendileri için daha hayırlıdır.

Şifalı Olanlar: Sıfır grupları için şifa olan süt ürünü yoktur.

Yenilebilir Olanlar: Sıfırlar Tereyağı yiyebilirler. Ama suyu tamamen alınmış Sade yağı tereyağından daha az zararlıdır. Keçi peyniri ve yağsız beyaz peynir de yiyebilirler. Kefir de eğer doğal maya ile yapılmışsa az olmak kaydıyla Kefir de tüketebilirler.

Zararlı Olanlar: Süt, özellikle karma pastörize sütler, Yoğurt, Ayran, Kazein, hazır dondurmalar, yayık ayranı veya sütün üstünden alınarak yapılan yağlar… ”inilebilir olanlar dışında kalan tüm peynirler Sıfırlar için zararlıdır…

YAĞLAR

Sıfır gruplarının sindirim sistemi yağlara karşı çok duyarlıdır. İyi bir yağ tıpkı A grupları gibi Sıfırlar için de çok faydalıdır. Bütün gruplar için şifa olan Zeytinyağı Sıfırlar için de yararlıdır. Hele eski usullerde elde edilmiş bir zeytinyağı tam bir hayat kimyasıdır. Vücuda giren her gram zeytinyağı bir miktar hastalığı insandan uzaklaştırır. Sıfır gruplan için zeytinyağı ile birlikte keten yağı ve ceviz yağı da son derece faydalıdır. Ama sıfırlar için en iyi yağ Ketentohumu Yağıdır.

Başta mısır ve ayçiçeği yağı olmak üzere tüm diğer sıvı yağlar ise sıfırlar için risk içerir. Çünkü piyasadaki birçok sıvı yağ, yağ değil. En azından insanın vücut sıcaklığında çözülebilecek yağlar değil. Önceki bölümlerde de vurguladığımız gibi, bugün tüketilmekte olan sıvı yağlara katılan yağlar doğrudan sağlığa tehdit oluşturmaktadır.

Bu sebeple Sıfır grupları mümkün mertebe sıvı yağlardan uzak durmalıdırlar. Salata ve kızartma için olsa bile… Çünkü Sıfır gruplarmda bu tür sıvı yağlar kalp ve kılcal damarlarda tıkanmalara neden olmaktadır.

Şifa Olan Yağlar: Keten tohumu yağı ve Zeytinyağı.

Yenilebilir Olanlar: Balık yağı, Susam yağı.

Zararlı Olanlar: Mısır Öz yağı, Ayçiçeği, Pamuk Tohumu yağı, ‘Yerfıstığı yağı.

KABUKLU (KURU) YEMİŞLER

Sıfır grubu için ceviz ve kavrulmamış kabak çekirdeği en faydalılardır. En zararlısı ise yer fıstığıdır. Kavrulmuş ve bekletilmiş tüm kuru yemişler Sıfır grubu için hazmı zor ve kanın kalitesini bozacak yiyeceklerdir. Esasında Sıfır gruplarının bitkisel kaynaklı proteinlere ihtiyacı yoktur. Çünkü onlar her türlü hayvansal proteini kullanabilmektedirler. Hele kilo vermek isteyen bir Sıfır grubu zinhar uzak durmalı kuruyemişlerden ve bakliyattan… Sıfırların itibar etmesi gereken bir kuru yemiş varsa o da Kabak çekirdeğidir. Hem prostata yatkın olan Sıfırlar için iyi bir şifa kaynağıdır Kabak çekirdeği.

Şifa Olan Kuruyemişler: Kabak Çekirdeği ve Ceviz.

Yenilebilir Olanlar: Badem, Kestane, Fındık, Çam Fıstığı, Susam… Tabii susamdan yapılan Tahini de yiyebilirler. Diğer bir etobur olan B’lerin susamdan ve tahinden kesinlikle uzak durmaları gerekir… Leblebi bakliyat kısmına girer.

Zararlı Olanlar: Mahun cevizi, Kaju ve Antep fıstığı, Kestane, Ayçiçeği çekirdeği, ekmeğin üstüne atılan haşhaş tohumu, Yerfıstığı.

BAKLİYAT

Kan grupları açısından “zararlı” olan yiyecek veya içecekler bünye tarafından hazmedilemeyen veya çok zor hazmedilen gıdalar demektir. Bir gıda hazmedilemiyorsa, mide tarafından çürümeye bırakılır. Çürüme ise, vücut işletim sistemi tarafından hücrelerin kullanıp enerjiye veya yapı taşına dönüştürebileceği cinsten (yağ, şeker vs.) bir yapıya dö-nüştürülememesi, asit ve zehir benzeri atıklar olarak kana karışması demektir.

Kana karışan bu zehirli ve asitli atıklar, organlarda birikerek türlü türlü hastalıklara sebebiyet verirler, işte “zararlıdır” dediğimizde bu durumu kastediyoruz. Yoksa mide her bir şeyi bir şekilde öğütüp barsaklara gönderir. Göndermediğini de istifra yoluyla atar…

Sıfır gurupları için bakliyat o sınıfa giren yiyeceklerdir. Biz Türkler bakliyatı severiz ama sıfır guruplarında özellikle et ile beraber yenildiklerinde -ki biz hem nohudu hem kuru fasulyeyi hem taze fasulyeyi etle pişiririz- metabolizmayı yavaşlatır ve daha değerli olan gıdalardan yararlanmayı önler. Bakliyat illa da yenilecekse etten bağımsız yenmeli. Ama bakliyattan uzak durmak Sıfırlar için tavsiye edilir.

Şifa Olan Bakliyat: Sıfırlar için şifa sayılan tek bakliyat börülcedir.

Yenilebilir Olanlar: Bakla, (yoğurtla yendiğinde ‘zararlılar’ kategorisine girer), Yeşil Fasulye, kırmızı renkli Soya Fasulyesi, -tabii GDO’suz soya kalmadığı da unutulmamalı-, Bezelye.

Zararlı Olanlar: Kuru Fasulye, Barbunya, Mercimek. Özelikle Kırmızı Mercimek! Kırmızı Mercimek diğer bir etobur olan B’ler için ciddi bir sıkıntıdır. Sıfırlarda B’lere verdiği kadar zarar vermese de hakikaten metabolizmayı yavaşlattığı ve bozduğu unutulmamakdır. Sıfır kan grubundan olanlar illa da kırmızı mercimek çorbası içeceklerse içine limon sıksınlar. San Mercimek de kırmızı gibidir… ‘Veşil Mercimek de zararlılar arasındadır ama kırmızı kadar değildir.

TAHILLAR /Ekmekler

A kan grubuna mensup insanlar için dana eti yemek, hazım açısından ve vücuda yüklediği toksinler açısından ne kadar ağır ve sakıncalı ise, Sıfır kan grupları için de buğday ve ürünleri başta olmak üzere tüm tahıllar öylece sıkıntılıdır. Bilhassa tip 405-550; yani pide ve benzeri ekmeklerin yapıldığı beyaz un. Ağır nişasta ve glüten içeren beyaz un ve ondan yapılan mamulleri hazmetmek Sıfırlar için son derece zor ve külfetlidir.

Hele bugün içine insan ve hayvan kaynaklı sayısız katkı maddelerinin doluşturulduğu ekmekleri yemek, tüm gruplar için ciddi problem haline gelmiştir. Özünü kaybetmiş, glüten direnci maksimum seviyeye gelmiş mevcut buğdaylardan elde edilen unu ekmeğe dönüştürmek için nerede ise üçte bir oranında protein ve ne idüğü belli olmayan katkı maddeleri katılmaktadır. Bunlar doğrudan sağlığı tehdit eden malzemelerdir. Sisten gibi hamurun kolay karılmasını ve mayalanmasını sağlayan proteinlerin kaynağı genellikle insan saçı ve domuz kılıdır. Sıfırlar için zaten sıkıntılı olan ekmek, katılan o katkı maddeleriyle adeta dinamite dönüştürülüyor.

Sıfırlar Glütensiz ekmeği tercih etmelidirler. Yüzde yüz çavdar ekmeği de onlara zarar vermez.

Mısır ve Ürünleri

Mısır ve ondan yapılan türev ürünler de Sıfır gruplan için ciddi riskler içeriyor. Esasında artık Türkiye’de mısır ve mısır ürünleri mümkün mertebe tüketilmemeli. Özellikle Karadenizlilerin dikkatini çekmek istiyorum. Çünkü onların yoğurda mısır ekmeğini karıştırıp yemek gibi bir alışkanlıkları var ki bu esasında Karadeniz insanında -özellikle Sıfır olanlarda- çokça doku yıkılmasının, dokularda asit birikmesinin baş nedenidir. Mısır genelde insülin salımmını bozan bir tahıldır. Bir de hayvansal bir gıda olan yoğurtla yendiğinde -eğer genlerde şekere yatkınlık da varsa- şeker hastalığına zemin hazırlar.

Diğer yandan Türkiye’de yerli mısır kalmadığı gibi artık genetiği ile oynanmamış mısır da kalmamıştır. Sağlıklı bile olsa mısır, yapısı itibariyle insan tabiatında asabileşmeye ve aceleciliğe neden olan bir gıdadır. Günümüzde bu GM mısırların satışının her yerde bu denli yaygınlık kazanması, bana maksatlı bir operasyon gibi geliyor. Sağlık ve kısırlık açısından ciddi bir sıkıntı teşkil etmektedir çünkü.

Şifa Olan Tahıllar: Sıfır kan grupları için şifa olan tahıl yoktur. Esene ve bir kosher ekmek olan Hezekiel ekmeği, Sıfırlara yararlı ekmeklerdir. Ancak Türkiye’de üretilmiyor. Esasında toplum istese Halk Ekmek gibi büyük firmalar bu ekmek türlerini üretebilirler. Batı’da bu tür ekmekler üretiliyor.

Yenilebilir Olanlar: Arpa, Kızıl Buğday -ki nerede ise yeryüzünde kalmadı- Esmer Buğday, Akdarı ve Pirinç (her türü). Pirinç nispeten zararı az olan bir tahıldır Sıfırlar için… Tabii biz onu da yağlı pilav olarak yediğimiz için zararlı hale getiriyor olabiliriz. Çeltik denilen işlenmemiş pirinç de yararlıdır.

Arpa unu ve Arpa ekmeği, Çavdar ekmeği, Akdarı ekmeği, Kızıl Buğday ekmeği yiyebilirler…

Zararlı Olanlar: Kepekli un -içinde glüten barındırdığı için-, Mısır Gevreği, Mısır Unu, Yulaf kepeği ve ezmesi, Bulgur, Buğday kepeği, bulgurluk buğdaydan yapılan un, yulaf unu, kuskus, irmik ve pide, somun, yufka benzeri mamullerin üretildiği beyaz un.

SEBZELER

Sebzeler tabii ki her biri hayat için birer kimyadır ve sayısız faydaları vardır. Ama diğer tüm gıdalarda olduğu gibi sebzelerde de farklı cinsler ve değişik lektinler içeren gruplar vardır. Lektinler çoğu kere kam ağdalaştırır. Sebzelerin de mizaçları değişik değişiktir. Sıcak mizaçlılar vardır, soğuk mizaçlılar vardır. Mesela soğuk mizaçlı olan salatalık bir yaz sebzesidir. Vücut ısısını düşürdüğü için yazm yenmesi gerekir. Yahut o ancak sıcak tabiatlı gıdalarla yenilmelidir. Keza patlıcan soğuk tabiatlıdır ve etle yenmesi o yüzden tavsiye edilmiştir… Çünkü et sıcak tabiatlıdır…

Evet, sebzeler faydalıdır ama onları da gelişigüzel yiye-meyiz. Bazı sebzeler Sıfırlar için hakikaten sorun yaratırlar. Mesela Lahana son derece yararlı bir sebze iken, Sıfırlar için ‘yenilebilirler’ kategorisine girdiği halde çok yenmesi halinde zarara dönüşüyor. Çünkü lahana Sıfırlarda tiroit bezinin sağlıklı çalışmasını önlüyor. Keza et yiyiciler için son derece yararlı olan hardal, yeşil olarak tüketildiğinde yine tiroit üretimini engelliyor. Sıfırlarda tiroit bezinin sağlıklı çalışması çok önemlidir…

Şifa Olan Sebzeler: Enginar, Yerelması, Brokoli, Hindiba, Sarımsak, Pırasa, Ispanak, Pancar yaprağı, Bamya, Soğan, Bayırturpu, Karaturp, Karalahana, Yabani Havuç, Biber, Maydanoz, Şalgam, Deniz Yosunu, İsviçre Pazısı, Kırmızı ve Yeşil Biber, Tatlı Patates, Kara Kabak, Bal Kabağı…

Yenilebilir Olanlar: Kuşkonmaz, Avokado, Havuç, Kereviz, Frenk Maydanozu, Dere Otu, Tere, Roka, Marul, Kıvırcık, Salatalık, Yeşil Soğan, Lima Fasulyesi, Domates, Kırmızı Turp, Zencefil, Yeşil Zeytin, Sivri Biber, Çarliston..

Zararlı Olanlar: Acur, Çin Lahanası, Kırmızı Lahana, Beyaz lahana, Bürüksel Lahanası, Patlıcan, Kültür Mantarı, Patates, Mısır, Karnabahar, Salatalık, salçalık Kırmızıbiber, Yunan Zeytin, Siyah Zeytin, Yeşil Hardal.

Soğan ve sarımsağa hususî temas etmekte yarar var. Peygamber Efendimiz (sav), yaşanılan iklimden başka bir iklime gidildiğinde oranın soğanından yemeyi tavsiye etmiştir. Çünkü soğan hakikaten hazım ve kan açısından ciddi bir düzenleyicidir.

Sarımsak hakikaten mucizevî bir şifa kaynağı ve onarıcıdır. Özellikle antibiyotiklerin, terminatörler gibi insan barsağındaki tüm faydalı florayı yok ettikten sonra onu yeniden onarabilmenin en kesin ve etkili ilacıdır. Sıfır grubu başta olmak üzere her gruptan insanların, sabah akşam üç veya beş diş sarımsak yutmasında büyük fayda vardır, insanlar bunun yararını bilseler asla ihmal etmezler…

Barsak florasını düzenleyen bir diğer meyve olan hurma -bilhassa kurusu ve yıkanmamış olarak- da çok yararlıdır ama sıfırlar için hurma sıkıntılıdır…

Keza Bal da -tabii hakikisi- Sıfır grupları için gerçek bir şifa kaynağıdır.

Bildiğimiz doğal maden suları da Sıfır gruplarının “faydalı” içecekleri arasındadır. Haftada iki üç defa tüketmelerinde fayda vardır.

MEYVELER

Meyve Kur’an’da anılan cennet taamları arasındadır. 11 yerde bağımsız ve nar ve hurma gibi ismi anılan meyvelerle birlikte anılır. “Orada her türlü meyveyi güven içinde ister(yer)ler” (Duhan, 55) ayeti, bize meyvelerin güvenliğinin tehdit edileceğini açık haber veriyor. Bugün nitekim sağlıkla ve çekinmeden yiyebileceğimiz meyve sayısı o kadar azaldı ki. Ya nitelikleri bozuldu, ya hibrit hale getirdiler yahut da ağır kimyasal ilaçlarla tabiatları bozulmuş dürümdalar…

Kur’an’ın, Cennet halkının bol bol meyve yediğini bize haber vermesi önemlidir. Bu şu anlama da gelir: Dünyada da Cennetteki gibi sağlıklı ve huzurlu bir hayat sürmek istiyorsanız meyveyi bol yiyin. Hayatı hantallaştıran ve bedenin hareket kabiliyetini sınırlayan vücuttaki toksin birikimini önlemesi açısından da meyve yemek önemlidir. Evet, meyveler, insan için olmazsa olmaz beslenme ve onarım malzemesi vitaminler, mineraller ve lifler açasından zengin beslenme araçlarıdır. İhmale gelmez.

Bununla birlikte her meyve de herkese göre değildir. Sıfırlar için şifa kategorisine giren çok meyve vardır. İncir, üzüm (bilhassa kara üzüm), erik, mürdüm eriği, kiraz, vişne, greyfurt ve suyu, karadut, karpuz, mango ‘Sıfır’ kan grubundan olanlara şifa kaynağıdır. Makarna ve unlu mamullerden bir dilim yemektense bir meyve yemek Sıfırlar için hem sağlık kaynağı hem de kilo vermek için iyi bir çözümdür.

Sırası gelmişken, Kur’an’da da anılan bir gıda olan incirle ilgili bir rivayeti burada aktarmak isterim: Bir gün Peygamberimize (sav)’e bir tabak incir getirildi. Kendisi yedi ve ashabına da ikram etti. “Siz de yiyiniz. Çünkü ben cennetten bir meyve indirildi demiş olsaydım o incir olurdu. Çünkü cennetin meyveleri çekirdeksizdir.” buyurdu.

Sıfır Grupları için Şifa Olan Meyveler

incir (yaş kuru), Erik (her türlüsü), özellikle koyu renkli ve kırmızı siyah renkli meyveler Sıfırlar için şifadır. Bunlar bazik yapıdaki meyvelerdir. Bu tür bazik meyveler asiditesi yüksek Sıfırlar için büyük fayda içerir.

Yenilebilir Olanlar: Elma (eğer tok karınla yenirse sıfırlarda mayalanmaya ve alkole dönüştüğü için sakıncalıdır. Esasında bu her meyve için geçerlidir ama Sıfırlarda elma özellikle öyledir), Kayısı, Muz, Kiraz, Şeftali, Armut, Nektar, Hurma, Trabzon Hurması, Greyfurt, Misket Limon, Yabanmersini, Kuşüzümü, Üzüm, Ahududu, Karpuz, Ananas, Mango, Mürver, Nar, Altunbaş Kavunu…

Bu meyvelerden yapılan içecekler de aynı değerdedir. Ve tabii reçeller ve marmelatlar. Elma, portakal ve lahana suyu sakıncalıdır.

Zararlı Olanlar: Böğürtlen, Van Kavunu, Mandalina ve suyu, Portakal ve suyu, Kivi -anne babasından biri A olan sıfırlar için yenilebilir kategorisine girer-, Ravent ve Hindistan Cevizi.

ÇAYLAR VE MEYVE SULARI

Şifalı Olanlar: Ananas Suyu, Erik Suyu, Soda sade olarak ve maden suları Sıfırlar için şifadır. Keza Şerbetçi otu, Nane, Kuşburnu, Karahindiba, Demirhindi, Ihlamur, Zencefil ve Arnavut Biberi Suyu şifalılar içinde yer alır.

İçilebilir Olanlar: Yeşil Çay, Greyfurt Suyu asitli olmakla birlikte içildikten sonra bazik hal aldığı için yararlı bile sayılabilir-, Havuç Suyu, Kayısı Suyu, Kiraz ve Vişne Suyu, Papaya Suları, Siyah Üzüm Suyu, Limonlu Su, Domates Suyu, şifalı ve yenilebilir kategorisine giren sebzelerden elde edilen sular, sıfırlar için içilebilir kategorisine girerler.

Ayrıca Meyan Kökü eğer şeker yoksa Ahududu Yaprağı Çayı, Adaçayı, Ginseng, Yeşil Çay, Civan Perçemi, Kedi Otu, Papatya Çayları da içebilirler.

Zararlı Olanlar: Portakal Suyu, Elma Suyu, Lahana Suyu, soda ile karıştırılmış meşrubatlar ve özellikle de elmadan imal edilmiş şarap ve likör sakıncalıdır…

Sıfırların, bir tür müshil olan Sinameki Çayı içmeleri zararlıdır. Barsak mukozasını ciddi tahrip ediyor. Keza Siyah Çay, Kahve, Ravent, Mısır Püskülü Çayı, Dulavrat Otu Çayı da sakıncalılar arasındadır.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir