Vücudun Doğal Atılım Yolları

Vücudun Doğal Atılım Yolları

Fazlalıkların Atılması “Arınmak”

Sağlıklı yaşam için uyulması gereken kurallardan akıncısı vücuttaki fazlalıkların atılması yani “Arınmak” konusudur. Bu konu; Eski tıpta hekimlerin çok önem verdikleri bir konudur. Sağlıklı yaşam için mutlaka bilinmesi ve uyulması gereken kurallardandır. Arınmak, hazımdan sonra vücutta kalan ve faydasız, hatta zararlı olan maddelerden kurtulmak yani temizlenmektir. Burada önemli olan vücutta kalmış olan istenmeyen maddelerin atılmasıdır.

Yemek ve içmekten sonra gıdaların hazmedilmesi üç merkezde gerçekleşir. Birincisi “mide”, İkincisi “karaciğer”, üçüncüsü “organlar” dır. Gıdalar bu üç merkezde hazmedildiği sırada sindirilip değişime uğrar. Ancak sindirilmemiş, hazım edilememiş bir miktar artık madde o merkezde kalır. Hazmedilmemiş bu artık maddeler vücuttan atılmazsa ilerde önemli hastalıklara neden olabilir, bu sebepten bu artık maddeler vücuttan atılmalı vücut bu maddelerden temizlenmelidir.

terlemek

Her “fazla” vücuttan ayrı bir yolla atılır. Midedeki fazlalıklar genelde bağırsaklar yoluyla veya kusularak atılır. Karaciğerdeki fazlalıklar kana akar, oradan organlara dağılır, idrar, ter, salya, sümük ve son olarak saçlar ve tırnaklar ile atılır.

Vücutta besinlerin sindirilmesinden sonra kalan ve atılamayan maddeler, bedenin doğal atılma yollarıyla temizlenir. Bunlar; kusma yoluyla, idrarla, ter ile, burun akıntısı olan sümükle veya ağız akıntısı olan salya ile atılma olarak sınıflandırılmıştır. Genelde bunlar yeterli olmaz ve bizim kendi çabamızla bu atık maddelerden kurtulmamız gerekir. Osmanlı hekimlerinin asıl üzerinde durdukları konu budur.

Sağlıklı yaşam için mutlaka bedende oluşan ve atılamamış olan maddelerden temizlenmek gerekir. Hekimlere göre bu da; müshiller ile lavman ve fitillerle, kusturmakla, cinsel ilişki ile veya kan aldırma yolu ile olur. Sonuç olarak çeşitli hastalıklara sebep olacak bu maddelerin zaranndan kurtulmak için iki yol vardır. Ya doğal yolla atılmaya yardımcı olmalı ya da özel olarak bu temizlik için çaba göstermelidir.

VÜCUDUN DOĞAL ATILIM YOLLARI

Gıdalar hazmedildiği zaman meydana gelen maddeler eğer vücut tarafından kullanılmadan dışarı atılırsa veya gereğinden çok madde vücuttan atılırsa beden kuvvetten düşer, hafakan (ıstırap, sıkıntı ve yürek oynaması) veya erime hastalığı meydana gelir, damarlarda kuruluk belirir ve sinirler büzülür.

Eğer hazımdan sonra atılması gereken maddeler atılmaz, vücut tarafından tutulursa bu maddeler birikir ve bedende tıkanıklıklar olur; kaslarda gevşeklik ve iltihap meydana gelir; şişlikler, sivilceler oluşur; vücut ısısı artar ve damarlar harap olur. Sağlık için uygun olan; bedenin ihtiyacı olan maddelerin vücutta kalması ve fazlalıkların dışarı atılmasıdır.

Vücudun doğal atılma yolları kusma, idrar, ter, burun akıntısı ve salyadır. Bunlar yeterli olmadığı zaman bizim kendi çabamızla zararlı maddelerden kurtulmamız gerekir.

Kusmak

Kusmak vücudun doğal atılım yollarındandır. Midedeki fazlalıklar bağırsak yolu ile çıkar. Fakat bağırsaklara gitmeden mide bulantısı ile kusularak da bu fazlalıklar gider. Vücut zararlı maddeleri atmak için çeşitli yolları dener. Hekimler bunu “Gidecek nesne hangi yana mey-lederse ol yandan gider.” diyerek vücudun sesini dinlemek gerektiğini söylerler. Kusmak da bu yollardan birisidir. Mide bulanıp kusma belirirse kusmakta fayda vardır. Zararlı madde vücuda dağılmadan atılmış olur. Zararlı maddeler yendiğinde veya yenileni vücut hazmedemezse doğal yoldan kusarak (İstifrağ) vücut bu maddeleri atmak ister. Böyle dıirumlarda kustuktan sonra hasta rahatlar.

İdrar ile Atılım

Vücuttaki fazlalıkların atılma yollarından birisi de idrar iledir. Kanda ve organlarda bulunan, bedenin kullanmadığı fazla maddeler idrar yoluyla atılır. İdrarın normal ve düzenli şekilde atılması sağlık için büyük önem taşır, İdrar yoluyla atılması gereken maddelerin anlamaması veya vücudun idrarı atamaması durumunda hastalıklar baş gösterir. İdrarın anlamaması durumunda eklem ağrıları, sırt ağrıları oluşur, vücutta ağırlık ve gevşeklik ortaya çıkar. Düzenli idrar aynı zamanda beyinden gelebilecek bir çok hastalığı önler. İdrarın anlamaması durumunda idrar söktürücüler kullanılabilir. Ancak aşırı idrar etmek de istenmeyen bir durumdur. Aşırı idrar mesanenin hastalanmasına ve iltihaplanmasına yol açabilir.

Terlemek

Ter, organlarda yapılan hazmın fazlasının atılma yerleridir. Terlemek, derideki gözle görülmeyen küçük gözenekler yolu ile kullanılmayan fazlalıkların su ile beraber vücudun dışına atılmasıdır. Bu fazlalıkların bazısı buhar halinde uçar gider gözle görülmez. Bazısı kir halinde deride kalır ve banyo yapmakla gider. Ter ile atılan maddelerin vücuttan uzaklaştırılması gerekir. Aksi takdirde o maddeler vücutta kaldıkça zarar verir. Bu nedenle hamamda yıkanmak, keselenmek ve sabunla deri üzerindeki maddelerin uzaklaştırılması önemlidir.

Terlemek doğal yolla olmalıdır. Sıcak hava, spor yapmak ve yaz gününde yürümek insanı terletir. Çünkü spor yapmak ve hareket etmek bedenin içini kızdırır ve fazlaları eritir. Sıcak hava bu erimiş olan fazlayı dışarı çeker. Terlemek için hareket ve spor yeterlidir. Ancak aşırı terlemek bedenin kuru ve zayıf olmasına neden olur.

Sağlığı korumak amacıyla ilaç içerek terlemeye çalışmak iyi değildir; zarar getirir. Yalnız bazı hastalıkların tedavisinde hekimler hastalarını terleterek bedenlerindeki zararlı maddelerden kurtarmak isterler. Hekimlerin kontrolü altında bazı hastalıklarda alınacak tedbirlerden birisi olarak hasta terletilir, zararlı maddeler atılır ve hasta rahatlar.

Burun Akıntısı (Sümük) İle Atılım

Burun akıntısı (sümük) baştan inen aşırı bir rutubettir ki burun yolundan gelir. Burundan akan bu sıvı birçok zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Özellikle sümük rutubetlidir ve bu rutubetin burundan inmesi beyni temizler. Sümük genelde beyinin temizliğinde işe yarar. Hekimler bu olayı şöyle açıklarlar; “Dimağ (beyin) hastalık’ lan yaramazi zararlı) hıkların (sıvıların) aşırılığından hâsıl olur. Sara ve sekte gibi veya benzeri rahatsızlıklar zail olur (görülür) Bu durumda burundan akıntı (galiz rutubet)sümük gelmekle zararlı hıklar inerek bu hastalan rahatlatır”. Sağlıklı insanda sümük doğal yolla atılan maddelerdir ve-bu durumu normal kabul edip ona göre davranmak gerekir.

Bazen insanlar doğal olmayan yollarla bu sümüğün artmasını ve beynin temizlenmesini arzu ederler. Beyninde çok rutubet olan balgamî mizaçlı kişilerin sağlıklı olabilmeleri için buradaki rutubeti aşağıya indirmeleri gerekir. Bunun çeşitli yolları vardır; Buruna gargara yapmak, hapşırmak ve başı sirke buharına tutmak çoğunlukla uygulanan usullerdendir. Hekimler beyni temizlemek amacı ile burun akıntısını arttırmada hapşırmayı tavsiye ederler.

Hapşırmak için Akhardal, fülfül (bir çeşit uzun karabiber), şalgam tohumu, karabiber gibi bitkilerden herhangi birini dövüp elekten geçirdikten sonra koklamak gerekir. Bu maddeler hapşırtır ve sonrasında burun akıntısı artar ve sümük çoğalır. Burun temiz mendillerle silinir ve o şahıs rahatlar.

Bu şekilde temizlenmede bir diğer yol da; başı sirke buharına tutmaktır. İyi kalitede bir sirke kızdırılmış kiremit üzerine dökülür ve baş buharına tutulur. Ayrıca dağ yarpuzu (yabani nane) ve papatyayı kaynatarak buhannı solumak da faydalıdır. Bunlar burun akıntısını çoğaltırlar ve böylece beyin zararlı maddelerden temizlenir. Fakat bu temizlik bedendeki atıkların müshil ile vücuttan uzaklaştırılmasından sonra yapılmalıdır.

Bedenin atılamayan artıklarından kurtulduktan sonra beyindeki artıklardan da sümüğün arttırılması ile kurtulur. Hekimler bu uygulamanın yararını şöyle anlatır; “Bu tedbir, müshil veya başka kusturucu ilaçlarla vücut arındırıldıktan (istifrâğ yaptıktan) sonra yapmalıdır ki, di’ mağ ve ten birlikte temizlenmiş olsun”. Bu tedbirlere başvurmadan doğrudan buruna bazı maddeler çekilerek burun akıntısının çoğaltılması hiç tavsiye edilmez. Ancak burun akıntısını arttırmak için buruna “ak harbak”35 çekmek tavsiye edilmez. Bu usul her ne kadar burun akıntısını arttırsa da insana çok zararı vardır. Özellikle hassas, kolay etkilenen kişilere çok zarar verdiği için en son tedbir olarak uygulanması gerekir.

Ağız Salgısı, Salya ile Atılım

Salya, ağız salgısı damak ve dil dibinden çıkan sıvıya denir. İhtiyaç zamanı bu salgının normal miktarda oluşması beyne, göze, kulağa, boğaza, mideye ve ağza fayda sağlar. Sağlığın korunması için zaman zaman uygulanan tedbirlerden birisi de salyanın akıtılmasıdır. Özellikle balgamî mizaçlı kişiler için kış günlerinde bu tedbir uygulanır. Çünkü kış günlerinde balgamî mizaçlı kişilerde rutubet çok miktarda toplanır.

Sağlıklı yaşam için zaman zaman salyanın akıtılması ve böylelikle bedendeki fazla rutubetin atılması gerekir. Bunun için bazı ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların bir kısmı çiğnenerek, bir kısmı da gargara yapılarak etkili olur. “Akırkarhâ”36 ve “mevîzec37” bitkileri ile benzeri başka ilaçlar az bir miktar ağızda çiğnenirse salyanın çokça akmasını sağlanır. Ayrıca sirke ile yapılan gargaralarda etkilidir. Sirkenin yanına bal da katılarak gargara yapılabilir. Hekimler “ayâric-i faykarâ”38 veya “hardal” ile de gargara yapılabileceğini yazarlar. Fakat bu işlem hamamda veya sıcak bir evde yapılmalıdır. Kesinlikle bilmek gerekir ki bu uygulama herkesin kendiliğinden yapacağı bir şey değildir. Bir hekimin denetiminde veya bu konuya vâkıf bu işi bilir bir kimsenin denetiminde, zamanını ve usulünü bilip uygulanırsa fayda sağlanabilir. Aksi halde zararlıdır.

Salyanın akıtılma işlemi gerektiği zaman yapılmalıdır. Bu konuda aşırıya gitmek zararlıdır. Beyne, göze, kulağa, boğaza, mideye ve ağza faydalı olan salyanın çok akıtılması felç olunmasına neden olabilir. Hekimler bu konuya örnek olarak bu uygulamayı yapan bir hekim-den bahsederler; Ferecullah, iyi bir tabîb idi. Kendisi bir gün: ‘‘mevîzec ve günlüğü çiğnemenin çok balgam indirdiğini okuduğunu söyledi”. Daha sonra gelip, pazar içinde oturup, bu zikredilen nesneleri aldı ve çokça çiğnedi. Başından ve boğazından çok miktarda balgam indirip akıttı; şöyle ki balgam yerlere akıp revân oldu. Ertesi gün tekrar pazara geldi ve oturur-ken kuşluk vakti düştü. Bir eli ve ayağı felç oldu, ağzı, bumu yüzü ve gözü eğildi”. Bu nedenden dolayı hekimler salya için ilaç çiğnemenin ancak az miktarda ve bedenin uygun bir zamanında yapılması gerektiğini vurgularlar.

UNUTULMAMASI GEREKENLER

– Doğal yolla vücudun arınması sağlıklı yaşam için mutlaka bilinmesi ve uyulması gereken kurallardandır. Arınmak, hazımdan sonra vücutta kalan ve faydasız hatta zararlı olan maddelerden kurtulmak, temizlenmektir.

– Gıdalar bu üç merkezde hazmedildiği sırada sindirilip değişime uğrar fakat sindirilmemiş, hazım edilememiş bir miktar artık madde o merkezlerde kalır. Hazmedilmemiş bu artık maddeler vücuttan atılmazsa ilerde önemli hastalıklar yapabilir, bu sebepten atılmalı vücut bu maddelerden temizlenmelidir.

– Zararlı maddeler yendiğinde veyayenileni vücut hazmedemediğinde eğer mide bulanıp kusma belirirse kusmakta fayda vardır. Vücut tabii yoldan kusarak(İstifrağ bu maddeleri atmak ister. Bu faydalıdır ve zararlı madde vücuda dağılmadan atılmış olur.

– İdrarın normal ve düzenli şekilde atılması sağlık için büyük önem taşır. İdrar yoluyla atılması gereken maddelerin atılamaması hastalıklar baş gösterir. İdrarın anlamaması durumunda eklem ağrıları, sırt ağrıları oluşur, vücutta ağırlık ve gevşeklik ortaya çıkar.

– Düzenli idrar aynı zamanda beyinden gelebilecek birçok hastalığı önler. İdrarın atılamaması durumunda idrar söktürücüler kullanılabilir. Aşırı idrar etmek de istenmeyen bir durumdur. Aşırı idrar mesanenin hastalanmasına, mesanenin iltihaplanmasına yol açabilir.

— Ter, organlarda yapılan hazmın fazlasının atılma yerlerinden biridir. Terle vücuttan atılan bu artıkların bazısı buhar halinde uçar gider gözle görülmez. Bazısı kir halinde deride kalır, banyo yapmakla gider. Bu sebe yo yapmak ve hamamda kirlerin keselenerek giderilmesi çok önemlidir.

— Terlemek için hareket ve spor kâfidir. Aşırı terlemek bedeni kuru ve zayıf eder. Sağlığı korumak amacıyla ilaç içerek terlemeye çalışmak iyi değildir, ziyan getirir.

– Bazı hastalıkların tedavisinde hekimler hastalarını terleterek bedenlerindeki zararlı maddelerden kurtarmak isterler. Hekimlerin kontrolü altında bazı hastalıklarda alınacak tedbirlerden birisi olarak hasta terletilir, zararlı maddeler atılır ve hasta rahatlar.

– Burundan akan sıvı, sümük de birçok zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Özellikle sümük rutubetlidir ve bu rutubet burundan inmekle beyin temizlenir. Sümük genelde beyinin temizliğinde işe yarar.

– Bazen insanlar doğal olmayan yollarla bu sümüğün artmasını ve beynin temizlenmesini arzu ederler. Bunun çeşitli yollan vardır; Buruna gargara yapmak, aksırtmak ve başı sirke buharına tutmak çoğunlukla uygulanan usullerdendir. Hekimler beyni temizlemek amacı ile burun akıntısını arttırmada aksırmayı tavsiye ederler.

– Beynin sümük yoluyla temizliği, temizlik bedendeki atıkların müshil ile vücuttan uzaklaştırılmasından sonra yapılmalıdır. Bedenin atılamayan artıklarından kurtulduktan sonra beyindeki artıklardan da sümüğün arttırılması ile kurtulur.

— Salya, ağız salgısının ihtiyaç zamanı salgılanması beyne, göze, kulağa, boğaza, mideye ve ağza fayda eder. Sıhhatin korunması için zaman zaman uygulanan tedbirlerden birisi de ağız salyasını çoğaltarak atılıma fayda sağlanmasıdır. Bunun için mutlaka hekime danışmalıdır.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir