Yemek yesem kötü yağdan karnım şişiyor

Yemek yesem kötü yağdan karnım şişiyor

“Yemek yesem kötü yağdan karnım şişiyor, yemesem atıştırmalıklara kalıyorum, böyle iş mi olur?”

Feyza (27)

Düşük belli pantolon aşığı simitli Feyza atıştırmalıklara biraz fazla düşkün. Biraz da suçlu. Çünkü kendisine şirkette öyle bir arkadaş grubu kurdu ki, kendisi almasa da sürpriz yapılan parmesan soslu süt mısırı, bol kremalı kahve, 3 peynirli hamburger ve Türk kahvesinin yanındaki kurabiye sayesinde, kilo almaması mümkün değildi. Bütün gün oturarak çalıştığı, eve servisle gidip geldiği bir işinin olması kimine göre büyük şans, kimine göre ise kilo tuzağı…

“Buyrun Feyza hanım, neymiş şikayetiniz, sizi dinliyorum.”

“Vallahi Erdal abi, aslında yetkili sen misin bilmiyorum ama ben bu şirkete girdiğimden beri tam 6 buçuk kilo aldım.”

“Doğrudur, bu şirketin 7 kilo aldırmadığı elemanı kalmadı, aramızda espri konusudur.”

“Yok ama vallahi, ne yapacağımı şaşırdım, binada diyet bir şeyler olmalı. Sabah geliyorum, ben gelene kadar kahvaltı bitiyor, poğaça alıyorum, çalışmaya başlıyorum. Öğlen yemeğinde hep midemi yakan bir yağ kullanılıyor, ne yesem kaçamıyorum. Sonra şirkette 24 saat atıştırabilelim diye her katta da sigara odasının yanına büfe gibi araba koydunuz, buna bir çözüm bulmak lazım.”

ben şimdi ne yiycem

“Feyzacığım, oturarak çalıştığımız için herkesin kilo alması çok normal ama şikayetini tabii ki dikkate alıp en azından kantine kepekli tost ekmeği stoklarını artırmalarını söyleyebilirim.”

“Eh, neyse en azından kahvaltıya dikkat ederim…”

Şirkete gireli sadece 8 ay oldu, bir yıl bile değil, o kadar hızlı kilo aldım ki, simitlerimden utanıyorum artık!

Buraya geldiğim ilk haftayı dün gibi hatırlıyorum, sürekli binadaki atıştırmalıkları övüyordum. Soslu süt mısırı arabaları, makaronlar, bir pastane şubesi ve yaz kış açık olan barı görünce kilo alacağımı anlamalıydım. Masama her seferinde elimde bir yiyecek, bir içecekle döndüğümü gören arkadaşlarım, seni 1-2 ay içinde elinde diyet listeleriyle göreceğiz derdi. Tabii ki çirkefe yattım, tabii ki de şirketi ve bina yönetimini suçladım.

İnsan oturarak çalıştığı bir işyerinde ne yer ki, nasıl formunu korur? Bu dünyanın en zor şeyi değil mi? İnsan sürekli atıştırmak istiyor, belki de işten kaçmak için, masadan kalkıp havasını değiştirmek için kendini kantine atıyor.Zayıflama çayı mı içsem acaba? Oturduğum yerde atıştırabileceğim, fazla kilo aldırmayacak neler yiyebilirim? Yemek yemesem ne yiyebilirim, kahvaltıda kepekli tosta geçsem tamam da ya günün geri kalanı?

İmdat! Peki ben şimdi ne yiycem?

Merhaba Feyza,

Çalışanların ortak sorunlarına hoşgeldin! Çalışanların dengeli beslenememe nedenlerinin başında, sabah işe yetişme telaşı yüzünden kahvaltı yapmamaları gelir. İkincisi, zamanla yarıştıkları için geçiştirilen ve ne yediklerini fark etmedikleri öğle yemekleridir. Üçüncüsü, yaşadıkları iş stresini yemek yiyerek atmaya çalışmalarıdır. Dördüncüsü de grup psikolojisiyle, aslında yemek isteyip istemediklerini düşünmeden akşamüstü ofise gelen miktarı küçük, kalorisi büyük üstelik de vücuda hiç faydası olmayan çikolata, baklava ve börek gibi besinleri sıklıkla tüketmektir.

Yukarıda bahsettiğim sorunlar üzerinden gidersek çalışan kişilerin evden çıkmadan önce kahvaltı yapamamaları ya da geçiştirmeleri ve öğle yemeğine kadar çok uzun süre aç kalmaları öncelikli hatalardan biridir. Üstelik bu sürede çok fazla çay veya kahve içmek ikinci hatadır. Evde kahvaltı yapmayıp, kahvaltı niyetine poğaça gibi besinler yiyerek çok fazla yağlı ve yüksek kalorili gıdalar tüketmek diğer önemli hatadır.

Çayı fazla tüketenler, su ihtiyacını hissedemezler. Susuzluk aynı zamanda baş ağrısına da neden olduğu için iş performansını da düşürür. Önemli hatalardan biri de öğle yemeğinde, iş telaşından yemeği geçiştirmek için hızlı ve çok doyurucu olmayan fakat yüksek kalorili gıdalar seçmektir. Ayrıca bu tip hızlı bir öğle yemeğinde ruhsal olarak da tatmin yaşanmaz.

İşyerlerinde yemekhane yemeği yiyenler, seçenekli bir mönü çıkıyorsa, uygun yemek kombinasyonlarını yapa-mayabilir; hem çorba hem de pilav seçmek gibi… Kalitesi düşük, çok yağlı veya kalori dengesi bozuk mönüler hazırlanması da kilo almaya neden olan bir sorundur. Sonuçta her öğlen bu tür yemekleri yemek zorunda kalıp değiştiremediğiniz için de bir süre sonra kötü beslenme bir yaşam tarzı haline dönüşür.

Akşamüstü yapılan ikramları reddedememek, çalışan danışanlarımda sıklıkla gördüğüm bir sorun. Gerçekten neden tükettiklerini düşünmeden, sadece sunulduğu için yediklerini gözlemliyorum. Bu atıştırmaların başka bir nedeni de iyi bir kahvaltı ve öğle yemeği yenmediği için akşamüstü saatlerinde düşen kan şekeridir. Üstelik sabah ve öğle yemeklerinde yeterince protein içerikli besin tüketilmediğinde, kişi tatlılara yönelebilir.

Kan şekerinin düşmesi sonucu sinirlilik, halsizlik, yorgunluk hissi ve sürekli baş ağrısı iş hayatınızı ve ilişkilerinizi olumsuz etkiler. Sinirli ve gergin bir iş arkadaşı, ortamı gerginleştireceği için diğerlerinin de çalışma enerjisini yok eder. Düşen kan şekeri nedeniyle vücudun karbonhidrat (şeker) ihtiyacını bisküvi, kek, kurabiye, tatlı, kraker, cips, çikolata, pasta, poğaça gibi hamurlu ve şekerli besinlerle bastırmaya çalışmak kaçınılmaz bir kilo alma nedenidir. Üstelik bu tür besinleri sıklıkla tüketmek, bağımlılık yaratır. Yedikçe yeme isteği daha çok artar ve gitgide doğal beslenmeden uzaklaştırır. Çekmecelerinizde her zaman çikolata, bisküvi gibi besinleri saklamak yanlıştır hem de bu kötü alışkanlığı sürdürmeye neden olur.

Yapılan bir diğer önemli hata da besinlere yüklenen anlamlar… işyerinde besinler bazen stresi azaltmak için kullanılıyor, bazen patrona siniri yatıştırmak ya da mutsuzluğu maskelemek için… Çalışan insanların akşam yemeklerinde de hatalar yaptığını görüyorum. Geç saatlere kadar çalışanlar, evde yemek hazırlayamadıkları için öğle yemeğinde olduğu gibi akşamı da ya geçiştiriyorlar ya da çok geç saatte çok ağır beslenebiliyorlar. Akşam yemeğinde yanlış tercihler yaparak yüksek kalori almak ve/veya yatana kadar yüksek kalorili besinler atıştırmak da zaten yavaşlamış olan metabolizmanın, besinleri daha kolay yağa dönüştürmesine neden oluyor.

Ofis koşulları nedeniyle hareket etmemek, ofis dışında egzersiz yapmaya zaman bulamamak, zaman olsa bile bunu yapmaya enerjisiz hissetmek bir kısır döngüdür. Üstelik de bütün gün, bahsettiğim bu beslenme hatalarıyla geçiyorsa, buna bir de hareketsizlik eklenince son derece sağlıksız koşullar oluşmaktadır.

Bütün bunların sonucu olarak kilo almak, vücut tipinin değişmesi, bölgesel (karın-kalça) yağlanma, kan yağlarının artması, hipoglisemi, reflü, dolaşım sorunları ve depresyon gibi sonuçlar oluşmaktadır.

Peki bunlara karşı sen ne yapabilirsin?

Sabah kahvaltı yapamıyorsan bile en azından evden çıkmadan önce bir bardak süt içebilirsin veya ufak bir sandviç hazırlayabilirsin. Tost, kahvaltılık gevrek gibi seçenekleri tercih edebilirsin.

Öğle veya akşam yemeği saatin, iş yoğunluğu nedeniyle aksayacaksa ara öğün tüketmelisin. Ara öğün olarak taze veya kuru meyve, süt, ayran, yoğurt, meyveli yoğurt, galeta veya bisküvi türlerini tercih edebilirsin.

Ara öğününde tüketeceğin besinleri her gün evden getirebilirsin veya en dayanıklı olanları çekmecende saklayabilirsin.

Öğle yemeğinde, ana yemeğin yanında garnitür olarak verilen kızarmış patates, püre, pilav, makarna, börek gibi besinlerin yarısını yemelisin. Çorba yiyeceksen, pilav veya makarnayı yememelisin. Ekmek yerken, kepekli veya tam buğday ekmeğini tercih etmen iyi olur. Yemeklerin midene dokunduğunu düşünüyorsan, evden küçük bir kapta peynirli salata getirebilirsin. Hem taşıması kolay, hem ısıtma sorunu olmaz.

Tatlı yiyeceğin zaman sütlü tatlıları tercih etmelisin. Yemekten hemen sonra değil, ara öğün olarak öğleden sonra tüketmek daha iyi olur.

Masanda sürahi veya su şişesi bulundur. Çay ve kahvenin dışında 6-8 bardak su içmeye özen göster.

Kahvene süt ekleyebilirsin. Kahvenin içindeki süt daha tok hissetmene neden olur.

Bir spor eğitmeninden ofis ortamında yapabileceğin egzersizleri öğrenebilirsin.

Toplantılarda kuru pastalar, meyve suları, çay ve kahve tüketimine dikkat! Toplantı ortamına müdahale etme imkânın varsa ikram olarak taze veya kuru meyve, diyet bisküvi, galeta tercih et. Çay ve kahveyle tükettiğin şeker miktarını azalt.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir