Zihin kilo vermede neden geri kalsın ki?

Zihin kilo vermede neden geri kalsın ki?

Zihin kilo vermede neden geri kalsın ki?

Hayatımızın her alanına dahil ettiğimiz zihni nedense zayıflama ve kilo verme konusunda biraz geri planda bırakıyoruz. Hatta neredeyse kilo vermek ve almanın ana konusu olan zihni, sanki işin ayrıntısı gibi düşünüyoruz. Dünyada birçok insan hiçbir destek almadığı halde kendi ideal kilosundadır. Bunu bedenleri ile kurdukları başarılı iletişime borçlular.

Şu an yeni dünya düzeninde bedenimizin ne istediğini başkasına sormakla meşgulüz ki bu da bizi kendimizden uzaklaştırıyor. Kendimizden her uzaklaştığımızda daha çok kilo alıyor ve daha çok depresyona giriyoruz. Bu noktada birçok diyetisyenden ‘bu iş beslenme işidir’ gibi bir açıklama duyuyoruz. Sorarım size, eğer zihin izin vermezse beslenebilir misiniz? Ne zamandır beynin işlevi boğazımızın önüne geçti, ne zaman bedenle olan iletişimimiz midemizden daha önemli?

Zihinsel açlıkla yemek

İşte bu yüzden, ilk önce zihinsel ve bedensel bütünlüğünüz zayıflamanızı gerçek anlamda desteklemeli ve yaşama, yeme düzeninize olan bakış açınızı değiştirmeli. Peki nereden nasıl başlamalıyız?

Zihninizle mi yiyorsunuz yoksa bedeninizle mi?

Gerçekten acıktığınız için mi yemek yiyorsunuz yoksa rahatlamak, duygularınızı bastırmak, zihninizdeki ‘ye ve kurtul’ diyen sesten kurtulmak için mi? İşte bunu ayırt etmeniz için size bazı tüyolar vereceğim. Bu bedeninizle iletişim kurmanız için gerekli en önemli yollardan biri.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir