Güzellik makyaj, saç ve cilt bakımı ipuçları

Güzellik makyaj, saç ve cilt bakımı ipuçları

Lekeli, kızarık ya da delirtircesine hassas… Kadınların peredeyse yarısı cildini bu şekilde tarif ediyor. Peki, çoğumuza bunu dedirten şeyler neler? Dermatologlar, Işikâyetlerine çözüm sağlayacak önerilerini sıralıyor.

Hiç 10 yıl önce hassas cilt şikâyeti ile bir dermatoloğun kapısını çaldın mı? O dönemde eğer egzama ya da rozaseadan (gül hastalığı) muzdarip değilsen, doktorun muhtemelen bir nemlendirici önererek seni oradan uğurlardı. Çünkü nedense her türlü tahrişi “hassas cilt” olarak adlandırıp, doktorların kapısını çalıyorduk. Üstelik bunu tespit etmek için bir tanı aracımız olmamasına rağmen kendi kendimize de tanı koyabiliyorduk. Yapılan onca araştırma da bu konuda kendimize yanlış teşhis koyduğumuzu gösterir nitelikteydi. Fakat zamanla bu durum değişti.

Ohio Kontakt Dermatit Merkezi Direktörü Doktor Matthew Zirvvas, “Kendi deneyimlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki, yüksek hassasiyet ve alerji sorunları ile uğraşan çok fazla hastam var” diyor.

Doktor Zirvvas ve diğer uzmanlar bu durumu geçen son 10 yıl içinde hava koşullarında oluşan değişikliklere, artan antibiyotik kullanımına ve bazı sürpriz değişimlere bağlıyor. Cilt hassasiyetinin bu kadar artmasına neden olan faktörleri anlayabilmek için günümüzün en önemli stres kaynaklarını araştırdık. Senin cildinin yaşadığı hassasiyete ne sebep olursa olsun (bazen nedenini bilmek imkânsız olsa da) bu sayfalardaki öneriler cildini rahatlatma konusunda sana yardımcı olabilir.

HASSASİYET NEDENİ
Çok Fazla Peeling

Devir, “Eğer Instastory’de paylaşmadıysan, onu yapmamışsın demektir” devri. Hâliyle, giderek artan sayıda kadın, sosyal medyada ürün deneyimlerine dair çok sayıda paylaşım yapıyor. New York’tan Dermatolog Dendy Engelmen, “Fazlaca peeling kullanımı yüzünden kılcal damarları daha belirgin olmaya başlayan hastalarım oldu” diyor. Tanecikler içeren scrub ya da kil maskeleri gibi ürünlerin cilt hassasiyetini arttırabiidiğini zaten biliyoruz. Ancak evde uygulanabilen yeni nesil bazı yöntemler de (kozmetik sınıfındaki kimyasal soyucular, kişisel lazerler gibi) farkında olmadan cildimize hoyratça davranmamıza neden olabiliyor.

CİLDİNİ SAKİNLEŞTİR
Ölçülü yaklaş

New York’tan Dermatolog Neil Sadick, cildin hassasiyete meyilliyse tanecikler içeren scrub tarzı ürünleri bırakmanı ve onun yerine haftada bir defa ölü hücreleri arındıran, enzim ya da asit içeren bir maske kullanmanı öneriyor.

Glamglov Thirstymud Hydrating Treatment Mask (t219; Sephora mağazalarında) gibi, formülünde laktik asit ile salisilik asit bulunduran, cildi rahatlatıcı etkileri olan allantoin ve Hindistan cevizi içeren bir maske deneyebilirsin.

Bariyer inşa et Cildin için koruyucu bir bariyer oluşturman önemli. Makyaj ve cilt yüzeyinde biriken kirin sebep olabileceği cilt hassasiyetine karşı zırhını kuşanmalısın. Ölü deriyi arındırıcı/soyucu bir ürünün fazlaca kullanılması, yaş aldıkça normal olarak gücünü yitiren bu zırhın düşmesine sebep olur. Engelman, “Günde bir kere, cilt bariyeri destekleyerek tahrişi dindirecek; içeriğinde seramid, kolesterol ve yağ asidi bulunan bir ürün kullan” diyor.

Bahsi geçen içeriklere sahip olan (2)Elizabeth Arden Advanced Ceramide Capsules (£451; tekinacar.com.tr) gibi bir ürünü deneyebilirsin.

HASSASİYET NEDENİ
Doğal Ürünler

Doğal içerikli ürünlere karşı ilgiyle birlikte bu ürünlerin piyasaya sunumu da fazlasıyla arttı. Son zamanlarda yapılan bir ankete göre kadınların yarısından fazlası cilt bakımında tamamen doğal içerikli ürünler kullanmak istiyor. Ancak cilde karşı nazik olduğu düşünülen ve doğal içerikli ürünlerde bulunan esansiyel yağlar da cildine tahmin edemeyeceğin kadar zarar verebiliyor. Doktor Zirvvas, “Haftada en az iki hastayı, cildi esansiyel yağlara reaksiyon gösterdiği için muayene ediyorum” diyor. The Internal Journal of Risk & Safety in Medicine dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, lavanta, nane, çay ağacı ve ylang-ylang yağlarının ciltte alerjik reaksiyona sebep olma olasılığı yüksek. (Polonya kaynaklı bir çalışma ise belirtilenlerden daha fazla olarak tam 35 farklı yağın ciltte reaksiyona neden olabileceğini söylüyor.)

CİLDİNİ SAKİNLEŞTİR
Esansiyel yağları bırak

Yeni bir ürünü kullanmadan önce mutlaka koluna bir miktar uygulayarak test et. Tamamen doğal olan ve içinde esansiyel yağ bulunmayan ürünler kullan. Cildini (3) The LifeCo Organik Hindistancevizi Yağı (fc48; thelifecoshop.com) gibi bir ürünle nemlendirebilirsin.

HASSASİYET NEDENİ
Hava Kirliliği

Doğa ana talihsiz bir değişime doğru sürükleniyor. Dünyadaki kirlilik oranı son beş yılda yüzde sekiz oranında arttı ve bu durum serbest radikallerin oluşmasına neden oldu. Serbest radikaller ise cildinin kolajen üretme ve nem tutma yeteneğine müdahale ediyor, ki bu durum sadece egzama ve sedef hastalığına yakalanma riskini arttırmakla kalmayıp erken yaşlanmaya neden oluyor. Kirlilik aynı zamanda ozon tabakasındaki deliğin büyümesine neden olarak zararlı güneş ışınlarının derimizle daha çok temas etmesine yol açıyor: The Frontiers of Environmental Science’ta yayımlanan bir çalışmaya göre ozon tabakasının her yüzde bir oranındaki incelmesine karşılık, cilt kanserine sebep olan UVB ışınlarının geçişi yüzde iki oranında artıyor. Bu ışınlar DNA hasarı ve cilt hassasiyetinde artışa neden oluyor. Yapılan birkaç çalışma, küresel ısınma ile kirlilik arasında da bir bağlantı bulunduğunu kanıtlıyor. Araştırmacıların teorisi, artan hava sıcaklıklarının ve süresi uzayan polen mevsiminin, alerjik deri problemlerini azdırdığı yönünde.

CİLDİNİ SAKİNLEŞTİR

Nazikçe temizle Yüzünü temizlemek için kasırga etkisi gösterecek bir peeling uygulamana gerek yok. Yüz temizliğini nazik bir şekilde iki adımda yapabilirsin: Öncelikle (4) Garnier Micellar Çift Fazlı Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu (t24,99) gibi bir misel su seç. Misel sular, içlerinde küçük yağ molekülleri barındırır ve cildinde kalan güneş koruyucusu kalıntılarını, kirlilik partiküllerini ve makyajı cilt yüzeyine çıkarır. Sonrasında ise su bazlı, sabun içermeyen bir yüz temizleyici krem kullanabilirsin. Köpürme özelliği olan ve gliserin içeren (5) Vichy Purete Thermale’i (654,90; eczanelerde) dene, iki aşamalı bu yöntem, cildine sıkıca tutunan kirlerden arınmanı sağlar. Böylece yüzünün tahriş olmadan temiz kalmasını sağlayabilirsin.

Mineralli ürünler tercih et Mineralli güneş koruyucuları, kimyasal olanlara göre cildi daha az tahriş eder ve toksik partiküllerin cilt katmanlarına ulaşmasını önleyen bir bariyer oluşturur. Geniş spektrumlu olan ve PABA (aminobenzoik asit), formaldehit, benzofenon, lanolin, boya ve paraben gibi potansiyel tahriş edici maddeler içermeyen bir ürün tercih et. (6) Skin Ceuticals Minerali Radiance UV DefenseSPF 50’yi(t199, eczanelerde) deneyebilirsin.

Antioksidandan vazgeçme Sürekli tekrar ettiğimizin farkındayız ama bir antioksidan seruma ihtiyacın var. Engelman, “Antioksidanlar topikal olarak uygulandığında oksidatif hasarı azaltarak hassas cildi korur, cilt bariyerini sağlamlaştırır ve enflamasyona engel olur” diyor, içeriğinde antioksidan C ve E vitaminlerinin yanı sıra yine antioksidan etkisi bulunan üzüm polifenolleri barındıran (7) CaudalieVine [Activ] Activating Arrti-VVrinkle Serum’u (t185; tr.caudalie.com) deneyebilirsin.

Cildi onar

Engelman, “DNA yenileyici enzimlerimiz serbest radikallerin tetiklediği hassasiyeti önlemede büyük rol oynar” diyor. Ancak bu durum biz yaş aldıkça azalır. Doğal iyileştiricilerini güçlendirmek için içeriğinde DNA yenileyici enzim bulunduran (8)VaImomt DNA Repair Serum (t515; sevil. com.tr) gibi bir serumu gece yatmadan evvel kullanabilirsin.

HASSASİYET NEDENİ
Mikrobivomundaki Değişiklikler

Mikrobiyom terimi vücudumuzun arka planındaki bakterileri temsil eder ve bu bakteriler; bütün diğer sistemlerimizin (hatta en büyük organımız olan cildimizin bile) sağlığını yakından etkileyen sindirim sistemimizin sağlıklı bir şekilde çalışması için büyük bir rol oynar. Ancak antibiyotik kullanımının yayıniaşması ve artması, vücudumuzdaki iyi bakterileri öldürüyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne göre 2014 yılında 266,1 milyon adet antibiyotik reçetelendirilmiş. Araştırmacılar, bu rakamın en az yüzde 30’unun antibiyotik kullanımı gerektirmeyen vakalar olduğunu söylüyor. Gereksiz yere antibiyotik kullanıyorsan, cildin için kötü haber: Araştırmalara göre deri bakterilerindeki değişimler, sedef hastalığı ve atopik egzama gibi hastalıklarda önemli bir rol oynuyor.

Antibiyotikler, mikrobiyomdaki değişimin tek sorumlusu değil. İyi bakterilerin azalması nedeniyle cilt tahrişi ile bağlantılı olan mantar oluşumunda artış olduğunu gözlemleyen Zirvvas, “Kişisel bakım ürünlerinde bulunan bazı içerikler de (kepek şampuanlarının içinde bulunan çinko pritiyon ve toniklerin içinde bulunan bazı alkol türleri gibi) cildimizdeki iyi bakterileri öldürebiliyor” diyor.

CİLDİNİ SAKİNLEŞTİR

Sindirim sistemine iyi davran işlenmiş yiyecekler ve şeker yemek yerine lif bakımından zengin bir beslenme tarzına geçiş yap. Fermente edilmiş yiyecekleri de (yoğurt, kefir, turşu, kombucha çayı gibi) diyetine ekle. Böylelikle cildine ve bağırsak sağlığına gereken önemi göstermiş olacaksın. Zirvvas, “Hastalarımın çoğuna bağırsaklarındaki iyi bakterileri arttırmaları için probiyotik desteği öneriyorum” diyor ve ekliyor; “Ne kadar çok iyi bakteri varsa o kadar iyidir.” (9)NBL Probiotic Gold’u (20 şase, £55; eczanelerde) deneyebilirsin.

Ürünlerini değiştir Zirvvas, “Tüm bakterileri yok eden ürünleri kullanmayı bırak” diyor ve hassas cilt tipine ve kepek problemine sahip olanlar için çinko pritiyon yerine salisilik asit içeren kepek şampuanlarını öneriyor. (10) Oriflame HairX Dandruff Rescue Shampoo’yu (b18; tr.oriflame.com) kullanabilirsin. Aslına bakarsan bahsettiğimiz iyi bakterileri lokal olarak da yüzüne uygulayabilirsin. Artık bazı cilt bakımı markaları ürünlerinin içine probiyotik ekliyor. (11) Prowill Probiyotikli Cilt Bakım Kremi (£14,90; prowil.com.tr) gibi, formülünde probiyotik bulunan bir ürünü deneyebilirsin. Engelman, “Yapılan araştırmalara göre lokal olarak uygulanan probiyotikler yatıştırıcı etkiye sahip. Bu da enflamasyon kaynaklı akne ve rozasea gibi problemlerin tedavisine destek olabiliyor” diyor. Ayrıca seramid seviyesini arttırarak (yani cilt bariyerini güçlendirerek) hassas cildi iyileştirmeye de yardımcı olabiliyor.

CİLDİNE NE YAPTIN?

Cildine iyi gelir umuduyla yeni aldığın retinollü ürünü yatmadan önce bolca uyguladın. Sabah kalktığında ise yüzünde gördüğün şey sağlıklı bir ışıltı değil, şişlik ve kırmızılıktı… Sakin ol. Kötü bir şey yaptığın kesin ama çaresi var. Zirvvas, “Böyle durumlarda sakın cildini yatıştırmak için bir maske uygulamaya kalkma” diyor. Çünkü şu an cildin çok hassas ve herhangi bir kozmetik ürünü kibarca karşılayacak durumda değil. Bunun yerine yüzüne soğuk kompres uygula: Yarım litre soğuk suyun içine çeyrek tatlı kaşığı elma sirkesi ekle. Elma sirkesi cildini hafifçe asidik hâle getirerek tahrişi azaltmaya yardımcı olur. Temiz bir havluyu karışıma batır ve 10 dakika boyunca yüzüne kompres yap. Ardından, eşit miktarda su ve organik bitkisel gliserini karıştırıp tonik olarak uygula. Bu karışım cildinin sakinleşmesini sağlar. Tonik sonrasında da Hindistan cevizi yağı uygula. Zirvvas, “Soğuk sıkım yöntemi ile elde edilen, saf Hindistan cevizi yağı kullan. Çünkü diğer sıkım yöntemleri yararlı içeriklerin çoğunun kaybedilmesine neden olabilir” diyor. Şişlik inene kadar aynı işlemi gün içinde iki, üç defa tekrarla. Eğer acı ve/ veya enflamasyon şiddetliyse, tüm vücudunu etkiliyorsa, iki haftadan uzun sürüyorsa ya da aşırı derece yorgunluk, kilo kaybı, tuvalete çıkma sıklığında değişiklik ve ateş gibi belirtilerle birlikte görülüyorsa, mutlaka doktora git. Çünkü bunlar çok daha ciddi bir sorunun habercisi olabilir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir