Her şeyin sanalı olur da makyajın olmaz mı?..

Her şeyin sanalı olur da makyajın olmaz mı?..

Yapay zekâ teknolojisi denince pek çok kişinin aklına sürücüsüz otomobiller veya otonom hareket edebilen robotlar gibi şeyler geliyor. Ancak yapay zekâ, gündelik hayatın farklı bölümlerine de dokunuyor. Üstelik her marka ve şirket, bu teknolojileri kendimize nasıl uyarlarız diye Ar-Ge çalışmalarına milyon dolarlar yatırıyor. Bu sektörlerden biri de şüphesiz kadınları ilgilendiren sanal makyaj ve güzellik teknolojileri. Kozmetik sektöründe özellikle pandemiyle hızlanan dijital bir dönüşüm söz konusu… Arttırılmış gerçeklik teknolojisini çok daha fazla duyacağımız ve yeniliklerini takip edeceğimiz bir yıl olacağı kesin. En basitinden selfie uygulamaları için kullanılan güzellik filtrelerinin çoğunda arttırılmış gerçeklik uygulanıyor. Pandemi döneminde makyaj ürünlerine olan talebin azalması ve mağazalarda ürünlerin denenmesinin yasaklanması, firmaları farklı çözüm odaklarına yöneltti. Sanal oje, sanal ruj, sanal far ve sanal cilt bakımı analizleri, sonraki yıllarda sıkça duyacağımız konular olacak gibi. L’Oreal, Flormar, Chanel gibi dünya devi markalarının geliştirdiği sanal makyaj teknolojileri kadınları mutlu ederken, yazılımcılara da yeni iş fırsatları doğuruyor.

ONLİNE DENE VE AL

Güzellik markası deyince akla gelen ilk markalardan biri olan L’Oreal Grup, dijital dönüşümü başlatan öncü şirketlerden biri. Firmanın kendi içerisinde pek çok markası bulunuyor. Sektöründe ilkleri gerçekleştirmek için Ar-Ge çalışmalarına ağırlık veren marka, makyaj teknolojileri alanında oldukça dikkat çekici çalışmalara imza atıyor. L’Oreal Türkiye CDO’su Merve Atuk Toker; “Bu çalışmaların bir örneği olarak maybelline.com.tr sitemizde hayata geçirdiğimiz sanal makyaj uygulamasını verebiliriz. Bu uygulama sayesinde Maybelline New York makyaj ürünleri sanal olarak denenebiliyor, ürünler hakkında bilgi sahibi olunabiliyor ve internet üzerinden alışveriş yapma fırsatı yakalanıyor” diyor.

Sanal ürün deneyimini yaşamak isteyen tüketiciler, ürünlerin altında bulunan QR kodu telefonlarına okutarak diledikleri makyaj ürününü o anda dijital olarak deneyebiliyor. Müşteri deneyimini geliştirme açısından da farklılık yaratan bu uygulama, arttırılmış gerçeklik, online ve offline kanalların bir araya getirildiği, modern bir güzellik deneyimi sunuyor. Toker, L’Oreal Grup’un markası olan Maybelline New York’un bu uygulama için Google ile iş birliği içerisine girdiklerini ve bu uygulamayı Türkiye’de hayata geçiren ilk marka olduklarının altını çiziyor ve ekliyor; “Bu iş birliği kapsamında, güzellik tutkunları, Maybelline New York’un Süper Stay Matte Ink Ruj serisinde yer alan renklerini arttırılmış gerçeklik video uygulamasıyla dijital ortamda deneyebildi. Virtual Try On uygulaması, tüketicilere almak istedikleri ürünü mağazaya gitmeden deneme fırsatı sundu.”

INSTAGRAM’DA YÜZ FİLTRESİ

L’Oreal’in bir başka markası olan Garnier’da da arttırılmış gerçeklik teknolojisi kullanılarak, Instagram yüz filtresi geliştirilmiş. Eğlenceli ve ilgi çekici içerikler sunan Instagram yüz filtreleri, markaların ve ünlü isimlerin kullanımına sunulmuş. Toker; “Instagram yüz filtrelerini, kâğıt yüz maskeleri için tasarladık ve portfolyomuzda bulunan pek çok farklı maskenin her biri için özel filtreler geliştirdik” diyerek geliştirdikleri diğer makyaj ve güzellik teknolojileri hakkında ise şunları anlatıyor:

“La Roche-Posay markamızın, dünyanın dört bir tarafındaki dermatologlarla birlikte oluşturduğu Effaclar Spotscan cilt analizi programını Türkiye’de lanse ettik. Mobil cihazlarından tr.spotscan.com’a giren kullanıcıların sadece önden, soldan, sağdan olma üzere üç selfie çekmeleri gerekiyor. Daha sonrasında cildin kusurları belirlenerek ona göre kişisel tavsiyelerde bulunuyor. Ayrıca bir diğer kişiselleştirilmiş evde cilt bakımı uygulamamız L’Oreal Perso ise, akıllı yapay zeka sistemi ile anında cilt analizi, hava kalitesi, kirlilik verisi ve trend analizi yapabiliyor. L’Oreal Perso ile kullanıcıların evlerinde kendilerine özel kişiselleştirilmiş fondöten, bakım kremi ve ruj üretmesini sağlıyoruz. Perso’nun önümüzdeki dönemde daha da fazla kişiselleştirilmesini ve 2021 yılında ruj ve fondöten için de kişiye özel formüller üretebilmesini planlanıyoruz.”

“10 BİN EL D ATASI TARADIK”

Sanal makyaj uygulamasına yatırım yapan bir diğer şirketlerden biri de Flormar. Son dönemde dijital platformlara yaptığı yatırımlarla dikkat çeken marka, gerçeklik teknolojisi ile çalışan, ürünleri fiziksel olarak denemeden, dijital bir ürün deneyimi sunan yeni projesini piyasaya sürdü.

Üstelik bu yazılımı Türk start-up şirketi PulpoAR ile hayata geçirdi. “Sanal makyaj uygulaması için 400’den fazla rengi di-jitalleştirdik ve her gün uygulamaya yeni renkler, yeni ürünler eklemeye de devam ediyoruz” diyen Flormar Chief Marke-ting Officer’ı Tuba Altunterim, markanın online platform ve sosyal medyalarından uygulamayı kolayca indirebileceklerini ifade ediyor. Uygulama hakkında ise yapılması gereken aşamaları ise şöyle anlatıyor:

“Denemek istediğiniz ürün grubunu seçtikten sonra dilerseniz kendi fotoğrafınızı çekerek, dilerseniz de sistemde bulunan model fotoğraflarından birini seçerek, istediğiniz ürün ve rengi uygulayıp, öncesi ve sonrasını da aynı anda görerek, ürünü deneyimleyebiliyorsunuz. Sanal makyaj projesi le ilgili olarak gurur duyduğumuz en önemli konu ise dünyada ilk defa vveb tabanlı sanal oje deneyimini Flormar olarak bizim sunmamız. 10 bin el datası taranarak geliştirilen artırılmış gerçeklik teknolojisi sayesinde, tırnağın en küçük alanına kadar ojenin sizde nasıl durduğunu görebiliyorsunuz. Sanal makyajı Instagram ile entegre ederek ürün deneyimini yaşatan filtreler de geliştirdik.”

“15 YAZILIMCI ÇALIŞTI”

PulpoAR Kurucu Ortağı Onur Candan’ın bizzat liderlik ettiği proje için PulpoAR’dan 15’i yazılımcı olmak üzere toplam 20 kişinin, Flormar’dan da 15 kişinin çalıştığı dev bir sanal makyaj proje ekibi kurulmuş. Firma tarafından 3 Mart’tan itibaren 10 gün gibi kısa bir sürede uygulamanın 380 bin kez kullanıldığını ölçümlenmiş. Yerli ve yabancı uygulamalardaki trafiği baz alarak aylık 100 bin kullanım öngörülüyor.

“10 gün gibi kısa bir zamanda aylık hedefimizin üç katı kullanıma ulaşmak bizi ziyadesiyle memnun etti” diyen Altunterim, sanal makyaj uygulaması üzerinden en çok oje ve ruj denemesi yapıldığına dikkat çekiyor. Ayrıca tüketicilerin vvebte, mobilde ve Instagram’da, toplam 27 bin dakikalarını Flormar sanal makyaj uygulamasını deneyerek geçirdiklerini söylüyor. Firma, 110 ülkeye aynı projeyi uyarlamak için ise kolları sıvamış.

DÜNYA DEVİ CHANEL DE YAPTI

Kadınlar için bir başkasının dudağındaki rujun rengini ve kodunu öğrenmek kolay görünse de, kimi zaman zor bir iş olabiliyor. Chanel burada devreye yapay zekâyı sokuyor. Lipscanner uygulaması başka birinin dudağını veya herhangi bir yerdeki bir rengi tarayarak, Chanel’in skalasındaki uygun rengi ve ruju gösteriyor.

Bu sistem, renklerin çıktısını alma imkânım da veriyor. Chanel Lipscanner, sonuç olarak gösterilen ruju sanal olarak deneme imkânını da veriyor. Daha önce Sephora ve Benefit gibi markaların uygulamalarında da sanal makyaj seçeneği mevcuttu. Kısacası Lipscanner geçmiş uygulamaların biraz daha gelişmiş bir versiyonu gibi görünüyor. İlk etapta iOS (Apple) için yayınlanan uygulamanın henüz Türkiye’den indirilemediğini belirtmekte fayda var.

800’den fazla ton ve renk

Makyaj ve güzellik markalarından olan M.A.C’in de online platformda sunduğu sanal makyaj uygulaması, tüketicilere üç adımda 800’den fazla tonu anında deneyimleme fırsatı sunuyor. Bilgisayardan ve mobil telefon üzerinden gerçekleştirilen sanal ürün deneyiminde, yüklediğiniz fotoğrafınıza göre size pek çok seçenek sunuyor.

Faruk BALMUMCU / Sinoz Kozmetik Genel Müdür Yardımcısı
“Kapsül teknolojisi üzerinde yoğunlaştık”

Sinoz Kozmetik olarak, Köpük Sabun Gold Aura ürünü üzerinde çalışıyoruz. Bu ürünün esans aşamasında özel bir teknoloji kullanıyoruz. Türkiye’nin en iyi esans firmaları arasında yer alan bir firmayla Gold Aura esansının daha kalıcı ve yoğun olması için “kapsül teknolojisi” üzerine yoğunlaştık. Henüz Türkiye’de yeni başlayan esans kapsül teknolojisinden Sinoz’da yararlanarak Ar-Ge yatırımı yapacak. Ürünün içinde yer alan esans kapsülleri ciltle temas halinde patlıyor ve esansın daha yoğun ve daha kalıcı olmasını sağlıyor.

AYŞEGÜL KÜÇÜKKURT ZOR




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir