Sağlıklı bir yaşam için gerek duyulan 18 temel bilgi

Sağlıklı bir yaşam için gerek duyulan 18 temel bilgi

ZAMAN zaman bu sayfalarda sağlıkla ilgili yazılar yazıyoruz. Çünkü sağlık, en kıymetli hâzinemiz. Bu kez de ünlü sağlık kuruluşlarının, beslenme uzmanlarının tavsiyelerini derledik:

Denge kurabilirseniz, yağ sizi şişmanlatmaz

Yağ, şişmanlatıcı ürün olarak bilinir ve suçlanır. Çünkü protein ve karbonhidratlara oranla yağda daha çok kalori vardır. Ama siz, diyetinizdeki diğer besinlerle bir denge kurarsanız, pozitif kilo kaybı olduğunu görürsünüz. 1980’lerden beri bütün dünyada şişmanlığın, artan bir sorun olduğu kesindir. Günümüz nesli, 1970’lere oranla günde 600 kalori daha fazla alıyor. Bütün suçlamalar da yumurta, tereyağı ve kırmızı et üzerinde yoğunlaşır. Fakat bu besin maddeleri, yüzyıllardır insanlığın tükettiği ürünlerdir. insanoğlu şişmanlıyorsa bunun sebebi, işlenmiş gıdalar, şeker katkıları ve rafine tahıllardır. Asıl şişmanlatıcı ürünler, şekerli içeceklerdir. Hele sıvı formda aldığınızda beyniniz kalori miktarını kaydedemez. Sizi daha çok yemeğe ve içmeye teşvik eder.

Glütensiz yiyecekler, sağlıklı değil

Organik ve glütensiz yiyeceklerle beslenme eğilimi, giderek yaygınlaşıyor. Fakat bunlar, pek çok kişinin fark ettiği gibi, sağlıklı tercihler değil. Yabancıların “junk food” olarak bildiği abur cuburlar üzerinde “glütensiz” yazısı görmek mümkün. Hatta organik ürün olduğunu iddia edenler bile var. Organik ürünü unutun. Her şeyden önce tohum, organik değil. Ayrıca abur cubur da sağlıklı değil.

İnsan vücudu, faydalı bakteriler tarafından yönetilir

Elbette vücudumuzda zararlı bakteriler de olur. Ancak önemli olan, faydalı bakterileri yenik düşürmemektir. Bağırsaklarımızda vücudumuzdaki hücrelerden daha fazla bakteri vardır. Yemek yediğimizde vücudumuz, bakterilere görev verir ve onlar da beyin fonksiyonlarından kilo almak ya da kaybetmeye kadar her prosedürü yönetir.

Yapay trans yağlar, tüketilmemeli

Trans yağlar sağlıksızdır ve kalp hastalıklarının artmasıyla ilişkisi bulunmaktadır. Vücutta kötü kolesterol oranını artırır ve trans yağı yüksek beslenme rejimlerinde kalp hastalıklarına yakalanma riski doğar. Endüstriyel trans yağlar, paketlenmiş ürünlerde ve hazır yiyeceklerde bulunur. Hayvansal gıdalardan alınan trans yağ miktarı düşüktür ve sağlık açısından pek tehlike oluşturmaz.

Kolesterolün size zararı yoktur

Kalp hastalıklarının başlıca sebebi gibi görünür ama kolesterolün sağlığa zararı olmaz. Vücudumuzdaki kolesterolün büyük bölümü karaciğerimiz tarafından üretilir. Yağlı gıdalarla dışarıdan da alınır. HDL, yüksek yoğunluklu lipoprotein, LDL düşük yoğunluklu lipoproteindir. îyi kolesterol olarak da bilinen HDL, kolesterolü damarlardan karaciğere taşır. Kötü kolesterol olan LDL, karaciğerde sentezi yapılan kolesterolü vücutta ihtiyaç olan dokulara taşır. HDL/LDL dengenin bozulmaması gerekir. LDL seviyesi, desilitrede (litrenin onda biri) 130 miligramın altında, toplam kolesterol de 200 miligramın altında olmalıdır. HDL’de ise 50 mg/dL’nin üzeri idealdir.

Abur cuburlar, alışkanlık yapar

Modern bilim nedeniyle gıda mühendisleri, çok değişik yöntemlerle işlenmiş gıda üretirler. Bunlar genelde dopamin maddesiyle beynimizi etkiler. Dopamin, vücuttan beyne sinyaller ileten bir kimyasaldır. Kişinin eylemlerinin kontrolünde önemli rol oynar.

Bu nedenle tüketim eğiliminizdeki kontrolü kaybedebilirsiniz. Bazı bilim insanları, işlenmiş yiyeceklerden oluşan abur cuburlarla, suisti-mal edilmiş ilaçlar arasında benzerlik kurar. Zaten abur cuburlar, besleyici unsurlardan yoksundur. Şeker, trans yağ ve yapay kimyasallarla dolu olurlar.

Yumurta, besleyici öğeleri yüksek bir üründür

Sahip olduğumuz en değerli besin maddelerinden biri, yumurtadır. Besleyici unsurları olan yumurtanın, kanda kötü kolesterolün yükselmesiyle hiç bir ilgisi yoktur. Her gün kahvaltısına yumurta ile başlayan yüz binlerce denek arasında yapılan incelemede, hem vücudun gerek duyduğu besleyici unsurları aldığı hem günün ilerleyen saatlerine kadar acıkma hissi olmadığı hem de kalp sağlığını bozucu hiç bir etkisinin bulunmadığı gözlenmiştir. Ancak yumurtayı bütün olarak yemek gerekir. Bazı kişilerin sarısını ve akını ayırıp tüketmesi son derece yanlıştır. Yumurta, sağlıklı aminoasitler barındırır.

Saat başı bir şeyler yemek, iyi bir beslenme rejimi değildir

Bazı kişiler, her saat küçük öğünler halinde yemek yiyerek kilo vereceklerini sanır. Araştırmalar göstermiştir ki, böyle bir beslenme şeklinin yağ yakma ve vücut ağırlığını azaltma gibi çabalarla hiç bir ilgisi yoktur. Gençseniz üç öğünü, ileri yaşta iseniz iki öğünü tam olarak almalı, aklınız her saat yemekle meşgul olmamalıdır.

Düşük yağlı diyetler, sağlıklı değildir

Düşük yağlı diyetler, vücut ölçülerinizi ideal hale getirmek için tavsiye edilir. Ancak bu, ticari sebeplerden kaynaklanır. Böyle bir diyet, uzun vadede sizin kilo vermenizi engellediği gibi yeni hastalıklar oluşmasına da yol açabilir. En iyisi, sebze ve meyveden şaşmamaktır. Bu ürünlerde de yağ olabilir ama hem düşüktür hem doğaldır. Dünyada yenebilecek 50 bin farklı tür meyve ve sebze bulunmaktadır.

Ticari meyve suyu, sodadan farksızdır

Doğal kaynaklardan geliyor olsa bile meyve suyuna katılan ekstra şeker, sağlıklı olmaz. Her ne kadar bazı meyve suyu üreticileri, “şeker katkısız” olduğunu ürün ambalajı üzerine yazsa da, en iyisi meyveyi bütünüyle yemektir. Çünkü meyvenin posası, suyundaki şekeri dengeler (Burada sodayı, maden suyuyla karıştırmamak gerekir. Maden suyu doğal, soda yapaydır).

Kalori hesabı yapmanın anlamı yoktur

Bir zamanlar, kalori hesaplamak modaydı. Ancak bunun yanlış olduğu çabuk fark edildi. Çünkü sadece işlenmiş ve paketlenmiş ürünler üzerinde kalori yazar. Bunlar zaten sağlığa yararlı ürünler değildir. Satın aldığınız sebze ve meyveler üzerinde kalori miktarı yazıyor mu?

Zayıflama diyetleri etkili değildir

Günümüzde pek çok zayıflama rejimi bulunmaktadır. Hiç biri sağlıklı ve dengeli değildir. Sadece kısa vadede etkili olur. Kilo verirsiniz ama daha sonra fazlasını alırsınız. Dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, yaşam tarzınızı geliştirir ve ömür boyu etkisi olur. Günde 10 dakika egzersiz, sağlığınıza katkı sağlar.

D vitamini, sağlığınızın en önemli parçasıdır

Tıp çevreleri, D vitamini eksikliğini, diyabet, kanser ve osteo-poroz (kemik erimesi) ile ilişkilendirir. Osteoporoz (osteoporo-sis) zaten, “gözenekli kemik” anlamına gelir. Kemiklerin, içindeki boşluklar nedeniyle yoğunlukları azalır. D vitamini alınarak, kemik kütlesi korunmalıdır. Bu vitamin, en önemli kaynaktan, güneşten gelir. Güneş ışığına yeterince maruz kalan derimiz, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu tüm D vitaminini alabilir. Ancak hassas ciltler için güneş kremlerini az kullanmak gerekir. Çünkü fazlası, alınacak vitamini engelleyebilir. Hatta bronz tenli kişiler bile açık tenlilere oranla daha az D vitamini alırlar. Yaş ilerledikçe cilt incelir, dolayısıyla D vitamini üretimi de azalır. Bu demektir ki yaşlılar risk grubunda olurlar. Takviye olarak yumurta, tereyağı, balık yağı veya yağlı balıklar, sakatat olarak karaciğer yemek, ekstra fayda sağlar. Bu arada kadınlar, erkeklerden daha fazla D vitamini alırlar.

Makul sodyum tüketimi, kan basıncınızı düzenler

Çok fazla sodyum (tuz) tüketmek, kan basıncının artmasına neden olur. Ama tuzu, makul seviyede tutarsanız bu kez kan basıncınızın düzenlenmesine yardım eder. Tuzu, tamamen kesmeyin. Günde bin 500 miligram, tavsiye edilen bir miktardır. Çay kaşığının yarısı kadar.

Kahvaltı en önemli öğününüzdür

Bazı kişiler, kahvaltıyı atlayıp, güne öğle yemeğiyle başlamanın sağlıklı bir uygulama olduğunu düşünür. Tamamen yanlıştır. 7-8 saatlik uyku sırasında hiç bir gıda almayan vücudun, sabah iyi bir kahvaltıyla enerji toplaması gerekir. Aksi halde öğle yemeğinde çok yersiniz ve o zamana kadar da oldukça sinirli bir ruh hali içinde olursunuz, yanlış kararlar alırsınız. Çünkü enerjiniz yoktur. Kahvaltıyı kesinlikle atlamayın.

C vitamini, soğuk algınlığını önlemeyebilir

Uzun zamandan beri C vitamininin, soğuk algınlığını önlediği düşünülmüştür. ABD’de yapılan yeni araştırmalar, C vitamininin soğuk algınlığına çok az faydası olduğunu göstermiştir. Vücut, C vitamini üretemez, depolayamaz. Bakterilerle savaşması zordur. C vitaminsiz kalmayın. Bu vitamin, portakal, mandalina, limon ve greyfurttan ziyade, brokoli, maydanoz ve Brüksel lahanası ile kivi meyvesinde bulunur. En faydalı narenciye, greyfurttur. Kalp sağlığı için de en önemlisi limondur.

Patates, mükemmel bir besindir

Dünyanın her yanında yetişen, her yanında her tür yemeği yapılan patates, beslenme rejimimizdeki en harika besin kaynağıdır. Lifli olmasının yanı sıra, yüksek miktarda C vitamini, B6 ve potasyum içerir. Hepsi, kan basıncını dengelemeye yardımcı olur. Ayrıca mide dostudur.

Bir başka harika besin: Süt

içinde bulunan proteinlere karşı alerjiniz yoksa ve 0 kan grubunda değilseniz, rahatlıkla süt içebilirsiniz. Hem de tam yağlı olanlarını. Diyetisyenler, sütü ve süt ürünlerini önermeseler de tam yağlı süt içtiğinizde içeriğindeki bütün vitaminler, vücut tarafından emilir. Süt içindeki magnezyum, kalsiyum, B ve D vitaminleri, sizi anksiyeteden ve depresyondan da uzak tutar. Düşük yağlı sütler, yağı ayırma işlemi sırasında hırpalanır ve besleyici unsurlarının çoğunu kaybeder.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir