Yüzde 80 evde kalırsa virüs dört haftada söner

Yüzde 80 evde kalırsa virüs dört haftada söner

COVID-19 bulaşan vaka sayısı Türkiye’de ve dünyada artmaya devam ediyor. Virüsün yayılımını yavaşlatmak için acil bir durum olmadığı sürece dışarı çıkmamak, evde kalmak, hijyen ve sosyal izolasyon kurallarına harfiyen uymak kritik öneme sahip. Peki, daha ne kadar evde kalmamız gerekiyor? ? Virüs Türkiye’de de İtalya örneğinde olduğu gibi logaritmik artış trendine girebilir mi? Virüs eninde sonunda hepimize bulaşacak mı? Yoksa bir süre sonra yok olup gidecek mi? Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara sorularımızı yanıtladı. Profesör Kara, “3-4 hafta evde kalırsak virüsün yayılımı sönümlenir” dedi. Prof. Dr. Kara ile virüsün seyrini ve yapmamız gerekenleri konuştuk.

Virüsün ülkemizdeki yayılım hızına baktığımızda kaç kişiye daha bulaşmasını öngörüyorsunuz?

Farklı öngörüler var fakat Türkiye için bunun hesaplaması yapılmış değil. Vereceğim her hangi bir öngörüsel rakamın da bire bir bilimsel karşılığı olmayacaktır. Ama en azından şunu söyleyebiliriz; enfek-te olmuş bir kişi ortalama beş kişiye virüsü yayabilir. Eğer biz okulları yaygın vaka görülmeye henüz başlamamışken değil de, örneğin bugün kapatmış olsaydık, bunun enfeksiyonun yayılımı üzerine etkisi yüzde 5, en iyimser tahminle yüzde 15 olurdu.

Okulları erken kapatmış olmamız bu yüzdeyi kaça çekti?

Okulları yaygın vaka görmeden kapatmış olmamız yayılımı yüzde 55 oranında düşürdü diyebiliriz. Hemen arkasından alınan önlemler, kafeler gibi insanların topluca vakit geçirebileceği yerlerin kapatılması, iş yerlerinde izinlerin kullanılması ve şirketlerin evden çalışmaya başlaması gibi adımların da bu oranda katkısı var. Virüsün yayılımını durdurmak için planlanan önlemler basamak basamak hayata geçiriliyor. Okulların kapalı kalma süresi, durumun seyrine göre değişebilir. Bugün için net bir şey söylemek mümkün değil. Önümüzdeki günlerde ülkemizdeki durumun nasıl seyredeceğine, ülkemizde görebileceğimiz vakaların, içeriden yayılan vakalar mı, yoksa dışarıdan gelen vakalar mı olacağına bağlı olarak bu süre uzayabilir ama kısalmasını beklemiyorum.

Ne kadar daha evde kalmamız gerekecek?

Bu noktadan sonra nüfusun yüzde 80’i gerekmedikçe dışarı çıkmaz ise, 3-4 hafta içinde virüsün yayılımı sönümlenir. Eğer evden çıkmayanların oram yüzde 80’lerde değil de yüzde 60’larda kalırsa, virüs yayılımına devam eder. Evde kalma oranı yüzde 50’lerin altına düşerse enfeksiyon maalesef devam eder.

Genç bir diyabetli için de bu kural geçerli mi?

Kronik hastalığı olanlar da eğer hastalık regüle seyrediyorsa risk çok yüksek değil, mesela şeker düzeyleri normal seyrindeyse yüksek risk grubunda olduğunu söyleyemeyiz fakat yine de evde kalması çok önemli. Gençlere bir şey olmuyormuş diyerek sosyal izolasyon kurallarını ihlal etmek sadece herhangi bir kronik hastalığı olanlar için değil bütün gençler için son derece yanlış. Gençler hastalığı ağır geçirmeseler de 10 güne kadar virüsü taşıyorlar ve temas ettik-leriJdşilere bulaştırıyorlar. Bu da virüs yayılımının süresini uzatıyor. Bu nedenle gençlerin de evde kamaları çok önemli. 60 yaş üstü ise kesinlikle dışarı çıkmamalı.

Hasta sayısı İtalya’daki gibi logaritmik bir artış trendine girer mi?

Önlemleri erken aldığımız için bizde logaritmik bir artış görülmüyor. Sorunumuz yurtdışı kaynaklı vakalardı. Artık yurtdışı teması olmayanlarda da görülmeye başlandı; fakat sosyal izolasyon önlemlerinin sağlanması, logaritmik artış olasılığının önüne geçti. Yalnız bu noktada vatandaşımız bugün mü evde kalsam yarın mı evde kalsam diye düşünmemeli, özellikle 60 yaş üstü kesinlikle ama kesinlikle evden dışarı çıkmamalı. Kalp, diyabet gibi kronik hastalığı olanlar için de aynı kural geçerli.

İngiltere örneğinde olduğu gibi bu virüsün bütün topluma yayılacağını öngörenler var. Bu virüs öyle ya da böyle herkese bulaşacak mı?

Toplumun büyük kısmına bulaşma ihtimali var evet. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki virüs de gitgide zayıflıyor, seneye mesela bu kadar saldırgan olmayacak. Zaten dört tip koronavirüs var, bu da beşinci tip olarak hayatımızda kalabilir. Fakat dediğim gibi zayıflamış olarak.

Neden zayıflıyor? Mutasyon geçirerek daha da güçleneceğine dair distopik öngörüler de var. Zayıflıyor çünkü bu virüsün ideal evi, ideal yaşam alanı insan değil. İdeal yaşam alanı yarasalar. Bu nedenle zamanla insanda gücünü kaybedecek diyebiliriz.

Koronavirüse karşı işe yaradığı iddia edilen bazı ilaçlar var. Bunların doğrusu nedir?

Başka hastalıklar için halihazırda kullanmakta olduğumuz bazı ilaçlar virüsü zayıflatıyor doğru. Sıtma, HIV ve Ebola için geliştirilmiş ilaçlar bunlar. Ebola için geliştirilen bir ilaç Çin’de de kullanıldı. Şu an ABD’de de deneniyor. Bu ilaçlar hastalığı tedavi ediyor diyemesek de, virüsü zayıflattıklarını söyleyebiliriz. Bir de Japonya’da geliştirilen bir ilaç var, o da Çin’de kullanıldı.

“Akciğerde hasar bırakıyor”

Yeni tip koronavirüsü hafife alınmamalı. Gençler hastalığı kolay atlatıyor ama akciğerde kalıcı hasarlar bırakabiliyor. Sosyal izolasyonu çok önemli. Bu hastalığı kesinlikle hafife almamalıyız. Bu hastalıkta normalde bir kişi beş kişiye bulaştırıyor.

Siz önlemlerinizi alırsanız, mesela okul kapatmayı, işe gitmeyi, sosyal mesafeleri kapatmayı, bunları sağlayabiliyorsanız devlet olarak vereceğiniz kararlarla bu rakamı iki buçuğun altına indirebiliyorsunuz. Modellemeler bunu gösteriyor. Eğer evdeki izolasyonu çok sıkı uygularsanız ve başarılı olursanız bu rakam bire kadar inebiliyor. Zaten bu rakamı yakalayabilirseniz bu hastalığın kendi kendine sönmesi demek. Türkiye şu anda böyle gidiyor.

Bu ağır bir hastalık. Gerçekten ağır gidiyor, bu yüzden evde kalmamız gerekiyor. Doğru, büyük bir kesim iyileşiyor ama iyileşenlerin de akciğerlerinde hasar bırakıyor. Yani bir futbolcunun bu hastalığı geçirdikten sonra hayatının kalan kısmında futbol oynayamama ihtimali çok yüksek.

“Singapur radikal yaklaşımla başardı”

Dünyada bu hastalığı öteleyebilen ikinci bir ülke daha yok. Ancak radikal önlemlerle hastalığın üstesinden gelinebiliyor. Singapur güzel bir örnek. Vaka sayılarını erken gördüler. Çok başarılı oldular, vaka sayısını minimumda tutarak atlattılar.

Evden dışarı çıkmayacaksınız dediler. Çıkarsanız, yabancıysanız oturumunuzu iptal ederim bir daha ülkeye almam, yok eğer vatandaşımsanız da vatandaşlığınızı iptal ederim dedi. Eğer iki kez evde oturun dediğimde uymuyorsanız birincisinde üç bin Singapur doları, İkincisinde vatandaşlıktan çıkarma cezası veririm dedi. Bu kadar radikal yaklaştı ve inanılmaz bir başarı elde etti. İtalya başlangıçta hastalığın hafif olduğunu düşündü, bu kadar ağır gitmeyeceğini söyledi ve bugünkü geldiği duruma düştü. Paniğe kapılınmamalı. Çok sıkı tedbirler alınabilir. Şu andaki vakalara bakıldığında ya yurtdışından direkt ya da yurtdışından gelenlerle ilişkili. Hala ülke içerisinde dolaşımın olmadığını bildiğimiz için ekstra bir önlem almaya bugün gerek yok. Ama yarın baktık ki farklı bir vakamız var, farklı bir şekilde seyrediyor, o zaman bu önlemler direkt olarak lokantaların kapatılması, alışveriş merkezlerinin tamamen kapatılması, marketlerin belirli saatlerde çok az sayıda veya belirli sayıda kişinin içeride bulunmasını sağlayacak şekilde açık kalmasının organize edilmesini sağlayacak şekilde olabilir.

ÜRÜN DİRİER




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir