Bütüncül İyileşme İçin Jade Metodu

Bütüncül İyileşme İçin Jade Metodu

Yeşim Mungarı, kendini bedeni kullanma sanatına adamış bir uzman. Alanındaki tüm eğitimleri Kanada ve Almanya’da alan Munğan, eğitimine mesleki tecrübelerini de ekleyerek kendi tekniğini geliştirdi. Yoga, nefes, meditasyon ve STOTT pilatesi birleştiren kişiye özel uygulamalarla önce postürü düzeltiyor sonra bütüncül iyileşme sağlıyor.

Yeşim Mungan eğitimlerini yurt dışında tamamlayan ve bununla da kalmayıp kendi tekniğini geliştiren bir eğitmen. Merrithew Health Fitness Faculty Canada mezunu olan Mungan, Hatha Yoga ve Pranayama (Nefes Bilimi) eğitimlerini yine Yoga Alliance Kanada’da tamamladı. Almanya’daki SVET Center’da (Spiritüel Teknolojiler Merkezi) ve Lichtquell Seminarzentrum Todtmoos’da meditasyon eğitimleri aldı. STOTT Pilates Full Sertifikalı Uluslararası Eğitmeni ve Özel Yaralanmalar Uzmanı olarak; gerek Kanada’da gerekse Türkiye’de pilates, yoga, meditasyon ve pranayama eğitimleri verdi, fizik tedavi uzmanları ile rehabilitik çalışmalar gerçekleştirdi.

jade metodu

2011 yılında Türkiye’ye dönüş yapan Mungan, “Her vücut kendine özeldir” diyerek yoga-pilates-pranayama (nefes bilimi) üçlüsünün uyumundan doğan ve amacı bedeni yeniden yapılandırmak olan “Jade Metodu”nu geliştirdi, yöntemini birebir uygulayabilmek adına 2014 yılında Uphill Towers Ataşehir İstanbul’da Studio Jade’i açtı.

Jade metodu ile vücut mekaniği, kasların çalışma sıra ve dengesi yeniden eğitilip düzenleniyor. Kişi uygulanan program sonucunda vücut farkmdalığı kazanırken sağlıklı hareket alışkanlığı da edinmiş oluyor. Çalışma sonucunda ise hem bedenin görünümünde hem de kişinin beden-zihin sağlığında ideale yakın bir yapıya kavuşulması amaçlanıyor.

YOGA, PİLATES VE PRANAYAMA DİSİPLİNLERİNİ DE KAPSAYAN JADE METODUNU GELİŞTİRMİŞSİNİZ, NEDEN BÖYLE BİR İHTİYAÇ DUYDUNUZ?

Aslında kendiliğinden gelişen bir ihtiyaca cevap verdim. Üyelerimin önce postür analizini alıyorum, postür analizinde vücuttaki alışkanlıkları keşfediyorum.

Hangi vücut tipi neye, ne tepki veriyor? Şimdiye kadar pek çok vaka ve vücut tipi gördüm ve her bedenin ihtiyacının farklı olduğunu gözlemledim. İnsanlar egzersiz hareketi yaparken veya gündelik yaşamda efor sarf ederken bazen nefesleri kısıtlanıyor, hareket alışkanlığı, beden yapısı onların hareketi tam yapmasını engelliyor ya da hareketi yaparken gücü nereden aldığı sonuç bakımından büyük önem taşıyor. Mesela masada bilgisayarı sağa ya da sola dönük olarak kullanan insanlarda genel olarak tek taraflı omurga rotasyonu görülür. Bu durum kas dengesinin bozulup duruş alışkanlığının değişmesinin yanı sıra diyaframın yerleşimini bozarak nefes alışverişini de etkiliyor.

Bütün bu veriler karşısında sadece pilatesin, yoganın ya da nefes biliminin tek başına yeterli olamayacağını düşünerek böyle bir teknik geliştirdim.

SİZE GENELDE NASIL TALEPLERLE GELİNİYOR?

Genelde rehabilitik amaçla ya da yanlış duruş alışkanlığını düzeltme isteğiyle geliyorlar ama bunun yanında zayıflama talebiyle gelenler de oluyor tabii ki.

BU TEKNİKTE NEYİ FARKLI YAPIYORSUNUZ?

Önce üyelerimizin postür analizini alıp ihtiyaçlarını belirliyorum. Sonra doğru hareket alışkanlığı kazandırıp devamında doğru postürde talebe yönelik bir program izliyoruz.

Şu an birçok yerde yapılan pilates “Nefes al” ve “Nefes ver” şeklinde; daha fazlası olması gerektiğine inanıyorum. Nefesin hareketle birlikte akmasını, vücudun hareket sırasındaki kalp atım volümüne uygun olarak kişinin hareketi yapmasını sağlıyorum. Bunun yanında vücut mekaniği yani kas dengesini koruyarak hareketi yaptırıyoruz. Uzun vadede ise kişiye sağlıklı duruş alışkanlığı kazandırarak sosyal hayatında pozitif bir profile sahip olmasmı önemsiyoruz.

Bunu yaparken de önce kişinin mükemmele en yakın vücuda ulaşması için neye ihtiyacı varsa onu belirliyoruz. Hangi kasları zayıf, hangi kasları kısa, hareket ederken vücudun neresine baskı yapıyor, bunları tespit ediyoruz. Orta hizayı nasıl bulabileceğimize bakıyoruz. Önce omurgayı hizalıyoruz. Bu süreçlerde kişilerin bedenleriyle ilgili farkındalıkları artıyor, nefesi kullanmayı öğrettiğimiz için vücutlarına daha fazla oksijen giriyor, kas oranındaki artışla birlikte metabolizma hızlanıyor, isteğe bağlı diyetisyen desteğimizle birlikte sağlıklı beslenme alışkanlığını da düzenleyerek kilo vermelerini amaçlıyoruz.

Ayrıca bu teknikle her spor branşına destek veriyoruz. Sporcunun core (karın) bölgesini güçlendirip, kassal dengeye ve kuvvete sahip olması sakatlanma riskini minimuma indiriyor, hareket kabiliyeti artıyor. Bu eğitimi alanlar bu davranışları otomatikleştirdiği için kayakta, tırmanışta, ve teniste de kullanıyor.

JADE METODUNU ÜÇE AYIRMIŞSINIZ: VVELLBEING JADE, KURUMSAL JADE VE REHABİLİTİK JADE. BİRBİRİNDEN FARKLARI NE?

Ben öncelikle özel yaralanmalar uzmanıyım. Rehabilitik Jade; ameliyat ya da herhangi bir travma soması (akut dönem sonrası) tedavi sürecini destekleyici rehabilitik uygulamamız… Her bedenin kendine özel ihtiyaçları var, bunları çözümlüyoruz.

WELLBEING JADE DE SPOR YAPMAK İSTEYEN SAĞLIKLI BİREYLERİ Mİ HEDEFLİYOR?

VVellbeing Jade vücudu ayak basışından kafa duruş hizasına, nefesi kullanışından hareket ve vücudu kullanış alışkanlığına kadar kişinin vücudunu tekrardan yapılandırmayı ve ona sağlıklı hareket alışkanlığı kazandırmayı amaçlayan tüm çalışmaları kapsıyor.

Üç ay süren bir paketimiz var. İlk iki haftada dört-beş gün, iki-altı hafta arası haftada üç gün, altıncı haftadan sonra ise haftada iki gün gelmelerini öneriyoruz. Ayrıca bir diyetisyen eşliğinde beslenme alışkanlıklarını da destekliyoruz. Üç ayın sonunda inanılmaz bir değişim söz konusu oluyor.

KURUMSAL JADE PEKİ?

Kurumsal Jade, beden kullanım farkmdalığım arttırmak için kurumlarda verdiğim eğitimleri kapsıyor. Bu eğitimlerde postürü, gündelik yaşamda bedeni nasıl yönetmeleri gerektiğini, bedeni yöneterek iş yaşamında nasıl başarılı olacaklarını anlatıyorum. Çünkü egzersizi sadece beden şeklini güzelleştiren bir araç olarak görmek eksik bilgi olur. Egzersizin zihinsel bir boyutu var; yanlış duruşla hem hareket kabiliyetimiz azalıyor hem nefes alış-veriş dengemiz değişiyor. Bununla birlikte hormon aktivitesindeki değişiklik psikolojik olarak kötü hissetmemize neden oluyor. Kısaca yanlış postür ile karşınızdakine yanlış imaj verebilirsiniz. Aynı zamanda bu eğitimleri destekleyici “Bedeni Kullanma Sanatı” admı verdiğim bir kitabın çalışmasını yapıyorum çünkü hayatımızda beden farkındalığma sahip olmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

Neden yanlış kasları kullanmaya başlıyoruz?

Vücudumuz inanılmaz bir makine. Beynimiz daima vücudumuzun bir eylemi gerçekleştirebilmesi ve görevi tamamlayabilmesi için bir yol buluyor. Eylemi gerçekleştirmek için yanlış kasları kullanmaya devam edersek, vücut bunu alışkanlık kabul ediyor ve bu eylemin tekrarlarında otomatik olarak yanlış kasları devreye sokuyor. Bu kaslar zaman içinde yoruluyor ve kronik incinmeler ortaya çıkıyor. Örneğin ayak bileği burkulduğunda, incinen ayağın üzerinde topallayarak yürüryoruz. Bu dengesiz kullanım ayak, bilek ve bacakta kas dengesizliği oluşturuyor. Kaslar olması gerekenden farklı kullanılıyor. Korumak adına bu zayıf tarafa daha az yük vererek yürümeye devam ediliyor. Zaman içinde vücut bu dengesiz kullanımı alışkanlık haline getiriyor. Bu kas çalışma dengesi düzeltilmediği, vücut tekrar eğitilmediği takdirde zaman içinde diğer ayakta, dizlerde, kalçada, bel ve sırtta, hatta omuz ve boyunda ağrılar oluşmaya başlıyor. Eğer vücudunuzun iki tarafı arasında fark ve değişiklik varsa vücut duruşunuz ve mekanik alışkanlıklarınızın pek sağlıklı olmadığını düşünebilirsiniz. Zayıf postür alışkanlıkları, zayıf vücut mekaniği ile sonuçlanıyor. Çok hafif denge farklılıkları bile zaman içinde ciddi sonuçlar doğuruyor.

Ayağın dışına doğru basma alışkanlığında; bilek dış yan kasları uzuyor ve iç kaslar pasifleşiyor. Bu durum bazen buradaki gibi bacağın dışa rotasyonundan da kaynaklanabiliyor. Diz ve bilekte ekstra baskı ve deformasyon oluşur. Bu kişilerin ayakkabılarında dışa doğru bir eğim görebiliriz. Bu bilek eklemine de zarar veren basış şekli bilek burkulmalarına hatta kırılmalara sebep olabilir. Jade metodu bu sorunla karşı karşıya olanlara hiza ve denge kazandırıyor.

Günlük duruş – hareket alışkanlıklarından kaynaklanan kalçayı sağa ya da sola çekerek kullanmak; kalça etrafındaki kaslarda güç ve denge bozukluğu yarattığı gibi kalça kaçış ve rotasyonları diz ve ayak sorunlarına da sebep oluyor. Burada amaç kalçaya hizalı kullanım alışkanlığı kazandırarak, otomatik olarak diğer eklemlerin de dama taşı gibi aşağı doğru düzelmesini sağlamak.

Lordoz, kalça kemiğinin öne normalden daha fazla bükülmesi. Olması gereken açılar kullanılmazsa omurgada denge bozuluyor. Yanlış açılar omurgada baskıya ve ağrıya sebep oluyor. Kaburganın kapanması sadece duruşumuzla değil nefes kaslarıyla da alakalı. Burada kaburganın biraz daha kapanması ve kalçanın öne gelmesi gerek. O yüzden nefesle bağdaştırıp nefes çalışmalarına da odaklanıyoruz.

Erişkinlerde; sırt kaslarının dengesizliği, yanlış duruş alışkanlığı, osteoporoz (kemik erimesi) gibi durumlarda sonradan skolyoz gelişebiliyor. Çoğu zaman eşit çalışmayan sırt kaslarında dengesizliğe neden oluyor ve omurgada eğrilik gelişiyor. Bu durum omurgada kalıcı bozukluk yapmadan fark edilebilirse engellenebiliyor. Duruştan kaynaklanan skolyoz olmasın diye Jade tekniği ile sırt kaslarının dengeli çalıştırılmasına destek veriyoruz.

Kifozda omurganın üst sırt kısmında öne bükülme var. Ayak bilek kemiğinizden diz kenarına diz kenarından kalça kenarına omuz ve kulak memesinin biraz daha arkasına doğru plumb line’a bakıldığında baş bu çizgiye göre öndedir ve vücutta açı ve hiza dışı bir durum, ön ve arka vücut kaslarında dengesizlik oluşuyor. Geri bükülmeye manuel destek vererek açılmasını sağlıyoruz.

BOYUN, SIRT VE BEL AĞRILARI NEDEN OLUŞUYOR?

Zayıf postür, duruş yanlışlıkları, sağlıksız hareket alışkanlıkları zaman içinde ağrı ve yaralanmalara neden oluyor.

Sırt ve boyun ağrılarımız vücudumuzu kullanış şeklimize özen göstermemiz gerekliliği mesajını veriyor. Günlük rutin yaşam aktivitelerimizi dahi zayıf vücut mekanizması ile yaptığımızda vücudumuza sürekli stres ve baskı yükleriz. Bu da kas gerilmesine yol açar ve gerilen kaslar bu şekilde daha kolay zedelenir, spazma sebep olur. Omurları birbirine bağlayan bağlar da yanlış kullanım ve travmalarla zamanla yıpranır.

Doğru duruş, vücudumuzun yerçekimine karşı dik, vücut eklemlerimizin birbiri ile uygun hizada kullanılmasıyla mümkün. Böylelikle birbirleriyle doğru sıralanan kemikler ideal hizalamayı oluşturarak kaslar baskı görmeden en sağlıklı şekilde kullanım pozisyonunda olur.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir