Su ve içecekleri nasıl içmeliyiz?

Su ve içecekleri nasıl içmeliyiz?

İslâm, her şeyi bir kurala bağlamış mıdır? Meselâ, İslâm’a göre su içmenin bir âdâbı ya da şekli var mıdır? Kuşkusuz su içmenin, dinlerle bir bağı olamaz. Ama su içme şekli insan sağlığını etkiliyorsa, herhangi bir din, su içme şekliyle ilgili önlem ve önerilerini sunar. Bu sunuş biçimindeki hikmetler, çoğu kez o dinin müntesip-lerince anlaşılamamış olabilir. Kimisi bir ritüel olarak, kimisi büyüklerinden öyle gördüğü için, kimisi dinî kaynaklarda okuduğu bilgilere göre davranıyor olabilir.

Hz. Peygamber’in (s.a.v.) yemeğe başlama, yeme ve bitirmeye yönelik tavsiyeleri ve emirleri olduğu gibi, su konusunda da tavsiyeleri vardır. Bunların hikmetleri tıp tarafından tespit edildikçe, insanlar arasında geçici bir hoşnutluk meydana gelir. Fakat çoğu kez, alışkanlıklarını sürdürmeye devam ederler. Hâlbuki İslâm insana bir öneri sunuyor ise, o öneri veya emrin, insan için dünyevî veya uhrevî mutlak bir yararı vardır. Aksi halde insana, hiçbir öneride bulunulmaz. Öneri ve emirlerin yararının, bireysel olduğu kadar, toplumsal sonuçları da vardır. Aslında bireyin yararı, aynı zamanda toplumsaldır da. Bir bireyin hastalanması, toplumun diğer bireylerini de etkileyebilir, hatta etkiler.

Su ve içecekler

Hiç kuşku yok ki, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) su konusunda da sahih hadis-i şerifleri vardır. İbn-i Abbas (r.a.) anlatıyor: “Rasülullah (s.a.v.) buyurdular ki: ‘Suyu deve gibi bir solukta içmeyin. İki üç solukta -dinlene dinlene- için. Su içerken besmele çekin. Bitirince de Allaha hamd edin!”™ Aslında tek başına bu nakil bile, her şeyi anlatmaya yeterlidir. Birkaç örnek daha nakledelim. Hz. Enes’ten, Neseî dışındaki imamların rivayetine göre: “Rasülullah (s.a.v.), suyu üç solukta içerdi.” Müslim ve Tirmizi’nin rivayetlerinde şu ilâve yer almakta: “Rasülullah üç solukta içer, böyle içmenin daha doyurucu, -hastalıklara karşı- daha koruyucu ve daha afiyetli olduğunu söylerdi.”660

Ebu Katâde (r.a.) anlatıyor: “Rasülullah (s.a.v.) buyurdular ki: ‘Biriniz su içerken, su kabına nefes etmesin”’66’ Yine başka bir rivayete göre: “Hz. Enes (r.a.), ‘Rasülullah (s.a.v.) ayakta içmeyi yasakladı’demişti. Kendisine:‘Ya -ayakta-yemek?’ diye soruldu. ‘Bu daha şiddetle yasaktır!’ dedi veya şöyle dedi: ‘Bu daha şerli, daha kötü!”’662 İmâm Mâlike ulaştığına göre Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (r.a.) ayakta oldukları hâlde -su- içiyorlardı.663 Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: “Rasülullah (r.a.) şöyle buyurdular: ‘Sizden kimse, sakın ayakta içmesin. Kim unutarak içerse, hemen kussun.’”664

Görüleceği üzere, Hz. Peygamber (s.a.v.) ayakta su içse bile, bunun hangi şart-larda olduğunu bilmiyoruz. Ancak, Zemzem’i hürmeten ayakta içtiği rivayetini görüyoruz. Ayakta su içmenin yanlışlığı ise, çok sayıda hadis-i şerifte görülür. Her-hangi bir sıvıyı ayakta içtiğimizde, içilen şey doğrudan onikiparmak bağırsağına, oturarak içtiğimizde ise önce mideye, daha sonra onikiparmak bağırsağına gider. Sıvıların önce mideye gitmesi daha sağlıklı; çünkü mide, asidi sayesinde sıvının içinde bulunan mikropları öldürür. Bir gıdanın, midede işleme tâbi tutulması, bir-çok hastalıktan korunmayı da sağlıyor.

Su, yudum yudum yani yavaş yavaş içildiğinde, ihtiyaç duyulan bölge tarafından emilmesi sağlanıyor. Suyun hızlı içilmemesi, üç veya daha fazla yudumda içilmesinin hikmeti de anlaşılıyor. Belki de daha fazla hikmetleri olduğu halde, şimdilik sadece bu kadarını bilebiliyoruz.

Tıbb’un Nebevide suyla ilgili şu bilgilere yer veriliyor: “Tatlı su, hastalara da, sağ-lıklı olanlara da faydalıdır. Tatlı suyun soğuğu daha yararlı ve lezzetlidir. Soğuksuyu aç karma, cinsi münasebetten hemen sonra, uykudan uyanır uyanmaz, banyo yapar yapmaz ve meyve yedikten sonra içmemek gerekir. Suyu aşırı içmek de, gerektiğinden az içmek gibi zararlıdır.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir