Yaşamı Şekillendirecek 8 Trend

Yaşamı Şekillendirecek 8 Trend

Kentlerin yaşam trendleri giderek değişiyor. ABD, Singapur, Portekiz, Japonya, Belçika ve Finlandiya’daki çeşitli kentlerde, yaşamı yeniden şekillendiren örnek projeler uygulanıyor. Bunlar arasında en dikkat çekeni, Güney Kore’nin Busan kentindeki tamamen yüzer kent projesi.

Gelecek yüzen kentlerde

GÜNEY Kore, mega bir projeyi hayata geçirmeye çalışıyor. Busan kenti yakınlarında yapılacak inşaatlarda, birbirine bağlı platformlar üzerinde kurulacak bir kent tamamen yüzer bir kent olacak. Taşınmalarına göre yaklaşık 10 bin kişinin yaşayacağı yüzen kent, hem küresel ısınma ile yükselen denizlerden hem de şiddetli yağışların neden olacağı sellerden etkilenmeyecek. “Oceanix” olarak adlandırılan proje, 2019’da sellerden muaf bir kent olarak lanse edilmişti.

Anlaşma 2019’un sonunda Busan belediyesi ve Birleşmiş Milletler Kentsel Gelişim Ajansı arasında imzalandı ve yürürlüğe sokuldu. Fabrikalarda üretilecek yapı malzemeleri, römorklarla çekilip, önceden hazırlanmış platformlara kurulacak. Platformlar o kadar sağlam olacak ki, yedi katlı bina ağırlığını taşıyacak kapasitede olacak. Ve bütün yüzerken gelgitlerde veya dalgalarda denizlerle birlikte yükselecek veya alçalacak. Projeyi üstlenen Danimarka mimarlık firması BIG (Bjarke Ingels Group), binalar arasında yeşil alanlar, kafe restoranlar ve bisiklet yolları olacağını da vurguluyor. Busan’ın turistik sahil şeridi Haeundae Plajı’nın yakında sular altında kalacağı konusunda uyarıda bulunulmuştu. Bu proje için Busan’ın seçilmesinin sebebi bu.

yaşam
Kentlerin yaşam trendleri

Yaşamı şekillendirecek diğer sekiz trend şöyle:

(1) Kamu Alanları İçin Yeşillik

Kentlerin yeşil sokaklara, yeni koridorlara, sosyal bir yaşam için yeni kamusal alanlara ihtiyacı bulunuyor. Kentleri geleneksel olarak, inşaat yoğun, nüfus yoğun, modem yaşamın ihtiyaçlarını karşılayacak tesisleri olan yerleşim birimleri olarak tanıyorduk. Fakat trend değişti. Artık giderek genişleyen nüfusun oluşturduğu baskı nedeniyle sokakların daha çok ağaçlandırılması, daha çok parkların açılması, daha fazla yaya ve bisiklet yollarının hizmete sokulması böylece hava kirliliğinin yatıştınlması gerekiyor.

■ Kim uyguluyor?

Freetown / Sierra Leone: Dünyanın en kalabalık başkentlerinden biri. Hızlı fakat düzensiz bir büyüme içinde. Kent gelişiminin yüzde 38’i, tehlikeli ve yaşanması zor mahallelerde. Belediye başkanı Yvonne Aki-Sawyerr, “Freetown’ı Dönüştürün” adıyla bir proje başlattı. 2022’in başlarında kentte fazladan bir milyon fidan dikilmişti. Ağaç dikimi, bakımı ve geliştirilmesi işlerinde çalışmak üzere 553 eleman işe alındı.

(2) Dijital Sağlık Hizmetleri

Kentler artık sadece hastalığın teşhis edilmesi ve tedavisi esasına dayak geleneksel sağlık hizmetleri yürütmüyor. Aynı zamanda dijital teknolojiler yardımıyla hastalığı başlamadan önleyecek modern hizmetleri de ön planda tutmaya çalışıyor. Yerel yönetimler, belediyeler, halkların sağlıklı yaşaması için politikalar geliştirmek zorunda. Böylece sağlık hizmetlerindeki maliyetler de azalmış olacak. Bunun için halkın resmi kıırumlara güven duyması sağlanmalı, yüksek teknoloji şirketleriyle iş birliğine gidilmeli, kamu ve özel sektör dayanışma içinde olmalı.

■ Kim uyguluyor?

Chicago / ABD: Kent belediyesi. 2025 yılı için koyduğu hedefte, halkın eşit sağlık hizmetleri alması için plan hazırladı. Buna göre halk arasında yaygın olarak görülen hastalıkların geriletilmesi için çaba harcanacak, bilgi paylaşımı yapılacak (ki günümüzde sosyal medya aracılığıyla bu paylaşım kolayca gerçekleşecek), halkın mental sağlığı dikkatle izlenecek ve uyuşturucudan muaf bir toplum yaratılmaya çalışılacak.

(3) Akıllı Binalar, Akıllı Altyapı

Kentler, su, enerji ve atık yönetiminde akıllı sistemlere geçmek zorunda. Yoksa geleneksel yöntemlerle yakın gelecekte hiçbir belediye, bu yükün altından kalkamayacak. 2019’da yapılan bir araştırma gösterdi ki, mevcut teknolojilerle emisyonları 2050 yılına kadar yüzde 90 oranında azaltabileceğiz. Bugün bile ticari binalardan yüzde 21, meskenlerden ise yüzde 36.5 oranında daha az atık çıkmasını sağlayabileceğiz. Avrupa Birliği raporlarına göre en gelişmiş ülkelerde dahi binaların yüzde 75’i enerji kullanımı açısından verimli değil. Bu oran, tatmin edici gözükmüyor.

■ Kim uyguluyor?

Singapur: Yeşil mimariyi ve sürdürülebilir şehirciliği ilk olarak gündemine alan kent devlet, Singapur. 2030 yılına kadar binalarının yüzde 80’i “yeşil yapı” olmak zorunda. Orta vadede hedef, bu. Ulusal Gelişim Bakanlığına göre 2018 başı itibariyle üç bin 200 bina projesi, “yeşil” sertifikası almadan temel atamadı. Buna göre yeni binalar; akıllı enerji yönetimine, yapay zekaya, otomatik atık toplama sistemine sahip olmalı.

(4) Akıllı, Sürdürülebilir Kentler

Bu projede, trafiği düzenleyen akıllı enformasyon teknolojileri bulunmuyor. O iş yürümedi. Hem yöneticiler hem halk, nefes alabilmek için motorlu taşıt trafiği istemiyor. Dijital teknoloji, halkı rahat ettirmeli, ona temiz bir çevre yaratmalı. Elektrikli otomobiller, global yeni araba pazarında yüzde 32’lik pay oluşturdu. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle 2022’de bu oranın daha da artması bekleniyor. Elektrik enerjisi de ucuz bir enerji kaynağı olmaktan çıktı, ama hiç olmazsa petrol kadar başka ülkelere bağımlı değil.

■ Kim uyguluyor?

Los Angeles / ABD: Bir zamanlar, ülkenin havası en kirli kentlerinden olan Los Angeles, ulaşımın elektrifikasyonunu hızlandırarak hava kirliliğini azaltma gayreti içinde. Kent, halen ABD yollarındaki elektrikli araçların yarısına sahip. 2030 yılında ise beş milyon elektrikli aracın kent sokaklarında dolaşması için düzenlemeler yapılıyor.

(5) Yapay Zeka İle Gözetim

Pek çok kent, yapay zekayı kent planlaması, güvenliği ve insan haklarıyla mahremiyetin korunması için kullanıyor. Gözetim, her ne kadar özgürlüklerin kısıtlanması gibi görülse de teknolojiyi özellikle de dijital teknolojiyi yok sayamayız. Yapay zeka, kentlerde suç oranını yüzde 35-40 azaltabilecek potansiyele sahip. Yüz tanıma sistemleri, biyometrik donanımlar, polisin otomobil ve vücut kameraları, dronle’lar, havadan helikopterle gözetim, acil durum uygulamaları, kamu güvenliğini sağlaması acısından önemli.

■ Kim uyguluyor?

Kanagawa / Japonya: Tokyo Olimpiyatlarının güvenliği için yapay zekadan yardım alındı ve en küçük bir olaya bile rastlanmadı. Yapay zeka, sadece bireysel suçluları tespit etmekle kalmıyor, bireyin çoklu suçlarını da yakalayabiliyor. Üstelik bu olaylardan kendine ders çıkararak gelecekte olacak suçlara karşı bile önlem geliştiriyor. Japonya’da halkın yüzde 87’si, olimpiyatların güvenliği konusunda endişe duyuyordu (Kanagawa, ülkenin “prefektörlük” adı verilen idari bölgelerinden biridir).

(6) Otomasyonla Kent Yönetimi

Kentler, otomasyona bağlı hizmetler istiyor. Geleneksel yöntemlerle hizmet vermek zorlaştı. İnsan unsurunun yavaş yavaş devreden çıkarılması gerekiyor. Çünkü makineler haftanın yedi günü, günün 24 saati çalışıyor. Yorulmadan, yanlış yapmadan. Bir araştırmaya göre dünyanın belli başlı 167 kentinin yüzde 66’sı otomasyona yatırım yapıyor. Yüzde 80’i de önümüzdeki üç yıl içinde uygulamalara mutlaka başlanacağını belirtiyor.

■ Kim uyguluyor?

Cascais / Portekiz: Burası, nüfusu 200 bini biraz geçen, bir sahil kasabası. Ama nüfusun beş katından fazla turist çekiyor. Her yıl bir milyon 200 bin turist, ülkenin en güney ucu olan bu beldeyi ziyaret ediyor. Kasabanın amacı, bir günlüğüne de olsa ömür boyu da olsa, Caseais’i dünyanın en iyi yaşanan yeri yapmak. 2018’de dijital kumanda merkeziyle yönetilmeye başladılar. Şimdiden belediye hizmetleri maliyetinde yüzde 40 azalma kaydettiler ve enerji masraflarından da yüzde 20 tasarruf ettiler.

(7) Kent Gelişimine Toplu Katılım

Eskiden belediye hizmetleri halka sorulmazdı. Artık pek çok belediye, halkı da kent yönetimine sokmaya başladı. Artık kent sakinleri, yaşadıkları yerde nasıl ve ne gibi bir hizmet verileceği ya da yeni yapı, altyapı inşaatında ve yenilemelerinde oy kullanabiliyor. İdeal bir kent nasıl olmalı? Halk, kentin geleceğine nasıl bir katkıda bulunmalı? Çocuklar, kent yaşamında nasıl yetiştirilmeli? Kent, nasıl dünyaca tanınan bir yer olmalı? Bu soruların cevaplarını artık halk verecek.

■ Kim uyguluyor?

Leuven / Belçika: Burası Flaman bölgesinde bir kent. Nüfusu 100 bin kadar. Avrupa Komisyonu, 2020’de Leuven’i “Avrupa’nın İnovasyon Başkenti” olarak seçmiş ve ödüllendirmişti. Sakinleri, kentlerinin geleceği için önerilerde bulunabiliyor. Ama önce kayıt olmanız gerekli. 2030 yılı planları için 70 uzman kafa yoruyor.

(8) Dijital İnovasyon Kentleri

Kent yöneticileri; kabiliyetli, dijital çözümler konusunda uzman, açık fikirli, analog ve dijital elemanların kombinasyonunu iyi bilen elemanlar arıyor. Çünkü artık geleneksel yöntemlerle bazı sorunları çözmek zor. Pek kimse fark etmese de geleneksel şirketler ve sanayiye dayalı tesisler, kent dışına taşınıyor. Buna karşılık dijital şirketler, kent merkezlerinde yoğunlaşıyor. Böylece kentler, “yaşayan laboratuvarlar” olarak işliyor. Kent merkezlerini, eko-sistemin odak noktası yapma şansı da artıyor.

■ Kim uyguluyor?

Espoo / Finlandiya: Bu kent, Avrupa’nın inovasvon ve sürdürülebilir akıllı kent gelişiminde lider konumunda. Piyasa değeri yüksek Finlandiya şirketleri, Aalto Üniversitesi ve VTT Teknik Araştırma Merkezi burada bulunuyor. Kentte iki önemli oyuncu var. Üniversite ve VTT. Espoo, 24 yaş üzeri nüfusun yüzde 52’sinin üniversite mezunu olduğu dinamik bir kent. Bu oranı, başka hiç bir Avrupa kentinde göremezsiniz.

Alev Rigel / Para




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir