Bi’ tatlım var, ona da karışmayın ama!

Bi’ tatlım var, ona da karışmayın ama!

Esin (22)

Kendini bildi bileli içinde tatlı yiyebileceği birkaç öğün olan diyet listesi bakan Esin, tatlı sevgisinden dolayı yemeği bile öyle azaltmış ki, neredeyse çorba ile besleniyor, imkansız istekler ise tam ona göre. Bu kez spor salonuna küstü. Öncesinde tatlılı diyet olmadığı için diyetisyen dünyasına sırtını dönmüştü. Bundan sonra da herhalde kendisine dar olan kıyafetlere küser…

“Tartı günü!”

“Buyrun Esin Hanım, alalım şöyle.”

“Aaaa e buraya başladığımda 62’ydim, şimdi 63 olmuşum?”

“Ama sizinle bir diyet programına başlayamadık ki, anladığım kadarıyla spor yaptığınız için daha rahat yemeye başladınız.”

“E evet de, o kadar çok kalori yakıyorum ki, bir şekilde kilo vermem gerekirdi, en ufak bir kaslanma bile yok mesela karnımda, günümün 2 saati burada geçiyor haftada 4 gün hem de.”

“Şekerli, unlu besinleri biraz azaltmamız gerekir.” “Unlu besinler kolay da, tatlıyı bırakamam, bırakırsam mutsuz olurum.”

“Yani ama daha iyi görünmek için bu şart, yoksa böyle de çok kilolu durmuyorsunuz, sizin isteğiniz kilo vermek olduğu için bunu önerdim.”

“Tatlıyı bırakmadan bir şey yapsak, denesek?”

“Olmaz. Meyveden alabilirsiniz zaten tatlı ihtiyacınızı.”

“Çikolatadan almam lazım, meyve olmaz, meyve sevmem ki!”

tatli yemek

“Peki o zaman, bir sonraki gelişinize kadar düşünün öyleyse, kararınızı verdiğinizde diyete başlayalım.”

Ayy bu spor salonunu bıraktım bırakacağım. Nefret ediyorum bu hocalardan, hiç laftan anlamak yok.

Bir daha ölçüm falan da yaptıramam…

Sporla birlikte diyet yapmalıymışım da, tatlıyı kesme-liymişim de… Sen beni sporla zayıflatamıyor san, senin orada ne işin var, zaten azıcık yemek yiyorum, bir tatlım var, ondan da nasıl vazgeçeyim?

Hem mutsuz olurum ben tatlısız.

Anlayan kim? Zaten yine şekerim mi düştü ne oldu, halsizleştim…

“Kim o?”

“Benim ben, aç kapıyı.”

“Ne oldu, niye kıpkırmızısın kızım?”

“Spora sinirlendim, diyet yapmam gerekliymiş, şekere düşkünlüğümü kesmem gerekirmiş. Bilmem ne bilmem ne…”

“E zaten yemek de yediğin yok, ne yiyecekmişsin an-necim?”

“Ne bileyim, direkt ‘hayır’ dedim.”

Zaten en basitinden, peynir, zeytin yemem, şarküteri sevmem, domatesi ancak mevsiminde yerim, geriye ancak kekle fındık kreması yemek kalıyor, benim sabah kahvaltım bile bu yani.

Ara öğün desen, yoğurt, ayran, ne yesem, arkasından tatlı bir şey yeme ihtiyacı hissediyorum. Bitter çikolata ye desen, mümkün değil, hiç sevmem ki onu!

E kendim tatlı yapayım desem, ne yapacağım ki, hepsinde şeker var, şekersiz tatlı mı olur?

Gece mesela, dizi izlerken en sevdiğim şey atıştırmak, e çayla bisküvinin yerine de ne koyabilirsin ki? Gerçekten çok geriliyorum, ancak tatlım var, ona da karışma işte, karışma!

Selam Esin,

Senin yaşadığın tatlı sorunu aslında pek çok insanın yaşadığı ve nasıl baş edeceğini bilemediği bir sorun. Ancak şunu söyleyebilirim ki insanların ‘günlük almaları gereken tatlı miktarı’ diye bir gereklilik yoktur. Bir insanın günlük alması gereken, senin belki ‘tatlı’ adını verdiğin karbonhidrat miktarı vardır. Bu ihtiyacını da meyve, sebze, tahıl grubundan (ekmek, patates, kuru baklagiller, makarna) tüketerek karşılamak vücut için yeterlidir.

Yeterli ve dengeli beslenen yani günlük olarak her besin grubundan kendine uygun miktarlarda yiyen bir insanın tatlı adını verdiğimiz besin değeri düşük, kalori değeri yüksek yiyeceklere ihtiyacı yoktur. Tatlılar vücuda ihtiyacından fazla kalori verirler. Vücut bu kaloriyi yakamaz ve yağ olarak depolanır.

Başka önemli bir nokta, tatlı derken neyi kastettiğin çok önemli: Dondurma mı? Baklava mı? Sütlaç mı? Çikolata mı? Senin için hangisi tatlı sınıfına giriyor?

Bence tatlılar içinde en güzeli dondurma yemek, sonra sütlü tatlılar, sonra çikolata. En son baklava gibi ağır hamur tatlıları geliyor. Aslında sıralamaya bile koymak istemem… Bence tüm insanların yerken bir daha düşünmeleri gereken bir tatlı grubu hamur tatlıları. Ayda-yılda ancak bir kere belki tüketilebilir. Çünkü çok yüksek miktarda hem yağ, hem şeker hem de hamur içeriyor.

Dondurma, en sağlıklı tatlılardan. Hem süt grubu hem meyve grubu içeriyor. Teknolojik dondurmalardan bahsetmiyorum tabii ki. Onlar bana göre dondurmadan çok donmuş krem şanti gibiler. Bu nedenle içeriklerinde yağ da ihtiva ediyorlar. Benim önerim, ev yapımı dondurmalar ya da en kötüsü ona yakın olanlar. Tabii ki her şeyde olduğu gibi miktar da önemli. Doğru miktar da kişiye ve bir gün içinde yediklerine göre değişkenlik gösterir.

Fazladan alınan her besin, yağa dönüşerek vücutta depolanır. Yani yediğimiz fazladan meyve de, yoğurt da, ekmek de vücudun yağ deposuna gider. Vücudun fazladan alınan besinleri tek depolama şekli budur. Yani sadece fazla yağ yediğimizde yağ almayız. Bunu kontrol altına almanın tek yolu her gün ihtiyacımız olan kadar besin gruplarını doğru oranlarda almayı başarabilmektir.

Aşırı yemek yemeyip ekmek türü gıdaları tüketmeyen ama aşırı tatlı yiyenler ne yapmalılar?

Öncelikle kişinin günlük yemesi gereken ve bazı besin öğeleri içeren gıdaları almaması bunun yerine tatlı yemesi doğru bir beslenme tarzı değil. Tahıl grubu dediğimiz ekmek, makarna gibi besinlerin içinde vücudumuz için gerekli bazı vitaminler, mineraller, bitkisel protein ve kompleks karbonhidratlar bulunur.

Beyaz ekmek tüketmek sağlıklı değil evet, ama ekmeği tamamen kesmek de başka bir yanlış. Günlük beslenmemizde belli miktarda tam buğday ekmeğine de, diğer tahıl gruplarına da yer vermeliyiz. Burada normalden ne anladığımız da çok önemli. Size göre normal yemek ne demek? Kimine göre günlük olarak 5 porsiyon tahıl grubu yeter-liyken, kimine 8 porsiyon yeterlidir. Bunları da bilmekte fayda var diye düşünüyorum.

Peki, aşırı tatlı düşkünlüğünün nedenleri neler? Bunun bir fizyolojik bir de psikolojik yanı var.

Fizyolojik olarak tatlılara düşkünlük, genellikle insülin hormon fazlalığı nedeniyle oluşur. Bu kişilerde yemeklerden 2-3 saat sonra tatlı yeme isteği, öğleden sonra uyku basması, huzursuzluk, tatlı yiyince sakinleşme ve kendini iyi hissetme vardır. Bu durum kilo alınmasının en önemli nedenlerinden biridir. Temelinde ise insülin ve serotonin hormon bozukluğu vardır. Kanda insülin düşünce beyinden serotonin salgılanır. İnsülin çok yüksek ise serotonin salgılanamaz ve kişiler huzursuz, sinirli olurlar. Seroto-nini artırmak için tatlı yerler. Özellikle kan şekerini hızla yükselten çikolata, pasta, hamurlu tatlılar gibi besinler yendikten sonra tekrar tatlı ve besin tüketim isteği gelişir. Bu zincir, sürekli tatlı tüketimi ve kilo artışı şeklinde devam eder… Sonucunda da bu kişiler tatlı yemeden duramazlar.

Tatlı düşkünlüğü olan insanların beslenme alışkanlıkları genelde birbirine benzer. Sabah kahvaltı yapma istekleri olmaz, öğlen hafif gıdalarla yetinebilirler. Genelde gün içinde protein içerikli gıdaları pek fazla tüketmezler. Akşama doğru tatlı isteği yoğunlaşır. Özellikle akşama kadar tatlı besinleri atıştırma ve aşırı acıkma hissi gelişir. Gece uykudan uyanıp tatlı veya yemek yerler.

Tatlı isteğini önlemek için ne yapabilirsin?

İnsülini azaltmak için kahvaltıya protein içeren bir besinle başlayabilirsin (peynir, süt, yumurta, ekmek gibi).

Kan şekerini hızla yükselten ve ardından hızla düşmesine yol açan karbonhidratlardan çay şekeri, bal, reçel, pekmez, pasta, tatlı, kurabiye ve benzerlerinden kaçınmalısın.

Kan şekerinin hızla yükselmesini önlemek için tam buğday ekmeği, bulgur, kepekli pirinç, kepekli makarna gibi posa içeren kompleks karbonhidratları tercih edebilirsin.

Mutlaka 3-4 saatte bir 3 ana öğün, 3 ara öğün olmak üzere az az, sık sık beslen. Glisemik indeksi yüksek yani şeker yükü fazla patates, muz ve havuç gibi meyve ve sebzeleri fazla tüketmekten kaçın.

Öğün atlamadan düzenli besin tüket ve her besin grubundan yeterli miktarda ye.

Düzenli egzersiz kan şekerini dengeler. Fakat egzersize aç başlanması veya çok uzun süre yoğun egzersiz yapılması, kan şekerinin düşmesine neden olur. Başlamadan 1 saat önce kepekli sandviç, kepekli makarna, ayran, meyve, kepekli bisküvi gibi karbonhidrat içeren besinleri tüket.

Ara öğünlerde ayran, yoğurt, kepekli tost veya sandviç, meyve, kepekli bisküvi+peynir, ceviz veya fındık gibi besinler tüketebilirsin.

Alkol, kan şekerinin önce yükselmesine daha sonra düşmesine neden olur. Alkol tüketimini sınırla.

Şeker isteği hissettiğinde meyve, kepekli sandviç gibi besinlerden doğal şeker al. Hurma bu konuda sana çok yardımcı olabilir. Posa içeriği yüksek sebze ve salata tüketimini artırmalısın.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir