İran restoranlarının sayısı artıyor

İran restoranlarının sayısı artıyor

İRAN, Ortadoğu ve Orta Asya arasında yer alması sebebiyle zengin bir mutfak kültürüne sahip. Çorba, kebap, pilav ve tatlılarıyla dikkat çeken mutfak, farklı lezzetler denemek isteyenler için ideal. Son yıllarda Türkiye’de, ağırlıklı olarak da İstanbul’da İran mutfağından örnekler sunan restoran sayısında artış yaşanıyor. Bugün İstanbul’da 10 tane İran restoranı var. Aksaray, Beyoğlu, Harbiye, Ortaköy ve Bahçelievler semtlerindeki restoranlar, doğal olarak öncelikle Türkiye’de yaşayan îranlıların uğrak yerleri.

Arapların da sıklıkla tercih ettiği bu restoranlar, Avrupalı ve Rus turistlerin de ilgisini çekiyor. Ancak restoran sahipleri Türklerin ilgisinden pek memnun değiller. Pirinç, Iran mutfağının temel taşı denilebilir. Bu nedenle en ünlü yemekleri arasında pilav öne çıkıyor. Safranlı, zereşk ve baklalı pilav ise çok talep görüyor. Mutfağın diğer önemli mönüsü ise kebaplar. Ku-bideh, sultani ve bahtiyari kebap, en çok tercih edilenlerden. Tavuk veya ördek etiyle yapılan fesenjan isimli yemek de Iran restoranlarının müşterilerine sunduğu özel lezzetlerden. Türklerin yeni ve farklı lezzetlere açık olmadığını iddia eden restoran sahipleri, Türk müşterilerin genellikle kendi geleneksel tatlarına yakın kebap ve pilavları tercih ettiklerini söylüyorlar. Yıllar itibariyle sayıları artan İran restoranlarından en tanınmışlarını ziyaret ettik…

ASUMAN RESTAURANT

10 YILDIR HİZMET VERİYOR

2Q09 Mart’tan beri Fatih ilçesinin Aksaray semtinde hizmet veren Asuman Restaurant, İstanbul’daki İran restoranları arasında lammrlığı en fazla olanı. Aslen İranlı olan Çelil Nazari’nin işletmesini üstlendiği restoran, hem Türkiye’de yaşayan îranlılar tarafından hem de bulunduğu semt nedeniyle Arap ve AvrupalI turistler tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Nazari, mekanın aynı zamanda şef aşçısı. İran restoranlarının sayısındaki artışı Türkiye’de yaşamaya başlayan kanlılara bu işin cazip gelmesine bağlayan Nazari, İran ve Türk mutfağının tat olarak birbirine yakın olduğunu bu nedenle de restoranların sayısının arttığını belirtiyor.

Asuman Restaurant’ın şubesi yok. 2019’da şube açmayı hedefliyorlar. İkinci restoranı da İstanbul’da açmak istediklerini söyleyen Nazari, Bakırköy ya da Etiler’in seçenekler arasında bulunduğunu belirtiyor. Daha sonraki hedef ise İzmir.

Nazari dahil yedi kişinin çalıştığı restoranda Türk personel de var. Asuman Restaurant’ın önemli bir özelliği yemeklerde kullanılan malzemelerinin yüzde 80’ini İran’dan getirmeleri. Öyle ki sebzelerin bile çoğu İran’dan geliyor. Türkiye’den sadece et, soğan, patates gibi malzemeleri temin ediyorlar. “Her gelen yemeklerimizi çok beğeniyor” diyen Nazari, restoranın özellikle cuma, cumartesi ve pazar günleri yoğun olduğunu söylüyor.

MÜŞTERİLERİN YÜZDE 60-70’İ TÜRK

Diğer İran restoranlarının aksine Türk müşterilerin ilgisinden memnun olan Nazari, müşterilerinin yüzde 60-70’inin Türk olduğunu söylüyor. Restoranda Türkler, genellikle kebap çeşitlerini tercih ediyor. Müşteri memnuniyetine çok önem verdiklerini söyleyen Nazari, özellikle restorana ilk kez gelenlere tavsiyelerde bulunarak memnuniyetlerini artırmayı hedeflediklerini anlatıyor. Başarılarının sırrının burada saklı olduğunu söyleyen işletmeci, “İlk günden beri müşterilerimize aynı tadı sunuyoruz. Bazı müşterilerimiz açıldığımızdan beri müdavimimiz. Bunların arasında hem İranlılar var hem de Türkler. Bazı günler kapıda sıra bekleyen müşterilerimiz oluyor” diyor. Menüsünde 14 çeşit yemek bulunan restoranın fiyatları 25 ile 60 TL arasında değişiyor.

Türkiye’de zorluk yaşamadığını söyleyen Nazari, “İlk başlarda dil konusunda zorluk çektim. Ama yavaş yavaş alıştım. Şimdi Türkçe konuşabiliyorum. Onun dışında bir zorluk yaşamadım” diyor.

KRALİÇE CAFE RESTAURANT
ORTAKÖY’DEN ÇOK UMUTLU

10 ay öncc Ortaköy’de hizmet vermeye başlayan Kraliçe Cafe Restaurant, sektörün en yenilerinden. İşletmenin sahibi Firouzeh Malakli. Kızı Bita Mohammadi ile birlikte üç yıl önce Türkiye’ye yerleşen Malakli, restoranın her şeyiyle bizzat ilgilenmiş. Yabancı bir ülkede kadın olarak sıfırdan iş kurmanın çok zor olduğundan söz eden Malakli, mekanın ismini bu nedenle Kraliçe Cafe Restaurant koyduklarını söylüyor. Restoranın mönüsünde Türk yemekleri de yer alıyor. Mönüdeki Iran yemeklerinin bazıları ise şöyle: Safranlı pilav, Iran dolması, lubiyapolo ve fesenjan. Restoranda bütün yemekleri Malakli yapıyor.

Malakli, Türklerin İran yemeklerine ilgisinin az olduğunu söylüyor ve müşteri profilini daha çok Türkiye’de yaşayan İranlIların oluşturduğu bilgisini veriyor. “Müşterilerimizin yüzde 20’si Türk, yüzde 80’i ise İran ve farklı ülke vatandaşları. Türklerden gelip yemeklerimizin tadına bakmalarını istiyorum. Ne zamanki müşteri oranımız yüzde 80 Türk, yüzde 20 diğer ülke vatandaşları olur, o zaman kendimi ülkemde gibi hissederim” diyor. Mönüdeki yemeklerin fiyatları 10 ile 35 TL arasında değişiyor. Malakli, Türkiye’de bulamadıkları safran, zereşk ve pirinç gibi bazı özel malzemeleri İran’dan getirdiklerini, onun dışındaki ihtiyaçlarını İstanbul’dan aldıklarını söylüyor.

Malakli, daha önce 14 yıl boyunca Hindistan’da yaşamış. İran’da yaşadığı üç yılın ardından Türkiye’ye gelmeye karar vermiş. Üç oğlunun halen İran’da yaşadığını söyleyen Malakli, önceleri- İran’a sık sık gittiğini ancak son zamanlarda restoran nedeniyle ülkesini ziyaret edemediğini anlatıyor.

“TÜRK PİLAVINA ALIŞAMADIM”

“Restoranımız henüz çok yeni. İşlerimiz yolunda giderse İstanbul’da şube açmayı düşünüyorum. Aklımızda Beşiktaş, Levent ve Etiler gibi bölgeler var” diyen Malakli, Ortaköy’ü seçmelerinin sürecini ise şöyle anlatıyor: “Kızımla birlikte geldiğim için güvenli bir bölge olmasını istedim. Bir akrabamız Ortaköy’ü tavsiye etti. Onun tavsiyesine uydum. İki yıl burada yaşadıktan sonra restoranımızı açtık. Şimdi hem evimiz hem de işyerimiz burada” bilgisini veriyor.

Türk yemeklerine alıştığından ve çok sevdiğinden söz eden Malakli, “En çok tantuni, döner ve Adana kebabını seviyorum. Ancak Türk pilavına henüz alışamadım. Bizim pilavlarımız çok farklı. O yüzden İranlılar Türk usulü pilavı tercih etmiyor. İnsanın doğup büyüdüğü yer damak tadını belirliyor” diyor.

SHAHRZAD CAFE RESTAURANT FİYATLARI ÇÖK UYGUN

Bir buçuk ay önce Bahçelievler’de hizmet vermeye başlayan Shahrzad Cafe Restaurant’ın İşletme Müdürü Alper Turan, uzun zamandır Türkiye’ye gelip gittikleri ve Türkiye’yi tanıdıkları için burada bir yatırım yapmaya karar verdiklerini anlatıyor. Restoran açma kararının nedenleri, diğer işletmelerle aynı: İstanbul’da yaşayan İranlı sayısındaki artış ve iki ülke kültürünün birbirine benzemesi. Bahçelievler bölgesini iyi bildiklerini söyleyen Turan, “Bölgedeki sitelerde İranlı nüfusu fazla” diyor.

Restoranı yeni açtıkları halde, işlerin beklentilerinin üzerinde iyi gittiğini söyleyen Turan, henüz çok yeni oldukları için gelecek için bir plan yapamadıklarını ama umutlu olduklarını belirtiyor ve “Restoran işi, sabır ve zaman ister” diyor.

Shahrzad Cafe Rcstaurant’ın müşteri profili de ağırlıklı olarak İranlı ve Araplardan oluşuyor. Türkiye’de yaşayan İranlIların İran yemeklerine duydukları özlem nedeniyle kendilerini tercih ettiklerini söyleyen Turan, “Şimdiden müdavimlerimiz bile oldu” değerlendirmesini yapıyor. Restorana gelen Türk müşterilerin genellikle kebap tarzı yemekleri tercih ettiğini söyleyen Turan, özellikle “Çelo Kebap Berg”in çok sevildiğini dile getiriyor. Diğer günlere kıyasla cuma ve pazar günleri daha yoğun olan restoranda fiyatlar oldukça uygun seviyelerde.

Ankara’da da talep var

İran restoranlarına olan ilgi sadece İstanbul’a özel değil. Ankara’da da talep her geçen gün artıyor.

Safran İran Restaurant, Tahran İran Sofrası ve İranian Perspolis Cafe Restaurant Fars mutfağının Ankara’daki temsilcilerinden. Başkentteki İran restoranlarının sayısı şimdilik İstanbul’dakilere oranla az olsa da Türkiye’de yaşamaya başlayan İranlIların sayısının artması, kentteki İran restoranlarının sayısında artışa zemin hazırlıyor. Ankara’daki İran restoranları kentin en hareketli bölgelerinden birisi olan Tunalı Hilmi Caddesi çevresinde yoğunlaşmış durumda.

Ghormeh sabzi nasıl yapılıyor?

Asuman Restaurant’ta müşteriler tarafından en çok tercih edilen yemek ghormeh sabzi. İran’ın milli yemeği olarak tanımlanan ghormeh sabzi, bir çeşit sebze kavurması. Restoranın işletmecisi ve şef aşçısı Çelil Nazari, bu ünlü yemeğin tarifini şöyle veriyor:

“Yemeğin içinde altı çeşit yeşillik bulunuyor. Yeşilliklerin hepsini İran’dan getiriyoruz. Maydanoz, ıspanak, dereotu, kişniş ve İran’da tere olarak adlandırılan taze soğana benzeyen bir yeşillikle yine İran’a özel bir yeşillik olan şembelile doğranıyor ve kavruluyor. Ardından içine soğan doğranıyor ve kavurma işlemine devam ediliyor. Sonrasında et ilave ediliyor ve bütün malzemeler tekrar kavruluyor.

Ardından ıslatılmış kırmızı fasulyeyle kuru misket limon ve su ilave ediliyor. Yemek, kısık ateşte 3-4 saat pişiriliyor. Baharat olarak ise sadece zerdeçal kullanılıyor.”

ŞEBNEM CAN KILINÇARSLAN




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir