Okulda Başarısızlığın Nedenleri

Okulda Başarısızlığın Nedenleri

Çocuklarda görülen okul başarısızlıkları birçok nedene bağlı olarak gelişebiliyor. Bu sebeplerin başında anne-baba tutumları ve aile ortamında yaşanan olumsuzluklar geliyor. Çocuğun duygusal ve psikoloijk durumunun yanı sıra okul ortamında karşılaştığı sorunlar da okul başarısızlığına neden olabiliyor.

Anne-babaların çocuğa yaklaşırken yaptığı hataların başında okul başarısını hayatın odak noktası haline getirmeleri ve çocuğun duygusal ihtiyaçlarını ikinci plana iterek okul dışında bir hayatı olduğunu unutmaları geliyor. Çocuğa dersleri konusunda baskıcı bir tutum sergilemek ve yalnızca derslerdeki başarısına odaklanmak çocukta başarılı olduğu sürece sevileceği gibi bir duygu oluştururken, bu onun hayatın her alanındaki başarı ve mutluluğunu olumsuz etkiliyor. Okul başarısızlığını temelde çocuğun zihinsel yeteneklerinin belirlediğini vurgulayan Klinik Psikolog Gizem Bodur, bunun doğuştan gelen bir yetenek olduğunu ancak eğitimle geliştirilebileceğini belirtiyor. Çocuğun sahip olduğu sosyo-ekonomik, duygusal ve fiziksel imkanların başarı üzerinde etkili olduğunu söyleyen Bodur, yatkınlıkların da önemli birfaktör olduğunu sözlerine ekliyor.

okulda basarisizlik

Aile ilişkileri okul başarısını etkiliyor

Çocuğun başarısını duygusal anlamda etkileyen faktörler arasında aile ilişkilerinin çokönemli bir paya sahip olduğunu vurgulayan Gizem Bodur, “Çocuğun anne-babasının birbi-riyle olan ilişkilerinde ve/veya çocukla olan ilişkilerinde sorunlar olursa bu mutlaka çocuğun başarısına yansıyacaktır.” derken ailenin çocuğun yeterince başarılı olup olmayacağına dair duyduğu kaygının da çocuğun başarısını etkilediğinin altını çiziyor. Bodur,” Aile çocuğun başarısız olacağından yoğun düzeyde kaygı duyarsa bu kaygı çocuğa da bulaşır ve bunun sonucunda çocuğun başarısı olumsuz yönde etkilenir. Aynı şekilde ailenin çocuğun yeteneklerine göre çocuktan beklentileri yüksekse bu çocukta “Ben yetersizim” fikrine sebep olur ki bunun sonucunda da çocuğun kendisine olan güveni azalır, kendisini üzgün ve ailesinin beklentilerini gerçekleştirmek için kaygılı hissedebilir.” diyor. Okul başarısızlığı duygusal ve psikolojik sebeplere bağlı olarak da gelişebiliyor. Bu durumda çocuğun duygusal ve psikolojik durumundaki olumsuzlukları bir uzman desteğiyle ortaya çıkarmak ve çözmek gerekiyor. Çocuk psikolojisini olumsuz etkileyen faktörler arasında anne-baba arasında yaşanan çatışma ve kavgalar, aile içi şiddet gibi etkenlerin yanı sıra boşanma, taşınma gibi travmalar da olabiliyor.

“Anne-baba çocuğun kişisel özelliklerini kabullenmeli”

Çocuğun okul başarısı ele alınırken başarısızlığa neden olabilecek gelişimsel problemlerin de değerlendirilmesi gerekiyor. Düşük zeka seviyesi, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) bunlar arasında yer alıyor. Uzman Klinik Psikolog Gizem Bodur, bir çocuğu “başarısız” diye etiketlemenin yanlış bir tutum olduğuna dikkat çekiyor ve” Her çocuğun başarılı ve başarısız olduğu alanlar vardır. Bazı çocuklaryeni şeyleri öğrenirken diğerlerine kıyasla daha hızlı kavrayıp daha çabuk öğrenebilir. Önce-likle çocuğun değiştirmesi elinde olmayan kişisel özelliklerini kabul ediyor olmamız gerekir.” diyor. “Eğer bir çocuk diğerlerine oranla daha çok tekrarla öğrenen bir çocuksa anne-baba bunu bilip, kabul edip ona göre bir eğitim programı geliştirmeli” diyen Bodur, gerekirse okuldaki öğretmeninden ve rehber öğretmenden çocuğun öğrenmede yaşadığı sorunlara yönelik destek İstenebileceğini sözlerine ekliyor. “Ebeveynler çocukla evde çalışırken herhangi bir sorunla karşılaştıklarında ve nasıl davranacakları konusunda bocalama yaşadıklarında eğitimcilerden bu konuda destek isteyebilirler.” diyen Bodur, çocuğu daha iyi tanımak, öğrenme biçimini ve yeteneklerini fark edebilmek için eğitimcilerle irtibat halinde olmanın önemine değiniyor.

Başarıda ödül ve cezanın yeri

Klinik Psikolog Gizem Bodur, çocuğun başarmanın haz-zıyla mutlu olmayı öğrenmesi gerektiğini söylüyor. Aynı şekilde başarısızlık yaşadığında da bu üzüntüsünün çocuk için yeterli olduğunu belirten Bodur, “Başarılı olduğunda çocuğa maddi ödüller verilmesi başarı hazzını hissetmesini engeller. Bunun yanı sıra başarısız oldu diye ceza alırsa başarısız olduğu için üzülen çocuk birde ceza aldığı İçin üzülecek ve bu yoğun stres yaşamasına yol açacaktır.” diyor. Bu sebeple eğitimde ödül ve ceza yöntemlerinin genellikle tavsiye edilmediğini vurgulayan Bodur, “Çocuğa fazladan maddi bir ödül verilmesi sorumluluk bilincini kazanmasını engeller; ancak, çocuğa başardığı bir konudan ötürü takdir edilerek manevi ödül verilmesi çocuğun başarılarını ve a başarma hazzını pekiştirir.” diyor.

“Her cocuk biriciktir”

Günümüz eğitim müfredatının ailelerin katılımını çokfazla gerektirdiğini belirten Bodur, “Bu sebeple aileler ister istemez çocuğun derslerine yardımcı olmak durumunda kalıyor. Çocuklarına yardımcı olurken öncelikle onların yeteneklerini çok iyi biliyor olmaları gerekir. Çocuğun yeteneği dışında bir dersi ile ilgili yardımcı olurken beklentilerini çokyüksektut-mamaları gerekir. Çocuğa anlayışlı ve sabırlı şekilde yaklaşırlarsa çocuk da başarısını daha iyi ortaya koyacaktır.” derken; çocuklar arasında kıyaslama yapmanın yanlışlığına dikkat çekiyor. Bodur sözlerine şöyle devam ediyor: “Her çocuğun yetenekleri birbirinden farklıdır ve bundan ötürü her çocuk biriciktir. Bu sebeple çocuğun diğer bir çocukla kıyaslanması çocuğa kendisine haksızlık yapıldığını hissettirir. Çocuk kıyaslanıp diğerlerinden daha aşağıda görülürse kendisini yetersiz ve değersiz hissediyor. Aynı zamanda ailesi tarafından yeterince sevilmediğini hissediyor ve ailesinin beklentilerini yeterince karşılayamadığı için kendisini suçlu hissedebiliyor.”

Belit Şenol




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir