Estonyada Gezilecek Yerler

Estonyada Gezilecek Yerler

AB’nin Silikon Vadisi

Estonya son dönemde adını e-Resi-dency projesiyle duyurmaya başladı. Türkçe ifadesiyle, e-Oturum. İşin özü ise şu: l milyon 300 bin nüfuslu Estonya Cumhuriyeti, yeni dijital dalgayı yakalayan global girişimcilere, işlerini formalitesiz, kolay ve teknoloji odaklı bir ortamda kurma imkânı tanıyor. Estonya’nın bilişime özellikle kafa yoran yöneticileri, bu program ile nerede olursa olsun dünyadan tüm girişimcileri Avrupa iş dünyasına katılmaya çağırıyor. e-Residency programı kapsamında kurulan şirketler, “adresten bağımsız, güvenilir AB şirketi” statüsüne sahip oluyor. Dolayısıyla, dünyanın herhangi bir yerinden düşük maliyetle ve fazla formalite gerektirmeden yönetilebiliyor. Bu şirketler, hem gelişmiş ve güvenli bir dijital altyapıdan yararlanıyor hem de global ölçekte büyümelerine yardımcı olacak kaynaklara sahip oluyorlar. Bu nedenledir ki gözler bu ara Estonya ve Tallinn’e çevrilmiş durumda.

Tallinn’in Tarihi Mekanları

Tallinn’in Tarihi Mekanları

Estonya’nın ilginç bir bağımsızlık kazanma hadisesi var. Diğer baltık ülkeleri Litvanya ve Letonya gibi bağımsızlığını 1991 yılında Rusya’dan ayrılarak elde etti. Halkın bağımsızlık mücadelesi hayli enteresan: Estonya, Letonya ve Litvanya halkları 23 Ağustos 1989 tarihinde Tallinn, Riga ve Vilnius arasındaki 600 kilometre yol boyunca el ele tutuşarak bir zincir oluşturuyor ve şarkı söyleyerek eylem yapıyorlar. Bütün dünyaya bu şekilde bağımsızlık isteklerini duyuruyorlar. Bu bilgilerden sonra geçelim Tallinn’i Tallinn yapan mekanlara:

Alexander Nevsky Katedrali

Alexander Nevsky Katedrali

Lossi Plats semtinde yer alıyor. Alexander Nevsky Katedrali (Alexander Nevsky Cathedral), zengin dekorasyon işlemeleriyle 1894 yılından beri tarihi önemini koruyor. Şehrin en büyük Ortodoks küp katedrallerinden olan görkemli yapının her noktasında Rus mimarisi yansıtılıyor. Vitray işlemeli pencereleri ve soğan loıbbelerinde görülen yaldızlı demir haç sembolleri, tarihi yapıya otantik bir hava kazandırıyor. Mikhail Preobrazhensky tarafından inşa edilmiş olan katedrale Talliıın’liler büyük önem veriyor.

Toompea Tepesi

Toompea Tepesi

7 hektarlık alanı kaplayan Toompea Tepesi (Toompea Hill), şehrin merkezine yakın konumda bulunuyor. Yaklaşık 20 ile 30 metre arasında olan tepe, önceleri zengin ve soylu kesimin yaşadığı bir yönetim merkezi olarak kullanılmış. Günümüzde şehrin siluetini ortaya koyan muazzam manzarasıyla kendini belli ediyor. Kale duvarları ile çevrelenmiş tepeye sevdiklerinizle gelebilir ve hoş sohbetler eşliğinde günün yorgunluğundan uzaklaşabilirsiniz. Dilerseniz at arabası şeklindeki tezgahlar üzerinde beğeniye sunulan badem şekerlerinden satın alabilirsiniz.

Eski Şehir

Old Town

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan Eski Şehir (Old Town), canlı yaşantısı sayesinde gelen tüm turistlerin ilgi odağı. Arnavut kaldırımlı sokakları, geleneksel kıyafetlere bürünmüş Estonya kızları, kiliseden çıkan çan sesleri sayesinde Orta Çağ’ın otantik havasını yaşatıyor. Halkın oturduğu evlerden devlet ve kilise binalarına kadar birçok mimari yapının bulunduğu meydanda, eğlenceli vakitler geçireceksiniz.

Kadriorg Sarayı

Kadriorg Sarayı

Barok tarzında dizayn edilmiş turistik rotalardan birisi. Çar Deli Petro’nun girişimiyle 1710’da yılında yapımı tamamlanan göz alıcı yapıtın bir kısmı günümüzde resim galerisi olarak işlev görüyor. İçerisinde yer alan Kadriorg Sanat Müzesi’nde ise 16 ve 17’nci yüzyıl dönemine özgü sanatsal eserler sergileniyor.

Eski Eczane

Town Hail Pharmacy

Kaynaklarda yer alan bilgilere göre 1422 yılından beri işletilen Eski Eczane (Town Hail Pharmacy), Tallinn’deki gezilecek yerlerin en çok merak edilen noktalarından. Eski Şehir bölgesinde bulunan ve “Avrupa’nın en eski eczanesi” unvanını taşıyan binanın bir kısmı müze, diğer kısmı da eczane olarak hizmet vermeye devam ediyor. Tarihi eczanede önceleri tedavi amaçlı kullanmak için yakılmış ldrpi, at boynuzu tozu veya arı türünde hayvan kalıntılarına yer verilmiş. Son dönemlerde modern ilaçların yanı sıra kağıt, mürekkep, mum ve fener gibi çeşitli eşyalara da ev sahipliği yapıyor.

Viru Kapısı

Viru Gate

Geçmişi 1300’lü dönemlere kadar dayanan Viru Kapısı (Viru Gate), Old Town bölgesinin aşağı kısmında karşımıza çıkıyor. Kapıdan giriş yapıldığında renkli restoranlardan kafe-lere, dünyaca ünlü butiklerden hediyelik eşya satan küçük dükkanlara kadar pek çok mekan göze çarpıyor. Dekoratif dizaynı ile beğeni toplayan tarihi kapıyı, Tallinn gezi rotalarınız arasına ekleyebilirsiniz.

Kick in de Kök Kulesi ve Burç Geçitleri

Kick in de Kök Kulesi ve Burç Geçitleri

İlk etapta etkileyici dış mimarisi ile öne çıkan Kiek in de Kök Kulesi ve Burç Geçitleri (Kiek in de Kok), 38 metre ölçüsündeki uzunluğu sayesinde şehir merkezinde heybetli bir görüntü çiziyor. 1475 yılında inşa edilmiş olan topçu kulesinin dış kısmında, burç geçitlerine yer veriliyor. Şehrin tarihi dokusuna vurgu yapan bu geçitler; görüntü, efekt ve ses ayrıntıları sayesinde heyecan verici bir atmosfer yaratıyor. 3 ve 4 numaralı tramvay hattı ile Komandandi Tee meydanına gelerek, günümüzde müze olarak faaliyetlerini sürdüren bu tarihi kuleyi ve geçit eklentilerini ziyaret edebilirsiniz.

Raekoja Plats

Raekoja Plats

Belediye Sarayı Meydanı olarak da isimlendirilen Raekoja Plats (Town Hail Square), şehrin en canlı merkezi noktaları arasında görülüyor. Hansa kentinin aşağı kesiminde bulunan bu meydanda, modern kafe-lerden dünyaca ünlü mağazalara kadar pek çok mekan sıralı. Alışveriş için ideal bir seçenek oluşturan hareketli alanda ayrıca açık hava konserleri, fuarlar ve Orta Çağ festivalleri gibi çeşitli kültürel etkinlikler de düzenleniyor.

Katerina Geçiti

Katerina Geçiti

Arnavut kaldırımlı dar şerit yapısına sahip olan Katerina Geçiti (Katarina Kaik), şehrin kültürel dokusunu temsil eden muazzam bir turistik rota. Yerli yabancı pek çok ziyaretçi tarafından tercih edilen geçit üzerinde, el işçiliği yapan kadınların cam sanatı, ahşap boyama veya örgü gibi çeşitleri hünerleri sergileniyor. El emeği ürünler, açık stüdyo tarzında dizayn edilmiş geçidin küçük atölye odalarında hazırlanıyor.

Kadriorg Park

Kadriorg Park

Tallinn’in gezilecek yerler çizelgesinin en doğal alanı olan Kadriorg Park, yaklaşık 70 hektarlık geniş bir alana yayılıyor. Başkanlık Sarayı’na yalcın mesafede bulunan sit alanı, büyüklüğü ve doğal yapısı sayesinde Amerika’nın Central Park’ına benzetiliyor. Yürüyüş parkurları, süs havuzları ve kuğular ile zenginleştirilmiş alanda doğa ile iç içe, huzurlu bir gün geçirebilirsiniz. Dilerseniz park içindeki Estonya ve Kadriorg sanat müzelerini dolaşabilirsiniz.

Şişman Marğaret Kulesi

Şişman Marğaret Kulesi

İsmini dış görünüşünün bombeli tasarımından alan Şişman Margaret Kulesi (Fat Marğaret Tower) denizden gelebilecek“olası düşman saldırılarına karşı savunma amaçlı kurulmuş muhteşem bir eser. Tarihte belirli bir süre hapishane olan Pikle Caddesi üzerindeki kule, günümüzde deniz müzesi olarak turistik cazibesini korumaya devam ediyor. Müze koleksiyonu içerisinde görülen antik dalış ekipmanları ve Neolitik balıkçılık aletleri gibi denizciliğe dair eserler, kulenin dört katında dağılım gösteriyor.

Belediye Binası

(Tallinn Raekoda) 1404 yılında Gotik mimari tarzına bağlı kalınarak dizayn edilen Belediye Binası (Tallinn Raekoda), antik pazar meydanının güneyinde dikkatleri çekiyor. 6,8 metre uzunluğunda tasarlanan tarihi bina, 1997 yılından beri UNESCO tarafından koruma altına alınıyor. Alçak kabartmalı taş işlemeleriyle bezenmiş Yurttaşlar Salonu, binanın en önemli bölümlerinden birisi. İki tonozlu yapıdaki salonda, müzik gösterileri için kullanılabilecek büyük bir piyano göze çarpıyor.

Rigigikogu (Estonia’s Parliament)

Tompee Kalesi’nin bahçe kısmında görülen Rigigikogu (Estonia’s Parliament), pembe renkli tasarımı ile şehre ayrı bir güzellik katıyor. Muntazam şekilde döşenmiş iç kısmında, sanat ve kale sergilerine yer veriliyor. Tallinn’de görülecek yerler arasına ekleyebileceğiniz binayı, bireysel veya rehberli turlar eşliğinde gezme fırsatına sahipsiniz. Düzenlenen genel oturumları ziyaret edebilir ya da konuk balkonundan sanat galerilerini inceleyebilirsiniz.

Tallinn’in Modern ve Asi Yüzü:

Telliskivi Tallinn’in genç ruhu ya da asi çocuğu denilebilir. Son derece yaratıcı, farklı bir yapısı var buranın. Telliskivi, yani Tallinn’in eski şehir merkezi, Kalamaja Bölgesi ve Pelgulinna sınırlarında, Baltık İstasyonu’nun ise yanında konumlanıyor. Kent merkezine yürüme mesafesinde. Telliskivi Yaratıcı Şehri yani orjinal adıyla Telliskivi Loomelinnak (İngilizcesi ise Telliskivi Creative City), 25 bin metrekare üzerine kurulu 11 adet endüstri binasına düzenlemeler yapılarak elde edilen bir kompleks alanı. Graffitti ile bezenmiş sokakları ve fabrika duvarları ile bohem tarza sahip yeni, artistik ve sanatçı dostu bu kompleks alanı, restoran çeşitliliği ve alışveriş için tam bir cennet olmasının yanı sıra Estonya’da sanatın da kalbi. Bu endüstri binaları eskiden Baltık Demiryolu Şirketi’ne aitmiş. Zamanla yaratıcı girişimlerin ve aktivitelerin merkezi haline dönüşmüş durumda. Baltijaama Turg’da (Baltic Station Market), kıyafetten sebzeye herşeyi bulabilirsiniz. Harika kafeleri de son derece şık, uğramanızı öneririm. Telliskivi Depoo, Mart 2016’da açılan bir konteyner kompleksi. İçinde sokak yemeklerinin yanı sıra kıyafet stantları da yer alıyor. Erinevate Tubade Klubi, farklı konsept odalara sahip olan bir kulüp. Kültürel etkinlikler, toplantılar düzenlenebiliyor. Konser ya da sunumlar için gerekli teknolojik donanıma sahip odaları kiralayabiliyorsunuz.

Murat Güloğlu




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir