Görülmesi Gereken 50 Dünya Harikası

Görülmesi Gereken 50 Dünya Harikası

Amerikan Time dergisi, görülmesi gereken 50 nokta belirledi. Dergi, kapağında da İstanbul’u ilk sırada gösterdi. Londra, Paris, Barcelona, Roma gibi klasik turizm mekanları ise listede yer almadı.

Gezilmesi gereken 50 nokta

ALEV RIGEL / PARA ; 2020 ve 2021’i çok zor geçiren dünyamız, bulunduğumuz yıl için gezginlere yeni destinasyonlar sunarak moralleri düzeltmeye çalıştı. Uzun süre kapalı kalmaktan bunalan gezginler, pandemi sona ermeden kendini yollara attı. Yazı bitirmekte olduğumuz şu haftalarda Amerikan Time dergisi, görülmesi gereken 50 nokta belirledi. ‘‘Nokta” diyoruz, çünkü bunların hepsi şehir değil. Sıralama her ne kadar belli bir değerlendirme gerektirmiyor olsa da Time, kapağında İstanbulu ilk sırada gösterdi. Londra, Paris, Barcelona, Roma gibi klasik turizm mekanları, listede yer almadı.

RAS AL KHAIMAH (BAE)

Görülmesi Gereken
Görülmesi Gereken 50 Dünya Harikası

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) altıncı büyük kenti. Yedi bin yıldır bilinen bir yerleşim birimi. “Nirengi noktası olarak çadır” anlamında. Çünkü uzun yıllar beyaz bir çadır, denizcilere yol göstermiş. Yabancılar kısaca RAK diyor. Seramik ve ilaç endüstrisi son derece gelişmiş. Ama elbette ki turistler için önemli olan alışveriş.

PARK CITY (UTAH / ABD)

Görülmesi Gereken 50 Dünya Harikası

Maden endüstrisinin belkemiğiydi. Madenler kapanınca nüfus azaldı. Ama kent, turizme yönelince 7 bin 600;ü biraz geçen nüfusu zenginleşti. Halen turizmden yılda yarım milyar dolardan fazla para kazanıyorlar. Kişi başına düşen para, 73 bin dolara çok yakın. Hangi kenti bırakın hangi ülkede kişi başı bu kadar gelir var?

GALAPAGOS ADALARI (EKVADOR)

Volkanik adalardan oluşmuş bir takımada. Ekvador Cumhuriyeti’nin bir parçası. İngiliz biyolog, jeolog ve doğa bilimci Charles Darwin, “Beagle” adlı gemisiyle bu adalara iki kez gitmiş, türlerin evrimini inceleyerek bilim dünyasına katkıda bulunmuştu. Daha önce sadece gemilerle gidilen adalara artık havadan da erişim var.

DOLNI MORAVA (ÇEK CUMHURİYETİ)

Sadece bir köy. 400 kişi yaşıyor. ikinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar buraya yerleşmiş. Ama zamanla Çek vatandaşları evleri birer birer geri almışlar, şiddet göstermeden. Köye adını veren Morava Nehri’nden yararlanmayı iyi bilmişler. Bu yılın mayıs ayında açılan SkyBridge, dünyanın en yüksek ayaklara sahip köprüsü. Deniz seviyesinden bin 110 metre yukarıda direksiyon kullanıyorsanız çok dikkatli olmalısınız.

SEUL (GÜNEY KORE)

Güney Kore’nin başkentine, resmi olarak “Seul Özel Kenti” dendiğini biliyor muydunuz? Ama kötü bir ünü var.

Normalin beş katı daha yüksek bir hava kirliliği oranına sahip.

Bunda “Asya’nın tozu” adı verilen, Moğolistan ve Kazakistan çöllerinden gelen kumun da payı var. Tam bir sanayi kenti olmasına rağmen cazip olan tarafı, parkların ve yeşil alanların fazlalığı. Festivaller de turistleri cezbetmeye yetiyor.

BÜYÜK BARİYER RESİFİ (AVUSTRALYA)

Buraya gitmek herkesin harcı değil. Bir bayli masraf etmeniz gerek. Avustralya’nın kuzeydoğusundaki bu doğa harikası, 900 ada ve 2 bin 900 mercan kayalığından oluşuyor. Amerikan televizyonu CNN. 1997’de bölgeyi, “dünyanın yedi doğal harikasından biri ilan etmişti. Turist dalgıçların hiçbir şeye dokunmaması gerekiyor. Cezası, zenginlerin bile canını yakacak miktarda.

DOHA (KATAR)

Bir başkent. 1920’lerde kurulmuş. Ancak 1971’de başkent olmuş. Yani Katar’ın İngiliz egemenliğinden bağımsızlığını kazandığı yılda. 2022 FIFA Dünya Kupası maçları 20 Kasım – 18 Aralık tarihleri arasında burada oynanacak. Final maçının oynanacağı 18 Aralık, aynı zamanda Katar’ın Ulusal Günü. Başkente, bunun için yüzden fazla yeni otel inşa edildi.

DETROIT (ABD)

Amerikalılar belli ki Detroit’i yeniden canlandırmak istiyor. Dört milyon 300 bin kişinin yaşadığı kent, son yıllarda hep ‘‘kentsel çürüme” haberlerine konu olmuştu. Banliyöleri. terk edilmiş, köhne evlerden ibaretti. Ama merkez öyle değil. Son derece zengin. Adını Fransızlar koymuş. “Dar Boğaz”demek. Kelimenin, ekonomiyle ilgisi yok. Sadece coğrafi bir tanım.

KERALA (HİNDİSTAN)

Bu kez bir eyaletten söz ediyoruz. Hindistan’ın güney batısında bir sahil şeridi. Adeta bir festivaller kenti. Turistleri çeken de bu birbirinden renkli bayram günleri. Pek çok turizm acentesi ve dergisi. Kerala’yı, 21’inci yüzyılın önemli turizm merkezi olarak gösteriyor. 1986’da turizme resmi olarak önem vermeye başladılar. Yılda 12 milyona yakın turist çekiyor.

ARKTİK (KUZEY KUTBU)

Adı, Yunanca’daki “Ayının yakınında’’ anlamındaki kelimeden geliyor. Çünkü burası kuzeyin önemli takım yıldızlarından Büyük Ayı ya (Ursa Majör) bakıyor. Buzulları eridiği için “Kaybolmadan görün” diyen turizm şirketlerinin gözde noktalarından. 1937’den beri ilgi odağı. 1991’e kadar 88 bilimsel iııcclcıne gezisi yapılmış.

AHMEDABAD (HİNDİSTAN)

https://www.youtube.com/watch?v=kKFnLdOD5MY

Gujarat eyaletinin en kalabalık kenti. Nüfusu 8.5 milyonu aşıyor. Tarihi bölgesi, UNES-CO’nun Dünya Mirası listesine alınmış. Camileri, müzeleri, tapınakları ve diğer kültür zenginlikleri, turistlerin ilgi odağı. Birinci Dünya Savaşı’ndan buyana gelişen tekstil endüstrisinin ürünleri çok rağbet görüyor. Futbol meraklıları ise 132 bin kimilik dünyanın en büyük stadı Narendra Modi’de bir karşılaşma izlemeli.

NAIROBI (KENYA)

Listeye giren çok az başkentten biri. “Soğuk Sular Diyarı” demek olan Nairobi, ortasından geçen nehir ile turistlere, kentin büyük bölümünü görme imkanı tanıyor. Kenya’nın en büyük bin şirketinin ya merkezi ya temsilciliği Nairobi’de. Ulusal Parkı, turistlerin en çok gezdiği mekanların başında geliyor. Parkı, temmuz ve ağustos aylarında ziyaret edenler, şanslıysalar oııbinlerce zebranın göçünü izleyebilirler.

VALENCIA (ISPANYA)

Kent, tarihi eserleri kadar modern yapılarıyla da turist çekiyor. Akdeniz kıyısındaki bu kent, bir milyon 600 binlik nüfusuyla bir fîestalar kenti. Sanayi de yoğun olmasma rağmen 1990’ların ortalarından beri turizme önem vermeye başlamışlar. Formula 1 otomobil yarışları, Amerika Kupası yelken yarışlarının önemli merkezi.

QUEENSTOWN (YENİ ZELANDA)

Güney Adası’nın 16 bin nüfuslu bu tatil beldesinde macera turizmi ve kayak turizmi iki önemli gelir kalemini oluşturuyor. Kivi Parkı, bisiklet binmeye elverişli dağ yollan, küçük uçaklarla manzara turları, heyecan arayan turistler için ideal. Haziran ayında yapılan Kış Festivali, ekim ayında (Yaz başlangıcında) yapılan Caz Festivali, pek çok festivalden ilgi gören sadece ikisi.

HWANGE ULUSAL PARKI (ZİMBABWE)

Ülkenin en büyük doğal parkı. Ülkenin kuzeybatısında. 1928 yılında oluşturuldu. 2011’de aslanlar, filler, buffalolar avcılar tarafından öldürülünce önlem alınmaya başlandı. Ama iki yıl sonra daha kötü bir katliam yaşandı. Hayvanların su içtiği havzalar zehirlendi. Çevreciler şimdiye kadar görülmemiş bir katliam olduğu konusunda hemfikir.

TARİHİ İPEK YOLU BÖLGESİ (ÖZBEKİSTAN)

Avrasya ticaret yollarına verilen genel ad. Tamamını gezmeniz mümkiin değil. Çoğunlukla Çin’de yapılan ipekli kumaşların Avrupa’da pazarlanacağı yoldu. Son derece kârlı bir ticaretti. Aslında ticaret ilk kez, yeşim taşı alışverişiyle başlamıştı. Şimdi ise yeniden canlandırılmaya çalışılan Avrupa-Uzak Doğu ticaret güzergahı. Aynı zamanda Özbekistan’ın turizmini canlandırıyor.

SAO PAULO (BREZİLYA)

Brezilya’nın en büyük şehri. İş dünyasıyla ilgili fuarların yüzde 75’i bu kentte düzenleniyor. Moda haftalarıyla yürütülen etkinlikleri turistler de izliyor. Kültür turizmi ise yerli yabancı 2.5 milyon kişiyi bu kente çekiyor. Yabancı turistler burada, yılda üç milyar dolardan fazla para harcıyor. Sao Paulo’nun, dünyanın en pahalı 25’inci kenti olmasına rağmen.

TRANS BHUTAN YOLU (BHUTAN)

Bhutan, Himalaya Dağlarının doğu eteklerinde, manastırlar, kaleler, tarihi yapılarla dolu bir ülke. Güney Asya’da ve denize kıyısı bulunmuyor. Doğu-Batı doğrultusundaki yolunu ise binlerce yıldır keşişler, ordular, tüccarlar, haberciler kullanıyordu. 1960’1 arda yeniden canlandırıldı. 430 km uzunluğundaki yol, çoğunlukla orman içlerinden geçiyor. Çünkü ülkenin vaizde 70’i orman. Yol boyunca 770 tür kuş ve hayvanın çoğunu görebiliyorsunuz.

DEVON (INGİLTERE)

İngiltere’nin güneybatısında bir kontluk. 3 milyar sterlin’e yakın yıllık geliriyle büyük kentlerden daha fazla gelir elde ediyor. Tarımsal etkinlikler, ekonomisinin önemli bölümünü oluşturmakla birlikte asd kazanç, turizmden geliyor. Küçük sayılabilecek bir kontluk için müthiş bir gelir. Fazla bir turistik etkinliği yok. Kampçılık, yelken, sörf, bisiklet. Sihir, 66 dedektif romanının yazarı Devon’lu Agatha Christie’de mi yoksa?

BALİ (ENDONEZYA)

Uzun yıllar, Uzakdoğu’nun en gözde turizm noktası olan Bali, her yıl mutlaka en gözde tatil beldesi olarak sıralamada yerini mutlaka alıyor. Turizm, 1960’ların başından beri gelişiyor. 2012’de bir turistin metanol zehirlenmesinden hayatını kaybetmesi, işi biraz zora soktu. Daha sonra gelen terör eylemleri ve Covid-19, turist sayısını ve geliri bıçak gibi kesti.

ULUSLARARASI UZAY İSTASYONU (ABD / RUSYA / JAPONYA / AVRUPA / KANADA)

Dergi, şaka yapmış olmalı. 35-40 milyon dolarınız varsa istasyona turist olarak gidebilirsiniz. İlk uzay turisti, Amerikalı iş adamı Dennis Tito’ydu. 20 milyon dolar ödedi ve uzayda sekiz gün kaldı. Amazon’un kurucusu ve CEO’su Jeff Bezos, 10 dakikalığına uzaya çıktı ve indi. Bu işi şimdiye kadar 48 kişi yaptı. Macar asıllı Amerikalı yazılım mimarı Charles Simonyi, iki kere uzaya gitti ve toplam 24 gün kaldı.

KYUSHU ADASI (JAPONYA)

Japonya’nın güney adası. Ülkenin en aktif yanardağı “Aso”, burada. Kimya, otomobil, yarı iletken, metal işleme, gemicilik ve porselen yapımı gibi sanayi kollarma sahip. Ama bunlar turist çekmek için hiç de cazip etkinlikler değil. 30 kadar üniversitesi var. Bu da turistik olmamalı. Yoksa turistler, 100 yaşını geçen binlerce insanın sırrını mı öğrenmeye gidiyorlar?

RAPA NUI (ŞİLİ)

https://www.youtube.com/watch?v=4VcPdUyGPHA

Bu ad bize yabancı. Biz Paskalya Adası olarak biliyoruz. Pasifik Okyanusumdaki bu ada, 1995’te UNESCO’nun Dünya Mirası listesine alındı. İnsanların yaşadığı, dünyanın anakaradan cıı uzak adası olarak son derece gizemli bir nokta. “Moai” adı verilen bin kadar anıtsal heykeliyle ünlü. Adanın nüfusu bile bilinmiyor. İki-iiç bin arası olduğu tahmin ediliyor.

SALTA (ARJANTİN)

Ülkenin aynı adlı eyaletinin başkenti. Bölgenin kültürel ve ekonomi merkezi. Nüfusu 600 binden biraz fazla. Önemli gelir kalemi, turizm. Ana katedral, koloni dönemi oteli, hareketli Mitre Caddesi, Dokuz Temmuz alışveriş ve eğlence merkezi, teleferik hattı, turistleri çeken cazibe merkezleri. Özellikle nisan ayındaki Kültür Festivali, turistlerin ilginç geliyor

PORTREE (İSKOÇYA)

Iskoçya’nın kuzeybatısındaki Skye Adasının 2 bin 300 nüfuslu bir kasabası. Turistler, Birleşik Krallık ve İrlanda dahil, “en güzel 20 köy”ün burada olduğunda hemfikir. Bunlar, dünyanın en sessiz yerleşim birimleri. Kasaba sakinleri, turist fazlalığından şikayetçiydi. Covid-19 döneminde sayıları hayli düştü. Bu kez de turist azlığından şikayet ettiler.

TOFINO (İNGİLİZ KOLUMBİYASI)

Kanada’nın Ingiliz Kolumbiyası’na bağlı Vancouver Adası’nın, 2 bin 500 nüfuslu bir kasabası. Doğaseverler, kuş ve balina gözlemcileri, amatör balıkçılar, kamp tutkunları, yürüyerek gezmeyi sevenler, kasabanın nüfusunu iki katına çıkarıyor. Görüldüğü gibi turistler artık sessiz, huzur dolu mekanlar tercih ediyor.

BORACAY (FİLİPİNLER)

Filipinler’in 7 bin 641 adasından biri üzerine kurulu bir tatil beldesi. 32 binden biraz fazla olan nüfusunun tamamını yerliler oluşturuyor. Aralarına yabancı almıyorlar. Seyahat dergileri Conde Nast ve Travci+Leisure başta olmak üzere pek çok yayın organının gözde tatil merkezi. 2018’de hükümet, renovasyon çalışmaları için adayı altı aylığına kapatmıştı.

MADEIRA (PORTEKİZ)

Dört adadan oluşan otonom bir bölge. Afrika’nın kuzeybatı sahili açıklarındaki bu ada, uzun yıllar turistlerin gözdesi olmayı başardı. Kanarya Adalarınım 400 km kuzeyinde, Fas’ın 520 km batısında. Adaların gelirinin yüzde 20’den fazlasını turizm oluşturuyor. Konuklarının çoğu Ingiltere. Fransa ve Almanya’dan. Otellerin doluluk oranı yüzde 70’ten fazla.

FRANSCHHOEK (GÜNEY AFRİKA)

Güney Afrika Cumhuriyetinin batısındaki en eski kasabalarından biri. Bin civarında olan yerel nüfusu, turizm sezonunda 20 bine çıkıyor. Turistler burayı sessizliği için tercih ediyor. Dünyanın en iyi 50 restoranından biri de burada. Yatak & Kahvaltı (Bed & Brcakfast) otellerinin yanı sıra küçük kulübeler kiralamak da mümkün.

MIAMI (ABD)

https://www.youtube.com/watch?v=gb3j-9JFd50

Bütün seyahat şirketlerinin ve dergilerinin değişmez ismi.

Merkez nüfusu 500 bini bile bulmuyor. Finans, ticaret, kültür, sanat merkezi. Onu dünyaca ünlü yapan etkenler ise müzik, film endüstrisi ve popüler kültürü. Yılda 16 milyondan fazla yerli, yabancı turisti ağırlıyor. Kente 27 milyar dolar para bırakıyorlar. Biz de bu kenti, televizyonda gösterilen Miami Viec (Miami Batağı) ve Golden Girls (Altın Kızlar) dizileriyle tanıdık.

EL CHALTEN (ARJANTİN)

Santa Cruz eyaletinde küçük bir dağ köyü. Dağcılık, doğa yürüyüşü ve kamp yapmaktan hoşlanan turistler için. Zaten Chalten de “başı dumanlı dağlar” demek. 1985’te Şili ile Arjantin arasında bir anlaşmazlık konusu olmuştu. Taraflar savaşmadılar ama köy, Arjantin’de kaldı. 30 derece ile -20 derece arası bir iklim için hazırlıklı olmalısınız.

BOGOTA (KOLOMBİYA)

Bu ülkeye giden turistlerin yüzde 60’a yakını ya başkent Bogota’da kalıyor ya da birkaç günlüğüne uğruyor. Kültür ve sanat aşıkları için benzersiz bir kent. Çevre, ormanlık alanlar, yürüyüş ve cko-tuıizm meraklılarına hitap ediyor. Aynı zamanda festivaller ve gastronomi kenti. Yılda 50 kadar uluslararası etkinlik yapılıyor. Neredeyse her hafta.

ALENTEJO (PORTEKİZ)

Burası Portekiz’in güneyinde yer alan coğrafi, tarihi ve kültürel bir bölge. Portekiz’in ekmek sepeti olarak tanınıyor. Çünkü bereketli topraklarında ve elveriri ikliminde her tür ürünü yetiştirmek mümkün. Üzüm bağlan, peynirciliği, zeytinyağı, tütsülenmiş etleri, turistler arasında rağbet görüyor.

ZAMBEZI ULUSAL PARKI (ZAMBİYA / ZİMBABWE)

İki ülke arasında bir doğa harikası. Victoria Şelaleleri’nin oluşturduğu parktan 1979 yılında resmi olarak ayrılmış olmasına rağmen her iki park da turistleri hayran bırakıyor. Özellikle Victoria Şelaleleri, birkaç Niagara Şelaleleri’ni cebinden çıkaracak kadar büyük ve görkemli. Ama ulaşımı zor. Burayı ilk göıen AvrupalI olan Iskoç kaşif ve misyoner David Livingstone’un şaşkınlığını hayal etmek zor değil.

KAUNAS (LITVANYA)

Bu ad bize yabancı gelmedi. Kaunas basketbol takımı geçen yıl kamp için Muğla’ya gelmemiş miydi? Başkent Vilniustan sonra Litvanyanın ikinci büyük kentinden söz ediyoruz. Çok zengin bir kültüre sahip. Listeye girmesinin sebebi, bu yıl Avrupa’nın kültür başkenti seçilmiş olması. Art Deco (Sanatsal Dekorasyon) tarzı yapıları, mimarisi, zengin mirası, popüler mobilyaları, bina içi tasarımlan ve yaygın kafe kültürüyle turistleri etkilemeyi iyi biliyor.

SETOUCHI ADALARI (JAPONYA)

Ülkenin coğrafi bölgelerinden. Hiroşima, Osaka, Kagawa, Okayama, Fukuoka gibi tanınmış kentleri, Batılı turistler tarafından ilgi görüyor. Endüstrinin ağır topları burada. Ama turistler, ABD’nin İkinci Dünya Savaşanda atom bombası attığı Hiroşima’nın bugün ne halde olduğunu görmeye gidiyor. Bölge, planktonların sebep olduğu kırmızı deniziyle de ünlü.

CALABRIA (İTALYA)

Güney İtalya’da bir bölge. Turistlerin ilgi gösterdiği yerler; dağları ve deniz kıyısı. Kumlu sahilleri, seyrek yerleşim birimleri, turistlerin hoşuna gidiyor. Öyle ki sahillere “Italya’nın en güzel kilometresi” (il piü bel chilometro d’ltalia) adı verilmiş. Ulusal parklar, göller, tertemiz suları olan denizler. Turistler başka ne ister ki?

SAN FRANCİSCO (ABD)

Bu kenti de 1972’de çevrilmeye başlanan “San Francisco Sokakları” TV dizisinden tanıdık. Kari Malden (1912-2009) ve Michael Douglas’ın (1944 -) oynadığı dizide neredeyse kentin sokaklarım, mahallelerini ezberlemiştik. Burası, yılda 25 milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor. Popüler yerleri; Golden Cîate Köprüsü, Alamo Parkı, Lombard Yolu. 39 numaralı iskele, Akvaryum, Alcatraz Adası ve Boyalı Hanımlar (Painted Ladies). Bunlar Alamo Parkı’na bakan, değişik pastel renklere boyanmış, Victoria ve Edvvard dönemi tarzıyla 1960’larda yapılmış Amerikan mimarisi örnekleri.

SKELLEFTEA (İSVEÇ)

73 bin kişinin yaşadığı küçük bir kent. Madencilik ön planda. Özellikle altın madenleriyle tanınıyor. Bu nedenle telaffuzu zor olan kente ‘‘altın şehri” diyorlar. “Buz hokeyi kasabası” diyenler de var.

Ahşap evleriyle daha tarihi bir görünüm sunuyordu. Ama o evler de yerlerini, tuğla ve betoıı evlere bıraktı. 1990’larda bilgisayar, cep telefonu ve batarya alanlarında öne çıkmayı başardı.

KOPENHAG (DANİMARKA)

Klasik bir turistik merkez daha. Turizm, kentte ekonominin lokomotiflerinden biri. 2009-2013 arası, o kadar çok otel inşa edildi ki, bu dönemde turist sayısını yüzde 42 artırdı. Turizm şirketleri tarafından Avrupa’nın ziyaret edilmesi gereken 10 kentinden biri olarak gösteriliyor. Tivoli Bahçeleri ve Küçük Deniz Kızı heykeli, birer klasik oldu ama kaç defa gitmiş olsanız da bu iki sembolü tekrar tekrar görmelisiniz.

MARSİLYA (FRANSA)

Güneyde, Akdeniz kıyısında bir kent. Tarihe merakınız varsa, onlarca eser ve müze, ziyaretinizi bekliyor. Kültüre meraklıysanız opera binası, sanat galerisi, sinema ve kulüpler sizin için ideal. Yemeğe meraklıysanız her tür deniz ürününü tatmanız mümkün. Pek çok deniz ürününün bir tavada pişirildiği “bouillabaisse” en gözde yemek. Özel bir kelime değil. “Pişince altını kıs” demek.

SELANİK (YUNANİSTAN)

Yunanistan’ın Atina’dan sonra ikinci büyiik kenti. Adını (Thcssalonikc), Büyük İskender’in kız kardeşinden almış. Bizim için önemi, Atatürk’ün doğduğu evin burada olması. Osmanlı döneminde yapılan Beyaz Kule ile Arkeoloji Müzesi de turistlerin ziyaret ettiği yerler. Üç milyon turist burada bir gecelik kalıyor ve bu durum Selanik’e, “Uyumayan Kent” unvanını veriyor.

İSTANBUL

Bu şehri yazmak yetmez, yaşanır.

ILULISSAT (GRÖNLAND)

Grönland’da bir belediye. Daha önceki adı Jacobshaven’di. Grünland’ın üçüncü büyük kasabası. Nüfusu sadece 4 bin 600. Ama bu donmuş toprakların cn çok turist çeken beldesi. Kuzey Kutup Dairesi’ne sadece 350 km uzaklıkta. Özelliği, UNESCO’nun bu kasabayı “Dünya Mirası Listesi’ne almış olması. Bir sanat müzesi bile var. En çok fotoğrafı çekilen manzaraları, etrafta dolaşan buz dağları.

JAMAİKA

Karayiplerde bir ada ülkesi. Dünyanın en az nüfusu olan “kültürel süpergücü” olarak tanınıyor. Ülke, bir karma ekonomi örneği. Tarım, madencilik, imalat, turizm, rafînericilik, finans. sigorta gibi alanlarda hayli faal. Reggae ustası Bob Marley’in (1945-1981) Jamaika’yı tanıttığını söylersek abartmış olmayız. Marley, tüm zamanlaruı plakları cn çok satan müzisyeniydi. Kısa ömrüne, dünya çapında 75 milyondan fazla plak satışı sığdırdı.

FREMANTLE (AVUSTRALYA)

Batı Avustralya’nın liman kenti. 1829’da Ingiltere Kraliyet Donanmasından Amiral Charles Fremantle’in adını alan kcente 20 yıl soma Ingiliz mahkumlar gönderilmiş. Mahkumlar kasabayı kurma görevini üstlenmiş. Akşamları da hapishaneye dönüyorlarmış. Şimdi bu hapishane, turistlerin en çok rağbet ettiği uğrak yeri.

TORONTO (KANADA)

Oııtario eyaletinin başkenti. 2.7 milyona yaklaşan nüfusuyla Kuzey Amerika’nın dördüncü büyük kenti, isterseniz Niagara Şelaleleri turuna katılabilir. Al-gonquin Parkı’nda geziye çıkabilir, kenti uçak ya da helikopterle havadan seyredebilir, İllüzyon Müzcsi’ndc ilginç dakikalar yaşayabilir, tekne turlarına katılabilir, Kensington Market’te alışveriş yapabilirsiniz.

KIGALI (RUANDA)

Admı Kigali Dağı’ndan alan başkent: Başkanlık Sarayı Müzesi, Inema Sanat Merkezi, Kandt Müzesi gibi seçenekler sunuyor. Alman kaşif Richard Kandt, ülkede Avrupa tarzı evler inşa ettiren bir öncüydü. Birinci Dünya Savaşı ndan sonra bölgenin kontrolünü Belçikalılar aldı. Dolayısıyla ülkede Alman ve Belçika kültürünün etkilerini görmek son derece doğal.

RIVIERA NAYARIT (MEKSİKA)

Meksika’nın 200 mil (320 km) boyunca uzanan sahillerine verilen ad. Sahil boyunca görülen son derece zengin fauna (hayvan çeşitliliği) ve florası (çiçek çeşitliliği), turistleri büyülüyor. Tarihe meraklı olanlar, Alta Vista. Aticama ve San Francisco’da dolaşabilir (Meksika’da da San Francisco var. San Pancho adıyla da biliniyor. Pekiyi Alta Vista’yı hat uladınız mı? 1990’ların ilk internet arama motoruydu. Adını buradan almıştı. Googlc’a karşı kaybetti, 2003’te de Yahoo tarafmdan satın alındı).

PORTLAND (OREGON / ABD)

İklimi, güllerin yetişmesi için çok elverişli olduğundan “Güller Kenti” olarak da tanınıyor. Ülkenin doğusunda Maine eyaletinde de Portlaııd var, karıştırmayalım. Her yıl haziran ayında “Gül Festivali” yapılıyor. Portlaııd için bisiklet de önemli. “Pedal-palooza” adlı etkinliğiyle yaz boyu, bisiklet organizasyonları görmek mümkün. Bir bölümüne turistler de katılabilir.

Mutlaka inceleyin: Mekan – Tatil – Seyahat

ALEV RIGEL / PARA




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir