Evlilikte stres

Evlilikte stres

Evlilikte stres

Stresin en yoğun yaşandığı ortamların başında evlilik gelmektedir. Keşke bu konuyu en başa alsaydım diye geçti içimden. Evlilik ortamındaki stres o kadar ön plandadır ki tarafların varlıkları bile stres nedeni olmaktadır. Evlilik ortamında stres yaşamak için o kadar çok neden var ki, asıl anormal olan stresin yaşanmamasıdır.

Farklı dünyalardan gelen iki insanı, farklı gelenekler, inançlar, düşünceler, önyargılar, hobiler zaaflar sevgi ve arzu gibi içsel dürtüleri tetikleyen istekler olduğunu zaman hissedilmese de evlilik akdinin başlamasıyla yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başlar ve karşılıklı suçlamalardan, farklılıklar nedeniyle anlaşmazlıklar kendini hissettirir.

Evlilikte stres

Evlilikteki her hareketin tarafları yakından ilgilendirdiği gerçeği bütün dikkatlerin birbirine yönlenmesine neden olur. İnsanın hayatının akışını değiştiren evlilik akdiyle hayal kırıklıkları başlar, bu aslında çok normaldir, “hayallerle gerçekler özdeşleşmesi çok zordur” hayallerin yerini gerçekler almaya başlayınca birtakım baskılar hissedilmeye başlar “ki bunun asıl nedeni sahiplenme duygusunun baskın hissedilmesidir” ve özgürlüğün kısıtlandığı duygusu psikolojik baskılara neden olur.

Hz. Ömer’in adaletiyle ünlü olduğunu hepimiz biliyoruz. Tarih onu güçlü, güçlü olduğu kadar örnek adaletinden söz eder ve sorunu olan insanların danıştıkları, akıl aldıkları bilge biri diye anlatır. Hz. Ömer’in komşularından biri karısıyla sürekli tartışırmış. Karısının saldırgan davranışlarından bıkıp usanan komşusu Hz. Ömer’e karısının yaptıkları karşısında zor durumda kaldığını ve ne yapması gerektiği konusunda akıl almak için Hz. Ömer’in evine gitmiş.

Hz. Ömer’in evinin dış kapısını açık gören komşusu kapıdan girince Hz. Ömer’in karısı tarafından elinde terlikle kovalandığını ve Hz. Ömer’in terlik darbelerinden kaçtığını görünce çok şaşırmış. Komşusunun kendisini gördüğünü fark eden Hz. Ömer kendine çeki düzen verdikten sonra hiçbir şey olmamış gibi komşusuna:

“Sabah sabah hayırdır” diye seslenmiş. Hz. Ömer’in durumunun kendisinden daha kötü olduğunu gören komşusu kendi durumunu anlatmaktan vazgeçmiş ve:

“Hayırdır ya Ömer. Geçerken hal hatır sormak için gelmiştim” demiş.

Hz. Ömer; “Sağ ol. Allah’a şükür, gördüğün gibi ” diyerek komşusunu anlamlı bakışlarla kapıya kadar yolcu etmiş. Hz. Ömer’in komşusu evine dönerken şaşkınlığını kendinden sak-layamayan adamın aklından şunlar geçmiş: “Yalnız değilmişim.”

Sorunsuz evlilik tek kelimeyle yoktur; ancak sorunları konuşarak anlaşmak, paylaşarak bir karara varmak için hoş görü ve mantık çerçevesinde uzlaşmak vardır. Bu davranışlar için karşılıklı saygı çok önemlidir. Tarafların birbirlerinin fikirlerine, önerilerine karşı saygılı olmaları, insani değerlere önem vermeleri, yaşanabilir bir aile ortamının oluşması için olmazsa olmazların başında gelmektedir. Kaldı ki buna sağlıklı ve başarılı nesiller yetiştirmek için mecburuz, hele evlendikten sonra hayatımızı sağlıklı ve başarılı çocuklar yetiştirmeye adamalıyız.

Evliliğe sevgi yuvası olarak bakılmadıkça streslerle dolu ortam özelliğinden soyutlamayız. Her iki tarafın farkında olmadan birbirlerine stres yaşatmak için yarış halindeki davranışları evliliğin en dramatik tarafıdır. Mutlu evlilik için tarafların oturup iki kere düşünmekleri gerekir.

Bir akşam İstanbul’un sıkıcı trafiğine girmemek için otomobilimi yakın bir yere park ettikten sonra tramvaya bindim. Mevsim yaz ve hava çok sıcaktı. Tramvayda herkesin dikkatini çeken azami yirmi iki – yirmi üç yaşlarında genç bir çift vardı, ya sevgiliydiler ya da yeni evliydiler.

Genç kadının elinde bir yelpaze vardı ve elindeki yelpaze ile erkeğinin yüzünü serinletmeye çalışıyordu. Bunu o kadar içten yapıyordu ki, erkeğini serinletmeye çalışılan bu içten davranış herkes gibi benim de dikkatimi çekmiş ve o tabloya özlem duymuştum. İnsan bu ya gözleri hep başkasındadır, başkalarına özenir, başkalarının yerinde olmak Başarı merdiveni.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir