Hacamat Yapmak

Hacamat Yapmak

Osmanlı hekimleri kan alınamayacağı durumlarda hacâmat yaparak veya sülük yapıştırarak kirli kanın atılmasını tavsiye ederler. Hacâmat yapmak; hekimin gerek gördüğü durumlarda kupa çekerek yüzeydeki kanın dışarıya çekilmesi ve onun akabinde derinin yüzeyinin ustura ile çizilerek kirli kanın akmasını sağlamakla olur. Hacamat yapılırken çok az kan alınır, ancak kirli kanın hareketi sağlanır. Sülük tedavisinde ise; kirli kanın olduğu yerlere yapıştırılan sülük, oradan yeterli derecede kirli kanı emerek bedeni temizler.

Hacamatın bir çok hastalıkta şifa olduğu konusunda bir hadis de nakledilir; “Bu hacâmat hakkında ehâdîs-i şerife vândolmuşdur ol ehâdîsden biri Malik Hazretlerinden rıvâyet olunandır buyurmuşlardır ki Rasulüllah SallallahüTeâla Aleyhi ve Sellem Hazretleri buyurmuşlardır ki eğer derde yetişir devâ bulunursa hacâmat yetişir. Bu hadîsh şerîfden murâd hacâmatın nefinde mübâlağadır zîrâ nefi zahir ve müşâhiddir zîrâ hacâmat ile çok rûh çıkmaz ve azâ4 reîseye dahi zarâr itmez kalb gibi ve ciğer gibi ve hacâmat ile çıkması vâcib olan şey çıkar gayrı çıkmaz zîrâ nefs uzuvdan çıkar” Hacamatın her derde deva olamayacağı, sadece yüzeydeki kirli kanı temizleyerek yardımcı olduğuna da dikkat çekilir. Hacamatın her derde deva olması Peygamberimiz gibi sıcak ülkelerde yaşayanlar içindir. Zira sıcakta kirli kan cildin dışına doğru hareket etmiştir.

Hacamat nedir

Hacamat sıcak ülkelerde yaşayanlar için kan almaktan daha iyi bir usuldür. Çünkü buralarda yaşayan insanların kanı incedir. Soğuk memleketlerde ise kan almak tercih edilir.

Bir kişinin bedeninde kan fazlalığı varsa ve kan alma işlemi o şahısta yapılamayacaksa hacamat yapılmalıdır. Bu gruba çocuklar, yaşlılar ve yeterli kuvveti olmayanlar girer.

Hacamat, çocuklar ve yaşlılar için kan aldırmak yerine geçer ve o uzuv temizlenmiş olur.

Hacamat yapmakla ruhun cevherinden çok şey eksilmez. Oysa kan aldırmakla çok nesne eksilir, bu durumda hacamat tercih edilmelidir. Özellikle hacamatın baldıra yapılanı uygundur

Bu konuda İbn-i Sina şöyle ifade eder; “Cildin hemen altındaki incelmiş kanın atılması için hacamat kan almaktan daha iyidir. Ancak bu usul kaba ve ağırlaşmış kanın temizlenmesinde faydalı değil-dir. Özellikle şişman kişilerde etkisi azdır.”

Sütten kesilmemiş çocuklara, çok kati zaruret olmadıkça hacamat yapılmamalıdır. Sütten kesildikten sonra da aynı durum söz konusudur, çünkü hacamat çocukların bünyesini zayıflatır. Altmış yaşından yukarı kimselere de hacamat yapmamak gerekir zira, onların derileri kurulaşmıştır.

Kafadan hacamat etmek, birçok damardan kan almak kadar etkilidir. Göz kapakları ve kaşların ortasına yapılan hacamat; Göz ağrısına, göze inen nezlelere ve göz kapakları içindeki sivilcelere faydalıdır. Göğüs ve boğaza yapılan hacamat; boğaz şişliğine, boğaza inen nezlelere ve dil şişliğine faydalıdır. Kulaklara yapılan hacamat; baş ağrısına, göz kapakları ağrısına faydalıdır. İki omuz arasına yapılan hacamat; göğüs ağrılarına ve kandan gelen hastalıklara faydalıdır. Uyluğun iç yüzüne yapılan hacamat; husyelerin şişmesinde, oralarda çıkan çıbanlarda faydalıdır. Diz altından yapılan hacamat; diz ağrılarında bacak ve ayaklardaki çıban ve yaralarda faydalıdır. Diz üstündeki bölgeye yapılan hacamat ise; kanı temizler, uyuza, kaşınmalara ve deri döküntülerine faydalıdır.

Kupa çekmek

Kupa çekmek yani ustura ile çizmeden kuru şişe çekmek bedende dolaşan yeller ve ağrılarda faydalı olup, vücuttaki şiddetli ağrıları geçirir. Göbek üzerine çekilen kupa, bedendeki zararlı maddeleri oraya çekerek atılmasını sağlar. Memelerin üstüne kupa çekmek ise; rahimden akan kanın tutulmasına yardımcı olur.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir