Muhabbete Düşman Huylardan Kurtul

Muhabbete Düşman Huylardan Kurtul

– Bütün kötü huylar muhabbete düşmandır herhâlde.

– Haklısın fakat bazı huylar muhabbete mutlaka engel olur. Bunların ilki kibirdir. Kibir sevginin düşmanıdır. Şeytanın cenneti ve rahmeti kaybetme sebebidir.

– Kibirli olmadığımı düşünüyorum; ama tabii ki insan bazen kendinin farkında olmayabiliyor.

– Tevazu çok değerlidir. Kibirli insanla muhabbet etmek hiç kolay değildir. “Araya sevgi girdiğinde insanlar denkleşir.” diyor Mevla-na. Kibirli insan hiç kimse ile, hele de karısı ile denkleşmeyi istemeyeceği için onunla muhabbet etmek zordur.

– Hz. Ali “Üç şey muhabbete vesile olur.” diyor: “Güzel ahlak, yumuşaklık, tevazu.”

aile mutluluk

– Yumuşaklık ve tevazu da güzel ahlakın içinde değil mi?

– İçinde ama zannediyorum muhabbet için yumuşaklık ve tevazünün değerine dikkat çekmek için ayrıca söylemiş. Muhabbet etmek için bu ikisi şart… Çünkü kendini beğenmiş, sert, ters, aksi adamla muhabbet edilmez.

– Ev içinde kadında gurur, erkekte de kibir olmamalı.

– Çok doğru söylüyorsun. Çünkü çiftler birbirini ne kadar severse sevsin mutlaka tartışmalar, kırgınlıklar olacaktır. Kırgınlıklar gurur ve kibir yüzünden küskünlüğe dönüşüyor. “Ben özür dilemem, o dilesin…” beklentileri gurur ve kibir yüzündendir.

– Bunu yapıyoruz doğrusu. İlk adımı ben hep eşimden bekliyorum. Haksız olduğumda aslında benim adım atıp, özür dilemem lazım; ama ben haksız da olsam Şirin’in özür dilmesini istiyorum. Bu yüzden kırgınlıklarımız çok uzuyor.

– Muhabbete engel ikinci kötü huy, alınganlıktır. Erkeklerde alınganlık huyu çok var. Erkekler, kadın fıtratını bilmiyorsa, kadınların kendine has davranışlarım üzerlerine alınıp kırılıp küsebiliyorlar. Bu yüzden erkeklerin, kadın psikolojisi hakkında bilgi sahibi olması lazım.

– Ben sizinle görüşmeye başladıktan sonra kadınlar hakkında aldığım bilgilerden çok faydalandım. Şirinin sinir olduğum bazı davranışlarına şimdi daha anlayışlı bakabiliyorum.

– Muhabbete engel üçüncü kötü huy, bencilliktir. Kadınlar için insanlar ve onlarla olan bağlar değerlidir. Kadınlar dünyaya annelikle donanmış olarak geldikleri için, ilişkilerde daha vericidirler ve empati yapmaya yatkındırlar. Erkekler ise bencilliğe daha yatkın oluyorlar. Millet olarak da erkek çocuklarımızı yetiştirirken çok hatalar yapıyoruz.

Erkek çocukları erkekliği sadece iyi bir meslek ve para kazanmak zannediyorlar. Onlara sevdiklerini düşünmeyi öğretmiyoruz. O zaman da evlilik içinde erkek sadece kendi rahatını, kendi keyfini düşünebiliyor. Karısının ve çocuklarının hissî ihtiyaçlarını göz ardı edebiliyor. Hatasının farkında da olmuyor.

– Hatasının farkında olmuyor, deyince aklıma bir fıkra geldi. İsterseniz bu haftaki fıkra da benden olsun.

– Olur tabii, memnun olurum.

– Karısının söylenenleri duymadığından yakınan yaşlı adam, doktora akıl danışmış. Doktor sağırlığın ne derecede olduğunu anlamak için, bir sınama yapmasını tavsiye etmiş.

Adam, karısı mutfakta yemek yaparken beş adım arkasında durup “Yemekte ne var karıcığım?” diye sormuş.

Karısının cevap vermediğini görünce bir adım, bir adım daha beş kez sormuş. En sonunda kadın öfkeyle adama dönüp bağırarak, “Niye durup durup aynı şeyi soruyorsun? Tam dört kez haşlama tavuk var diyorum, sağır mısın? demiş.”

Meğer sağır olan kocanın kendisiymiş.

– Güzel fıkraymış, bencillik mevzusuna çok güzel uydu. Evlilik içinde de bazen erkek, kendi hatalarının farkında olmuyor ve bütün arıza ve anlaşmazlıkları karısından biliyor, ona kızgınlık duyuyor.

– Bu haftaki görüşmemizin bitiş cümlesini de bu kez ben söyleyeyim o zaman, bakalım söylediklerinizi doğru anlamış mıyım? Evlilikte herkes kendi hatalarını görüp, kendi hatalarını düzeltmeye çalışırsa problem kalmaz.

– Aynen öyle…




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir