Sivilce, akne ve benler

Sivilce, akne ve benler

Sivilce, akne ve benler

Sivilce, akne ve benler bazen hiç önemsemediğimiz bazen de çok kafaya taktığımız rahatsızlıklar. Her iki yaklaşım da doğru değil. Daha çok yüz, sırt, göğüs ve omuzlarda ortaya çıkan ve ergenlik döneminde sık rastladığımız sivilceler bazı ilaçlar, kozmetikler ya da hormonal değişikliklerle tetiklenebiliyor. inatçı akne ve sivilcelerden kurtulmak için de dikkat etmeniz gerekenler listesi hayli uzun.

Genelde doğumla ortaya çıkan ve nadiren büyük yaşlarda oluşan benler her ne kadar zararsız olsalar da herhangi bir değişiklikte mutlaka dermatologunuza başvurmanızı gerektiriyor.

Akne tedavisi

Sivilce cildimizdeki yağ üreten bezlerin uzun süren ve tekrarlayan iltihabi bir hastalığı olarak tanımlanır. En çok yüz, sırt, göğüs ve omuzlarda bulunur. Bu bölgedeki yağ bezleri diğer vücut bölgelerine göre daha geniştir. Bu yüzden sivilce en çok yüz ve sırt bölgesinde görülür.

Sivilce, daha çok genç ve erişkin hastalığıdır. Kızlarda 17-18 yaşlarında, erkeklerde 18-19 yaşlarında ortaya çıkar ve 21-23 yaşlarına doğru iyileşmeye başlar. Kadın ve erkekte eşit sıklıkta görülmesine rağmen, erkeklerde daha şiddetli seyreder.

Ergenlik çağına giriş, bazı ilaçlar (doğum kontrol hapları, B12 vitamini, iyodidler, bromidler, lityum, fenitoinler, kortizon), temizleyici kremler, nemlendiriciler, yağlı fondötenler, deri yüzeyinin herhangi bir şekilde kapatılması, güneş, fazla terleme, hormonal değişiklikler sivilce faktörleri arasında sayılabilir.

Sivilce kalıtımsal nedenlerden oluşabileceği gibi, kimyasal maddelerle temas eden meslek sahiplerinde de görülür. Stres bazı hormonların düzeyini arttırarak yağ bezlerin aktive ettiği için tetikleyiciler arasında yer alır. Bu nedenlerin birkaçı bir araya geldiğinde sivilceler ortaya çıkar.

Sivilce, yiyecekler nedeniyle oluşmaz. Kısıtlayıcı diyetler de sivilceyi düzeltmez. Çikolata ve yağlı gıdalar sivilce etkeni olarak suçlanıyor ancak bunun bilimsel kanıtı bulunmuş değil. Yine de böyle bir gözleminiz varsa bu gıdalardan kaçınmanızda fayda var. Sivilceli kişiler göz makyajı, allık ve ruju rahatlıkla kullanabilirler. Deri yüzeyine uygulanan fondöten ve pudranın cilde uygun olması önemli. Eğer likit fondöten veya nemlendirici kullanıyorsanız yağsız ve su bazlı olması gerekir. Seçtiğiniz ürünün üzerinde non-comedogenic (sivilce yazpmaz) ve oil-free (yağ içermez) ibaresi olmalı. Bazen bu ürünlere rağmen yeni sivilceler çıkmaya devam edebilir. Bu takdirde dermatologunuza görünmeli, cildiniz için uygun bir ürün önermesini istemelisiniz. Gece iyi cilt temizliği şart. Saç spreyleri ve jellerin yüze gelmemesine de özen göstermelisiniz.

Sivilceye kirlilik yol açmadığı için aşırı yıkanmak ve keselemek fayda getirmez. Günde iki seferden fazla yüz yıkanmamalı.

Aşırı yıkanmak ciltten yağ salgılanmasını artırarak yeni sivilce oluşumunu artırabilir. Ayrıca cilt temizliğinde aşırı ovalamak ve keselemek doğru değil. Tonik kullanılmak istenirse, alkol oranı yüksek olan ürünler kullanılmamalı. Alkol cildi kurutur. Bu da yağ kanallarından daha fazla yağ salgılanmasına yol açarak tahriş ve sivilceleri arttırır.

Cilt yüzeyinde normalde Propionibacterium acnes (sivilce oluşturan mikrop) zaten bulunur. Yağ kanalına girmediği müddetçe de zararsızdır. Yüzü çok fazla ellemek, eli sürekli çenede tutmak bu bakterinin yağ kanallarına girişini kolaylaştırabilir.

Sivilceler elle veya herhangi bir aletle sıkılmamalı ve oynanmamalıdır. Bu tür hareketler yine deri yüzeyindeki Propionibacterium acnes’i derine iterek tahriş ve iltihabı arttırır. Ayrıca deride tahribat yaparak kalıcı izlere neden olabilir. Egzersiz esnasında terleme, ısı artışı ve giysilerin tahrişi ile bakterilerin yayılması için uygun ortam oluşur. Bu yüzden spor sonrası hemen duş almak şart.

Sabun veya temizleyicilerle yüzü yıkamak deri yüzeyindeki sebumu azaltır. Eğer hasta ek olarak topikal tedaviler alıyorsa derinin daha fazla kurumaması için yumuşak veya nötr pH’daki temizleyicileri kullanabilirsiniz.

Sivilce tedavisinde cilt genellikle kurur. Sivilceli ciltler için uygun olan nemlendiriciler de çoğu zaman tedaviye eklenir.

AKNE SORUNU

Akne, genellikle yüze yerleşmesi nedeniyle estetik bir sorun olarak algılanıyor ve özellikle genç erişkinlerde psikososyal bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle ve gelişebilecek skarların önlenmesi amacı ile erken dönemde etkili tedaviler uygulanmalı. Zaten tedavideki en büyük amaç iz oluşmasını önlemek. Erken dönemde doktor kontrolüne girilirse izlerin oluşma ve aknenin yayılma olasılığı ciddi oranda azalır. Bu izler ileride hoş olmayan bir görüntüye ve bazen de psikolojik sorunlara neden olacağı için aknenin erken dönemde tedavisi tavsiye ediliyor.

Akne tedavisi tamamen hastaya özeldir. Tedavi seçimi lezyonların şiddetine, tabloda belirgin olan lezyonun (açık-kapalı komedon, papül, püstül, nodül, kist) türüne, hastanın yaşına ve daha önce uygulanmış tedavilere göre planlanır.

AKNE VE SİVİLCE İÇİN YÜZ MASKESİ

akne icin yuz maskesiAkneli cilde yapılacak maske mutlaka dermatolog kontrolünde yapılmalı. Genellikle; asit salisilik, retinoik asit veya düşük oranlı glikolik asit içeren maskeler haftada bir veya iki defa uygulanabilir.

BENLER

Benler, deriye rengini veren ve melanosit denen hücrelerden kaynaklanan derinin zararsız bileşikleri. Melanositler ise, bir boyar madde olan melanin yaparak derinin renginin oluşumunda rol oynar. Benler sıklıkla yuvarlak veya ovaldir.

3 mm ile 20 cm arasında değişen büyüklükte olabilen bu oluşumlar, deri ile aynı seviyede veya hafif kabarık, sıklıkla siyah-kahverengi renktedir.

Benler nadiren doğumsal, sıklıkla sonradan ortaya çıkar. Ortaya çıkmalarında özellikle genetik yapı etkili olmakla birlikte, güneş ışınlarının da etkisi büyük. Buluğ çağında veya erken erişkinlikte sayıları artabilir. Bir müddet sonra ortaya çıkma oranları azalır. Zamanla renklerinin koyulaşıp açılabildiği, daha da genişlediği gözlenebilir.

Vücudunuzda var olan bir bende aniden büyüme, renginde değişiklik, bir kısmının veya tamamının kaybolması, kanama, sınırlarında düzensizlik, kaşıntı, yani normalden farklı herhangi bir durum olursa dermatologa başvurmak gerek. Sonradan çıkan benler hemen kötüye yorulmamalı. Ancak bu tip belirtiler cilt kanseri habercisi de olabileceğinden dermatologa muayene olunmalı. Dermatolog gerek duyarsa patolojik inceleme yapılabilir.

Halk arasında ‘bene dokunulmaz’ gibi yanlış bir görüş var.

Bir cilt doktoruna vaktinde gösterilen, gerekiyorsa alınan bir ben böylece her yönüyle incelenir ve olası bir cilt kanserinin erken tanısı konabilir.

DERMATOLOJİ UZMANI DR. SADİYE KESKİN




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir