Suyun Bilgeliği İle Kendi Akışını Bul

Suyun Bilgeliği İle Kendi Akışını Bul

Şu, varolan tüm kadim bilgeliklerde hayatın kaynağı olarak geçiyor… Öyle ki efsanelerin neredeyse tamamında onun gittiği heryerde hayat yeşeriyor.

Yazın tadını doya doya çıkarabildiğimiz, şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu nimetin kıymetini bilmek, hatta yazı bitirmeden suyla olan ilişkimizi derinleştirmek için bu yazımda bazı önerilerim olacak.

Vücudumuzdaki suyun üçte ikisi hücrelerimizin yapı taşı niteliğinde.

O yüzden her doktora gittiğimizde “Yeterince su içiyor musun?” sorusuyla karşılaşıyoruz, Aynı ‘ zamanda su, stresle baş etmek için de çok gerekli. Zira bedenimiz susuz kaldığında, kortizol yani stres hormonu seviyesi artış gösteriyor.

Suyla ilgili ritüeller, insanlar var olduğundan bu yana hayatımızın parçası. Örneğin Budistler ölülerini Ganj nehrinde yıkıyor çünkü suyun günahları temizlediğine inanıyor. İslamiyet’te suyla abdest almak namaz kılmanın ön şartı çünkü dua etmek için temiz olmak gerektiğine inanılıyor. Kabilesel ritüellerden tek tanrılı dinlere kadar hemen hemen her inanç, suyu temizlenmekle ve arınmakla ilişkilendiriyor. Sadece onlar mı? Bilim de bunu ispatlıyor. Yakın zamanda su ve stres ile ilgili bir belgesel izledim. İngiltere’de bir bilim adamı, vücuttaki stres seviyesinin ne zaman en yüksek ve ne zaman en düşük olduğunu araştırıyordu. Sonuç: Vücuttaki stresin en az olduğu zaman, deniz, göl veya bir nehrin yakınında olduğumuz zamanlar. Şaşırmadık değil mi?

Benim işim insanlarla çalışmak.

Bol bol hem bireysel hem de toplu seanslar yapıyorum. Yıllar önce terapist ve ardından da yaşam koçu olduğum ilk zamanlarda, kendi auramı korumakla ilgili bocaladığım bazı seanslarım nedeniyle, akşam eve gittiğimde yüklendiğim enerjiler hem bedensel hem de zihinsel olarak bitkin hissetmeme sebep oluyordu. Bu konuda epey kişiye danıştım ve araştırmalar yaptım. Enerji alanımı nasıl koruyabilirdim? Üzerimde biriken üzüntü, stres, öfke ve acı gibi enerjileri nasıl temizleyebilirdim? Bu soruların yanıtını aradım. Sonunda da, bazı ritüeller ve düzenli olarak yaptığım pratikler geliştirdim. Bu arada Vancouver’da birlikte çalıştığım yerli bir Şaman arkadaşım bana bazı ritüellerle enerjimi yeniden canlandırmayı öğretti… Bu ritüellerin bir kısmı suyla yapılıyor. Hepsi de hem içeriden hem dışarıdan arınmaya yardımcı oluyor.

Su akar, yolunu bulur. Hayatlarımız da öyle… Kendi akışımızı bulduğumuzda, hayat da akar ve yolunu bulur. O zaman gel, suyun hayat gücüyle ilişkimizi derinleştirelim ve suyun “akış” bereketinden kendi akışımıza doğru yol alalım.

Su Ritüelleri

1- Her şeyden önce, içtiğin suya özen göster. Ara ara, içtiğin suyu tarçın çubukları, limon kabukları ve salatalıkla süslemek, hücrelerine aldığın her yudumun tadını fark etmene yardımcı olur. Aldığın her yudumda kendine başkalarından duymak istediğin şeyleri söyle ve bu sözlerin enerjisinin, suyla beraber tüm hücrelerine ulaştığını hayal et.

2- Denizin yatıştırıcı enerjisinden faydalan. “Denizin mavisiyle mindfulness meditasyonu” çok yatıştırıcı bir etkiye sahip. Yalnızken ve mümkünse sessiz bir ortamdayken, gözlerini denize odakla, izin ver; zihninden düşünceler akıp gitsin. Her defasında yeniden denizin mavisine ve hareketine odaklan. Sudaki dalgalanma, yansıma ve mavinin tonlarına zihnini yeniden ve yeniden odakla. En az beş dakika bu meditasyonu yaptıktan sonra, kendini daha çok sakinleşmiş hissedeceksin.

3- Sabahın erken saatlerinde denize gir ve önce biraz yüz. Sonra dur ve suyun içinde zihnini maviye odakla, iyot kokusunu içine çekerek, birkaç burun nefesiyle o kokuyu beyninin fark etmesini sağla. Ardından suyla beraber tüm bedeninin arındığını hayal et. Şunu tekrarla: “Bedenim ve enerji alanımdaki birikmiş tüm negatif enerjiler, suyla beraber akıyor ve gidiyor.” Birkaç kez bu cümleyi sadece kendinin duyacağı yumuşak bir tonla söyledikten sonra, suyun içine dalıp çık. Burnundan derin nefesler alıp ver ve denizin kokusunu içine çek. Zihnin biraz da olsa dinginleştikten sonra, kendine cevaplarına gerçekten ihtiyaç duyduğun soruları sor. (“Bunu hep yaşıyorum… Gerçekten neyi anlamam gerekiyor?” “Bu konuyu nasıl aşabilirim?” gibi.) Birlik bilincine dahil olduğunda, o bilinçten cevaplar alırsın. Çünkü su, birlik bilincinin temel elementlerindendir.

4- Kanada’nın bazı yerel kabilelerinde uygulanan bir Şaman geleneği var: Suyla konuşmak. Şaman, su kenarına gidiyor (bunu yaparken yalnız oluyor) ve suya en yakın mesafede oturuyor -ki biz denizin dibine oturabilecek kadar şanslıyız. Avuç içlerine seçtiği taşları alıyor. Bir taşa soru soruyor ve taşı suya atıyor. Sonra bekliyor… Aldığı cevaptan tatmin olunca; hazırladığı diğer taşa da soru soruyor ve onu da suya atıyor. Şaman geleneğinde sadece insanların ve hayvanların değil, doğadaki tüm varoluşun ruhu olduğuna inanılıyor. Şaman da burada suyun bilgeliğine inanıyor ve suyun ruhu ile dertleşiyor.

5- Eğer tatile gidemediysen, buna yönelik de bir önerim var: Duş alırken, başından akan suyun ısısını fark et. Çok sıcak olmayan, ılık, hatta serince bir su, bu ritüel için ideal. Başımızın en tepesi, kozmik bağlantı için önemli bir enerji noktası. Başından aşağı akan suyun tüm bedenini temizlediğini fark et. Sonra da içinden veya dışından tekrarla: “Benim de hayatım su gibi akış içinde, suyun yolunu bulduğu gibi ben de yolumu buluyorum.” Dilerim ki akış hep senin tarafında olsun.

TALYAA VARDAR

Yaşam Koçu & Sanat Terapisti, Vancouver merkezli uluslararası FLOW Coaching International ve FLOW Leadership Institute Kurucu Ortağı, Akış Oyunu kitabının yazarı.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir