Yaratılıştaki ‘altın oran’ dengesi

Yaratılıştaki ‘altın oran’ dengesi

Evrende cereyan eden her şey, insanı büyüleyen, aklını dumura uğratan bir ölçü ve inceliktedir. Bu ölçü ve incelik tesadüfi bir durum olabilir mi? “Güneş de ay da hesap ile cereyan etmektedir. Bitkiler ve ağaçlar da Allaha secde ederler. Bak gör ki semâyı; onu O yükseltti ve her şeyde ölçü ve denge koydu!’ “Yedi göğü, uyum ve uygunluk içinde yaratan Odur. Rahmanın yaratmasında hiçbir uygunsuzluk ve düzensizlik göremezsin. Gözünü çevir ve bak! Orada hiçbir çatlak ve kusur görebilir misinYüce Yaratıcının, tüm kâinatı ve kâinatta var olan her şeyi belirli bir denge ve oranda yarattığı, artık bilimsel olarak da ispatlanmıştır.

altın oran

Bilim çevreleri, yaratılmış her şeyin bir ‘altın oranının olduğunu belirtiyor. Her şeyin, 1,618 oranıyla yaratıldığını belirtiyorlar. İnsanlığın bu oranı birkaç bin yıl önce keşfettiğini ve Mısır piramitleri başta olmak üzere çok sayıda yapının bu oran esasına göre inşa edildiğinin tespit edildiğini işaret ediyorlar. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Meselâ, göbek ile ayak arasındaki mesafe 1 birim olarak kabul edildiğinde, insanın boyu 1,618’e denk geliyor. Ayrıca parmak ucu-dirsek arası, el bileği-dirsek arası, omuz hizasından başucuna olan mesafesi, kafa ile boyun, göbek-başucu arası mesafesi ile omuz hizasından başucuna olan mesafesi, göbek-diz arası ile diz-ayakucu arası, yüzün boyu ile yüzün genişliği, dudak ile kaşların birleşim yeri arası, ağız boyu ile burun genişliği, burun genişliği ile burun delikleri arası, gözbebekleri arası ile kaşlar arası, hep aynı orana tekabül ediyor. Parmaklarımız üç boğumludur.

Parmağımızın tam boyunun, ilk iki boğuma oranı, altın oranı, yani 1,618 sayısını veriyor. Yalnız bu kural, başparmağımız dışındaki parmaklarımızda geçerlidir. Orta parmağımızın serçe parmağımıza oranı da, bize altın oranı vermekte. İnsanda görülen altın oranı; denizlerdeki minicik canlılardan fillere, aslanların tırnaklarından papağanların gagalarına, örümcek ağlarından kar tanelerine dek, evrendeki tüm yaratılmışlarda görebiliyoruz. Canlıların tüm fiziksel özelliklerinin kodlandığı DNA’larda bile bu orantı var. Tabanının yüksekliğine oranı 1,618 olan Mısır piramitlerini inşa eden insanlar da, Süleymaniye ve Selimiye camilerinin minarelerinde bu oranı kullanan Mimar Sinan da altın oranı’ bilmeden, herhalde bu muhteşem yapıtları inşa edemezdi.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir