Yaşamın değeri

Yaşamın değeri

Yaşamın değeri

Yaşama gereğinden fazla değer vermek, her şeyin kendisini ilgilendirdiğini düşünmek! Yaptığı işe aşırı hassasiyet göstermek. İnsanlara hiçbir karakterin veremediği değeri vermek ve hiç bir karşılık beklemeden sevmek, bu karakter yapısına sahip olanlar, gökkuşağıyla sarmaş dolaş bir dünya içinde özgürce yaşamaya çalışırlar.

Yaşamın değeri

Her şeye rağmen yaşam çok değerli; ancak değerlerin farkına varmak kadar, değerleri hissetmek, yaşamak ve yaşatmak önemlidir. Siz değere gereken önemi vermezseniz, değer önemini yitirir, değerlikten çıkarak sıradan bir şey olur ve hiçbir şey size değer olarak geri dönmez. Değerin farkına varmak, değer vermek duygusu, sorumluluklarını yerine getirme gücü kazandırır. Bu da stres daha başlamadan, nedenlerine karşı koyabile gücüne sahip olmak anlamına gelir.

Ruhumun derinlerinde bazen neşeli, bazen de üzüntülü şarkılar duyarım. İşte beni hayata bağlayan bu şarkılardır.

Bergson

İnsanların en farklı özelliklerinden biri de yaşama sanat gözüyle bakmalarıdır. Sanat onlar için nefes almak kadar kutsal, su içmek kadar elzemdir. Yaptıkları her şeye sanatın inceliklerini yansıtır, sanatsız bir hayatı asla kabul etmeyecek kadar nazik ve kralın soytarısı kadar da kibar davranışlar sergilerler.

Ne güzeldir sanat sevicilerle birlikte olmak. Orhan Veli gibi bir sabah erkenden kalkıp dünyayı maviye boyamak… Masmavi denizin sularında beyaz bir yelkenlide olmak… Yıldızlar şölenine katılmak geceleri… Su içmek yüce dağların yamaçlarındaki kaynaklardan… Ve bir şeyler üretmek sanat adına. Felsefist olup düşünmek, yazmak, heykeltıraş olmak, resim yapmak ve hayatın bestesini yaparak dünyanın en büyük orkestrasını yönetmek.

Otoritelerin sanat sevicilerinin strese daha pozitif yaklaştıklarını, hoşgörü çerçevesinde çözüm üreterek stres süresinin olumsuz etkilerini azalttıklarını ve stresin yıkım proseslerinin daha hafif geçiştirdiklerini bildirmeleri sanata karşı daha duyarlı olmama neden olmuştur. Sanatı ruhunda hissedenlerle olmak insana huzur verir. Kibarlıklarının yanında, insana değer veren davranışları bir çiçek sunuluşu kadar sevgi dolu, yaklaşımlarındaki samimi sıcaklık, davranışlarındaki saygının asaleti, bakışlarındaki gizem, gökyüzündeki mavi bulutlar gibi insana özgürlük duygusu hissettirir.

Değer yerine, zamanına, olaylara ve ortamına göre yapılmalıdır, çünkü değer değişkendir. Zamanı geçtiğinde gücünü kaybeder. Değer verdirenin yanılttığı kadar verenin de yanılması kaçınılmazdır. Onun için acele etmeye ne gerek var. Yer, zaman, olaylar ve ortam size en doğru kararı zaten verdirecektir. Aslına bakarsanız sistem gereği belirli bir düzen içerisinde giden işlevler, sistemin eksik ya da hatalı uygulamalarla aksaması, stres nedeni olarak yakamıza yapışır. İşte bütün mesele stresi yakamızda bulmamak için bundan öncesi süreç çok önemlidir.

Hayatımda beni şaşırtan, stresle henüz tanışmamış insanların varlığı olmuştu. Kim bilir belki de yanılıyorumdur.

Belki hayatın ve yaşamın zorluklarının farkında değillerdi, belki de yaşam onlar için çok kolay ve keyifliydi, belki de içlerindeki fırtınaları dışa vurmayan bir güce sahiplerdi. Ancak hangisi olursa olsun, bu insanlar öylesine güçlü bir vizyona sahiplerdi ve çevrelerine öylesine güven veriyorlardı ki, onların yerinde olmak duygusunu yaşamadan edemiyordum. Belki de bu sanmanın özentisinden başka bir şey değildi.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir