Alışveriş poşetleri çevreye zarar veriyor

Alışveriş poşetleri çevreye zarar veriyor

Alışveriş poşetleri çevreye zarar verdiği gerekçesiyle bazı ülkelerde yasaklandı, bazılarında ise kullanımı kısıtlandı. Türkiye’de de benzer uygulamalar söz konusu. Peki, alternatif poşetler ne kadar çevreci?

SON yıllarda hem dünyada hem de ülkemizde ciddi bir tartışma söz konusu. Tartışmanın odağında markette, pazarda üçer beşer kullanmaktan çekinmediğimiz plastik poşetler var. Yıllardır hayatımızda olan plastik alışveriş poşetleri ne oldu da gündemi meşgul eden bir tartışma konusuna dönüştü? Bunun yanıtı için etrafımıza bakmamız yeterli aslında. Vapurla yolculuk ederken mavi sularda denizanası misali süzülen plastik poşetlere rastlamamız alışagelen görüntülerden biri. Ya da piknik alanlarında piknikçilerin arkada bıraktıklarının çoğunun plastik poşet olması bizim için şaşırtıcı bir görüntü değil. Sadece şehirlerde değil otoyol kenarlarında ya da yürüyüş yaptığınız ormanda çöp yığınları şeklinde plastik poşetlere rastlamanız oldukça sıradan. Her yıl yüzlerce kuş ayağına dolanan plastik poşetler nedeniyle hayatını kaybediyor ya da yaralanıyor. Deniz kaplumbağaları yiyecek sandıkları plastik poşetler nedeniyle ölüyor.

Alışveriş poşetleri

TÜM DÜNYANIN DERDİ

Kısacası, plastik poşetler bir çöp sorunu olmanın ötesinde bir çevre sorunu olarak karşımızda. Görüntüler sadece Türkiye’ye özgü değil. Bu nedenle başta AB (Avrupa Birliği) ülkeleri olmak üzere pek çok ülkede plastik poşetlere yönelik yasaklar, kısıtlamalar söz konusu. Örneğin Çin ince naylon torbaları tamamen yasakladı. Güney Afrika ve Bangladeş de tamamen yasaklamayı tercih eden ülkeler arasında. İrlanda ve Tayvan ise yasaklama yerine kısıtlama yoluna gitti. Bu ülkede markette torbalar müşteriye ücretsiz verilmiyor. Para karşılığı satılması naylon poşetlere olan ilgiyi zaman içinde azaltmış. Dolayısıyla plastik poşette tartışmanın ana hatlarını ‘yasaklama’ ve ‘kısıtlama’ kavramları oluşturuyor.

EN ÇOK TÜKETİM SEMT PAZARLARINDA

Hali hazırda dünyada her yıl yaklaşık 500 milyar adet poşet üretildiği tahmin ediliyor. Türkiye’de ise 2015 yılı itibariyle plastik poşet üretimi toplam 511 bin ton. Yani plastik poşet üretimi tek başına ciddi bir sektör vı her yıl büyüyor.

PAGEV’in verilerine göre, Türkiye’de plastik poşet üretimi yapan firma sayısı 401. Bu firmaların yarattığı pazar da 1.9 milyar dolar civarında. Sektörün son beş yıllık rakamları artışı işaret ediyor. Son beş yılda ülkemiz plastik poşet üretimi ortalama yüzde 5 artış kaydetti. Sektör bu dönemde dış ticaret fazlası verdi ve geçtiğimiz yıl 218 milyon dolarlık ithalata karşı 809 milyon dolarlık ihracat yaptı. Dış ticaret fazlası 591 milyon dolar oldu. Iç pazar tüketimi de 231 bin ton olurken 1.4 milyar dolarlık hacme ulaştı. Plastik poşetlerin en fazla tüketildiği yer ise semt pazarları oldu. Türkiye’de plastik alışveriş poşetlerinin yüzde 50’sinden fazlası semt pazarlarında tüketilirken zincir marketlerin toplam tüketimden aldıkları pay yüzde 25 civarında oldu.

“PLASTİK DEĞİL DAVRANIŞIMIZ SORUNLU”

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, plastik poşetin ucuzluk ve dayanıklılık gibi özellikleri nedeniyle oldukça cazip olduğuna vurgu yapıp bundan vazgeçmenin kolay olmadığını ifade ediyor.

“Dünyadaki 7 milyar insanı beslemek için kaynakları verimli kullanmak gerek. Plastiğin en büyük özelliği verimli olması” diyen Eroğlu, ancak plastiğin avantajı olan ucuzluğu ve hafifliğinin geri dönüşüm noktasında dezavantaja dönüştüğünü belirtiyor.

Plastik poşetlerin doğaya çok rahatlıkla atıldığını vurgulayan Eroğlu, “Bu noktada geri dönüşüme kazandırılması bir dezavantaj çünkü torbayı toplamak ekonomik değil. Kağıt toplayıcısı ya da şişe toplayıcısı görürsünüz ama poşet toplayıcısı görmezsiniz. Diğerleri daha ağır malzemeler ve toplandığı zaman para ediyor ancak poşet için öyle değil. Bu nedenle plastik poşetleri doğaya değil özel atık kutularına atmalıyız” diye konuşuyor. Eroğlu sorunun plastik poşet değil davranışlarımız olduğunu söylüyor.

“BİLİNÇLİ DAVRANIŞ MESELESİ”

PAGDER Başkanı Reha Gür de Eroğlu ile bu noktada ortaklaşıyor ve plastik poşetlerin insanlar tarafından kontrolsüz biçimde atılmasının asıl sorun olduğuna vurgu yapıyor.

Uyum Gıda Satış Yönetimi Direktörü Hamdi Cömert de bilinçli davranışa vurgu yapıyor ve plastik poşetleri, şişeleri ve diğer plastik ambalaj malzemelerini doğaya atılmasının önüne geçecek tedbirleri almak gerektiğini belirtiyor. Cömert, “Bu nedenle de çevre bilincinin artırılması ve geri dönüşümün öneminin anlatılması son derece önemli” diyor.

Çevreci poşetleri kullandıklarını belirten Cömert, geri dönüşümün yanı sıra tasarruflu kullanımın da bir o kadar önemli olduğunu söylüyor. Poşetlerinin üzerinde tekrar tekrar kullanılması gerektiği ibaresi yazdığını belirten Cömert, “Kısacası çözüm daha az kullan, tekrar kullan ve geri dönüştür cümlelerinde saklı” diyor.

POŞETTE GERİ DÖNÜŞÜM ZOR

Yıllık yaklaşık 450 ton naylon poşet imalatı yapan Tepsan Plastik’in Genel Müdürü Sibel Yılmaz, naylon poşetlerin yasaklanmasını çözüm olarak görmüyor. “Poşetin yerini tutabilecek daha ekonomik daha dayanıklı ve kullanışlı bir şey göremiyoruz” diyen Yılmaz, yasaklamak yerine poşetin geri dönüşümünü sağlamak gerektiğinin altını çiziyor.

‘Geri dönüşüm’ sektör temsilcileri tarafından altı çizilen bir nokta ancak bu konuda resim pek parlak değil. Çünkü kullanılan naylon poşetlerin sadece yüzde l’i geri dönüşüme uğruyor. Bu nedenle geri dönüşüm oldukça önemli olsa da şu an için pek karşılığı yok. Bunda PA-FEV Başkanı Eroğlu’nun bahsettiği gibi naylon poşetin geri dönüşüm sürecinin ekonomik olmaması son derece etkili.
Eroğlu, plastik poşet kullanımını kaldırılıp yerine kağıt poşetlerin öneril-mesini hem ekonomik hem de çevreci bulmuyor.

Bunu da şöyle açıklıyor: “Plastik poşetleri üretmek için ağaç kesilmediğinden ekosistem korunur. Plastik poşetler daha az su tüketir. 1000 adet kâğıt torba üretimi için 3 bin 785 litre su, aynı adetteki polietilen plastik torbalar içinse sadece 30 litre su harcanır.”

KASİYERİN KONTROLÜNDE

Son dönemde marketlerde yeni bir uygulama gözleniyor. Önceden müşterinin önüne desteyle serilen naylon poşetle -r kasiyerin yanında ve ihtiyaç kadar verilir oldu. Eroğlu bunu bilinçli olarak tüm gıda zincirlerinin uyguladığını, kasiyerlerin bu konuyla ilgili bilgilendirildiğini aktarıyor. Eroğlu, birkaç yıl önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, alışveriş merkezleri temsilcileri, perakendeciler ve PA-GEV’in de yer aldığı bir toplantıda bu konunun masaya yatırıldığını ve poşetlerin müşterinin önüne atılmaması kararı çıktığını anlatıyor. Eroğlu toplantıdaki herkesin konuyla ilgili hemfikir olduğunu ve bu şekilde sorumlu bir davranış yaratmak istediklerini belirtiyor.

Hamdi Cömert bu şekilde poşet tüketimlerini minimuma indirmek istediklerini belirtiyor ancak bunun müşteride bazı olumsuz düşüncelere de sebep verdiğini söylüyor. Bu nedenle farklı çözümler üzerine çalıştıklarını dile getiren Cömert “Kasiyerlerimizin yanına koyacağımız rulo poşet aparatları ile hem tüketicideki olumsuz algıyı yok edebilir hem de tüketimden tasarruf sağlayabiliriz. Ayrıca kasada görsellerle daha az tüketim ile ilgili bilgilendirme yapabiliriz. Farklı bir alternatif ise bazı kurumlar tarafından uygulanmakta olan poşeti tüketiciye belli bir ücret karşılığı sunmak olabilir.”

DOĞADA ÇÖZÜNEN POŞETLER

Çevre sorununun her geçen yıl artması ve plastik poşetlerin doğada uzun yıllar kaybolmadan kalması konuya çözüm üretmeyi de zorunlu kıldı. Çözüm yine sektörden geldi. Doğada çözülen plastik poşetlerin üretimi ve kullanımı arttı. Farklı ebatlarda naylon poşet kullanan CarrefourSA’nın 2015 yılı poşet tüketimi yaklaşık 227 milyon adet. 2011’den bu yana biyobozunur poşet leri kullandıklarını kaydeden CarrefourSA Kurumsal İletişim Grup Müdürü Banu Karamuk, “Gelişen dünya şartlarında artık çevreci uygulamalar hem çok yaygın bir şekilde kullanılıyor hem de tüketici nezdinde çevreci uygulamalar eskiye oranla daha fazla biliniyor” şeklinde ifade ediyor bu dönüşümü. Biyobozunur madde kullanımının maliyetinin, poşet maliyetini yüzde 3.5 oranında yukarı çektiğini kaydeden Karamuk, bu maliyetin müşteriye direkt olarak yansımadığım ifade ediyor.

DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR

PAGDER Başkanı Reha Gür de biyobozunur katkı maddeleriyle poşet üretimi konusunda sektör uyumunun kolaylıkla ve büyük oranda sağlandığını anlatıyor. Bu konuda talebin artmasıyla üretimin de artacağını söyleyen Gür, “Maliyeti elbette klasik ürünlere göre daha yüksek ama Türkiye plastik sektörünün de üretme beceri ve yetenekleri yüksek” diye konuşuyor.

Bu noktada PAGEV Başkam Eroğlu ise, çevre dostu poşetlerle ilgili bazı yanlış bilgilerin tüketiciyi yanılttığını anlatıyor ve şu anki plastik poşet üretimi sırasında yüzde 2 civarında eklenen ‘oxo’ maddesi ile doğada çabuk parçalanan poşetler üretildiğini anlatıyor. “Bununla yaptığınız ürün doğada çok çabuk parçalanır ancak yok olmaz” diyen Eroğlu, bunu evdeki tozları silmek yerine hah altına süpürmeye benzetiyor.

Üç çeşit ‘çevreci’ plastik poşet var

‘Çevreci’ olarak tabir edilen plastik poşetlerle ilgili çeşitli sorular ve tartışmalar var. 0 nedenle piyasadaki plastik poşetleri ve özelliklerini sizler için sıraladık:

■ Bozunabilir (Oegradable) plastikler: Bu tanım hem fiziksel hem de biyolojik etkilerle bozulabilen plastikleri anlatmak için kullanılır. ’Oksobozunur’ (Belli ısılarda etkili olan katalizör ve katkılarla hızlandırılan bozuşma) bazlı plastikler çevresel sorunlara sebep olabilir. Esas olan hammaddenin veya ürünün belirli bir süre içerisinde, çöp toplama ortamında biyolojik olarak bozunduğunun güvence altına alınması. Başka bir deyişle ürünün sadece ‘bozunur’ olması çevresel anlamda güvence oluşturduğu anlamına gelmiyor.

■ Biyobozunur (Biodegradable) plastikler: Biyobozunur plastikler, çöp toplama sistemi içerisinde bulunan mikroorganizmalar tarafından tamamen sindirilen (mikroorganizmaların yiyecek zincirine giren ] plastikleri ifade ediyor.

■ Kompostlanabilir plastik: Mikroorganizmalar tarafından bozunabilir olması yanında, bir plastiğe kompostlanabilir demek için, belli bir süreye riayet etmek gerekiyor. Kompostlanabilir plastikler tanımları gereği, yaklaşık 12 haftadan daha uzun süre kalıntı bırakmazlar, ayrıca ağır metaller ve toksinler içermez ve bitkilere zarar vermezler.

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir