Sabah ve öğlen yenilenlerin ardından neler hissedilir?

Sabah ve öğlen yenilenlerin ardından neler hissedilir?

Bu tedavide ne kadar yediğinizin bir önemi yoktur, önemli olan ne hissettiğinizdir. Yeter ki besleyici değeri yüksek olan yemekleri yiyin ve suda eriyen diye tabir ettiğimiz ekmek, makarna, pilav ve tatlı yerine çiğ fındık, ceviz veya badem yiyin. Sabah kahvaltı yaptıktan sonra tok hissediyorsanız, bir lokma daha bir şey yiyemeyecek gibi hissediyorsanız tam doydunuz demektir. Önemli olan öğlene kadar acıkmamanız. Eğer öğlene kadar acıkmıyorsanız, bir şey atıştırmak istemiyorsanız, yediğiniz yemekler sindiriliyor ve enerjiye dönüyor demektir. Kahvaltıdan sonra şişkinlik de hissetmiyorsanız, sindirim probleminiz de yok demektir.

Eğer kahvaltıdan sonra şişkinlik ve bir rahatsızlık hissi varsa, sanki çok yemiş gibi hissediyorsanız, bunun anlamı, vücudun harekete ihtiyacı var, biraz hareket edin ki mideye destek olsun, ayrıca bazen çok hızlı yediğinizde de böyle hissedebilirsiniz, bu gibi durumlarda önerimiz, daha yavaş ve çok çiğneyerek yemeniz.

Çok çiğnediğiniz ve hareket ettiğiniz halde 2 gün ve daha uzun bir sürede halen şişkinlik hissediyorsanız, o zaman sindirim enzimine ihtiyacınız var demektir. Düzenli ve ritmik olarak belirli saatlerde yemeğe devam edin, vücudunuz bu eksikliği hissedip bir denge oluşturacak ve enzim üreterek sindirimi takviye edecektir. Eğer halen şikâyetiniz devam ediyorsa, sindirim problemi için bir gastroenteroloji (sindirim sistemi doktoru) uzmanı da size yardımcı olacaktır.

sabah oglen yemek

Sabah kahvaltı ile öğlen yemek arasında, sıvı olarak ara sıra su da içmelisiniz. İlk 1 hafta içinde normal şartlarda susamanız başlamalıdır. Eğer halen susamıyorsanız, arada çok çay veya başka bir sıvı içecek tüketiyorsunuz demektir. Bizim tavsiyemiz kesinlikle diyet bitki çaylarından uzak durun. Bitki çaylarının da fazlası zarardır. Diyet olmayan bitki çaylarından günde 1-2 tane içebilirsiniz, ama bunu da her gün yapmamaya özen gösterin. İlla 2-3 litre su için demiyoruz, ama su yerine geçen içecekleri azaltırsanız, bedeniniz gayri ihtiyari sizden su isteyecektir. Diğer önerilerdeki gibi mideniz bulanarak su içerseniz bu su vücudun istemediği bir su olacaktır. Vücudun istemediği su da size faydalı olmaz.

Vücudunuzun yavaş yavaş su istemeye başlaması, vücudunuzda bir faaliyet başladı demektir. Korkmayın, içebildiğiniz kadar su için. Su içmek için saate bakmayın veya yemekten önce, sonra, yemek arasında diye ayırım yapmayın. Vücudunuz istiyorsa, her istediğinde için, istemiyorsa zorlamayın. Susadıysanız yemeğin ortasında bile içebilirsiniz ama yemek öncesi çok abartmayın, yemeğe de yer bırakın. Bedeniniz size ne yapmanız gerektiğini hep söyleyecek, onun direktiflerine uymaya çalışın.

Soda içmek isterseniz, bu sodayı yemekten bir saat öncesinde veya bir saat sonrasında için. Soda, bilinenin aksine baz içeriktedir ve midenin asit içeriğini nötrleyerek, yani bozarak sindirimi güçleştirir. Yemeğin hemen öncesi veya hemen sonrası içilmemesi gerekir.

Maalesef kolalı ve gazlı içeceklerden küçülene kadar uzak durmalıyız. Bu içecekler hem şeker ihtiva ettiği için sindirimi bozar hem de içerisindeki maddeler nedeni ile sindirimi bozar. Çay ve kahveyi bile sınırlı sayıda içmekte yarar vardır.

Bedeninizin yeniden yapılanması ve sizin arzu ettiğiniz inceliği, sağlığı, gençliği ve güzelliği verebilmesine yardımcı olmak için bir süreliğine ekmek, makarna, pilav, tatlı ve koladan uzak durmak, yeterli geliyorsa vücudu doyana kadar düzenli ve sağlıklı beslemek bunu kazandıracaksa neden yapmayalım?

Öğle yemeği saatinde, yani kahvaltıdan yaklaşık 5-6 saat sonra yavaş yavaş acıkıyor olmamız gerekir.

Eğer hiç acıkmıyorsak bunun nedenleri vardır:

1. Kahvaltımız çok geç saate kalmıştır, mesela ideal saati 7-8 arasındayken, en geç 9’a kadar yapmamız gerekirken, kahvaltı 10-11 e sarktıysa acıkmamış oluruz. Erken yapılan bir kahvaltı vücudun daha iyi çalışmasını ve acıkmasını sağlar, eğer kahvaltımız 9dan sonra olursa, 5-6 saat geçse bile vücudumuz çalışmadığı için acıkmayabiliriz. O durumda gece acıkmalarımız başlar, o nedenle kahvaltımızı özel günler haricinde hep 9dan önce yapmaya gayret edelim. Unutmayalım, vücudumuz güneş ışığına göre de çalışmaktadır. Biz gündüz yaşayan canlılardanız.

2. Sabah erken kahvaltı yaptığımız halde öğlen saat 2de bile acıkmıyorsak ikinci neden çok hareketsiz olmamız ve midenin halen boşalmaması olabilir. Hep oturarak çalışanlarda, oturma pozisyonunda midenin boşalması engellenebilir. Bu nedenle kendilerine bir neden yaratıp oturdukları koltuktan sık sık ayağa kalkıp 5-6 adım yürümelerini tavsiye ediyoruz.

3. Buna rağmen halen acıkmıyorsanız, mide kapasitesinin üzerinde kahvaltı yediniz demektir. Bu miktarı biraz azaltın, bazen hastalarımız arada acıkmamak için kahvaltıyı abartabiliyorlar.

4. Tüm yukarıda saydıklarımı doğru yapıyor ve halen acıkmıyorsanız, kahvaltı ve öğle yemekleri ile birlikte sindirim enzimine başlayabilirsiniz.

5. Buna rağmen halen acıkmıyorsanız safra kesenizde bir problem olabilir, bir gastroenterologa (sindirim sistemi doktoru) gitmenizi tavsiye ederim. Safra kesesinde taşı olan hastalarımız hem acıkmadılar hem de kilo veremediler. Tedavi edildikten sonra daha hızlı bir dönüş başladı.

Bu sorunu da çözdükten sonra şimdi öğle yemeğinden sonra yapacaklarımıza ve hissedeceklerimize gelelim. Öğle yemeğinde yiyeceğimiz her şeyi aynı anda yiyip bitirmemiz gerekir. Hatta meyveyi bile zaman geçirmeden hemen yemeğin üzerine yiyip sofradan kalkacağız. Artık vücudumuz bu yediklerimizi sırası ile sindirecek ve bağırsaklarımızdan emilimini sağlayacak.

Bazı hastalarımızın sık yaptığı yanlışlardan birisi, fındık, ceviz ve bademi yemek yedikten sonra atıştırmaya başlamaları, genelde bu tür gıdaları çevrelerindeki meraklı bakışlardan hoşlanmadıkları için ayrıca yemeye çalışıyorlar. Bu yanlış, çünkü bu saydığımız çerezler sindirimi zor olan yiyeceklerdir. Eğer tek başlarına yenirlerse sindirilmeyip direk bağırsaklardan dışkı ile birlikte atılabilirler, böylece işe yaramazlar hem de mide muhteviyatının sindirimini bozabilirler. Biz bunu tavsiye etmiyoruz.

Yemekten hemen sonra uzun süreli oturmak da sindirimin durmasına neden olabilir. İdeali, yemekten sonra biraz dolaşmak, bir saat sonra bir yürüyüş imkânı varsa bunu değerlendirmek iyi olacaktır. Böyle bir imkânı yoksa en azından sık sık kalkıp 5-6 adım atmak da yararlı olur. Ama akşama mutlaka uzun yürüyüş veya çok yormayacak spor hareketleri tavsiyemizdir.

Öğlen yemekten sonra saat 16.00-17.00-18.00 civarında çok büyük bir açlık hissi varsa bunun nedeni, öğle yemeğinde yediklerimiz değil, sabah kahvaltının problemli olmasıdır. Acıkma saatine göre yaklaşık 10-12 saat öncesine bakmak gerekir. 16.00-17.00-18.00 civarı acıkmak, sabah 07.00-08.00-09.00 civarında yediğimiz kahvaltının yeterli olmadığını veya iyi sindirilmediğini göstermektedir. Bazen öğle yemeğinden yaklaşık 5-6 saat sonra tekrar bir yeme arzusu oluşabilir ama bu, günlük ihtiyacın sabah ve öğlen tam anlamı ile karşılanamadığını gösterir. Bizim bahsettiğimiz, saat 16.00-17.00-18.00 civarı görülen çok aşırı bir açlık hissidir.

Mesela öğlen yemeği hafif yenir, gecikir veya tam anlamı ile doyulamaz-sa gece 21.00-22.00-23.00 civarı çok fazla açlık hissedilir. Bu hisler olursa, neden olan öğünlere daha fazla dikkat etmemiz gerekir. Mesela öğle yemeği gecikti ama biz saat 6da mükellef bir yemek yedik, hatta tıka basa doyduk. Buna rağmen yine de saat 21.00-22.00-23.00 civarında çok açlık hissederiz. Çünkü öğle yemeğini yemedik.

Bunun nedeni, yediğimiz yemeğin enerjisi yediğimiz anda gelmez, bazen yemek içinde kolay sindirilen gıdalar olduğu için, ilk 1-2 saatte enerji hissi olur ama esas yemeğin enerjisi bize 10-12 saat içerisinde gelir. Yemekler önce midede ezilecek, asit ile parçalanacak, bu yaklaşık 2-3 saat demektir. Sonra ince bağırsaklarda önce sindirim enzimleri ile karışacak sonra bağırsak iç yüzeyinde bulunan bakteriler yardımı ile çürüyecek ve sindirilebilir kıvama gelecek. Bu da en azından 6-7 saat demektir. Sonra karaciğerde sentezlenecek, buna da 1-2 saat koysak, 10-12 saat oldu bile. İşte bu nedenle, çok acıktığınız saatin 10-12 saat öncesini incelemek zorundayız.

Güneşin batış saatinin geç olduğu yaz aylarında, saat 18.00-19.00 civarında bir öğün daha almamız uygun olur. Bu öğünde ya sabah yaptığımız kahvaltı gibi veya öğlen yediğimiz yemeğin aynısından yiyebiliriz. Bazen yaz aylarında gündüz yeterli yiyemediğimiz için bu öğünde de etli bir yemek yememizde bir sakınca olmaz. Sadece, eğer etli yemek yediysek, hazmını hızlandırmak için gece daha fazla hareket etmemizde yarar vardır. Normal şartlarda etli yemekleri gündüz tercih etmenizi istiyoruz çünkü etin sindirimi uzun sürdüğünden, gece küçülme işleminde kullanılabilmesi için yeterince süre geçmiş olması gerekiyor. Bu nedenle, gündüz yenilen etli bir yemek, akşama ancak kullanılabilir hale geliyor. Sadece yaz aylarında daha geç yatıldığı ve daha hareketli olduğumuz için biraz geç yenilen etin sindirimi de sağlanmış oluyor.

ÖĞLE YEMEĞİ İLE AKŞAM YEMEĞİ ARASINDA ACIKMAMAMIZ GEREKİR!




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir