Damlaya damlaya göl olur

Damlaya damlaya göl olur

Geleceğinizi birikimlerinizle güvence altına almak sizin elinizde. Her gün birikim için ayıracağınız küçük bir miktar para doğru fonlarda 20 yıl sonra devlet katkısıyla birlikte şaşırtıcı bir büyüklüğe ulaşabilir…

SİZE desem ki, 20 yıl boyunca bireysel emeklilik sistemine her ay 1 TL yatırın, 20 yıl sonra sistemden 700 TL kendi birikiminiz, 200 TL’si de devlet katkısı olmak üzere toplam 900 TL ile çıkın. Ne düşünürsünüz? Bugünden bakınca olmaz gibi duruyor değil mi? Halbuki buradaki tek varsayım her ay sisteme düzenli olarak bir lira yatıracaksınız, paranız her ay 2017’nin aylık enflasyon oranlarıyla değerlenecek. Çok basit enflasyona dayalı bir hesaplama. Katkı payınız da hiç artmıyor, 20 yıl boyunca sisteme her ay bir TL yatıracaksınız.

Düşünün bir de enflasyon üstü bir getiri sağlanabilirse ne olur?

Buradan şuraya gelelim, yukarıdaki varsayımla sisteme 20 yıl boyunca aylık 200 TL katkı payı ödeyen katılımcının kendi birikimi 144 bin TL, devlet katkısı da 36 bin TL olmak üzere toplam 180 bin TL’ye ulaşıyor. Bu paranın büyük bir para olduğunu iddia etmek yanıltıcı olabilir. Ancak en azından paranın enflasyon karşısında ezilmediği söylenebilir. Burada önemli olan katılımcıyı zorlamayacak ve gelecekteki birikimden hoşnut edecek katkı payının ne kadar olduğunun tespit edilmesidir.

NEDEN TASARRUF YAPALIM?

Tasarruf, insanların gelecekteki harcamaları için şimdiden birikim yapmasıdır. Türk Dil Kurumu, tasarrufu, para biriktirme, artırım olarak tanımlıyor. Yani işin bir birikim tarafı var, bir de artırım tarafı var. Tüketim dünyasında yaşıyoruz, bugünün şartlarında tasarruf etmek kolay değil. Bir de birikimini artırmak tarafı var ki, o daha da zor.

İnsanoğlu bütün canlılar arasında biriktiren, saklayan, sahiplenen, koruyan, savunan vb. özellikleriyle öne çıkıyor. Evet, başka canlılar da var, geleceği için yiyeceğini saklayan, yarın için bugünden çalışan. Arılar, karıncalar, sincaplar, bazı kuş türleri hemen akla gelenler. Ama insanoğlu yiyeceğini saklama eyleminden, ticaretini yapmaya, oradan paraya, oradan sistemler oluşturma aşamasına geçmiş. Neden tasarruf yapalım sorusunun cevabı, herkese göre değişmekle birlikte ana başlıklar, ev-araba almak, çocukların geleceği, yaşlılık, öngörülemeyen kaza ve sağlık harcamaları diye sıralanabilir.

NASIL BİRİKİM YAPILIR?

Mevcut gelir üzerinden iki şekilde tasarruf edilebilir:

■ Birincisi mevcut gelirin bir kısmını ayırarak, tüketmemek. Yani gelirin başlangıçta tasarrufa gidecek kısmını, tüketilecek bölümünden ayırmak. Bu yöntemle, gelirin periyoduna göre düzenli tasarruf yapılabilir. Bireysel emeklilikte uygulanmaya başlanan OKS tam da buna örnektir. Çalışanların aylık ücretlerinden, kaynağında yapılan kesinti ile tasarruf edilecek olan kısım ayrılarak, çalışana kalan kısmın ödemesi yapılır. Çalışan tüketimini kalan kısım üzerinden gerçekleştirir. Böylece çalışanın tasarruf etmesi garanti altına alınmış olur.

■ İkincisi, gelirin tüketimden sonra kalan kısmını birikim için ayırmak. Ancak bu durumda tüketimden sonra ne kadarlık bir bölümün tasarrufa ayrılacağı meçhuldür. Bazen hiç tasarruf edilemeyebilir, az tasarruf yapılabilir veya çok yapılabilir. Bu yöntem, tasarruf sahibine harcama konusunda daha büyük rahatlık sağlarken, tasarruf yapılabilmesi ise tesadüfidir. Gönüllü bireysel emeklilik sistemi buna örnek gösterilebilir. Katılımcı, gelirini elde ettikten sonra kendi isteğiyle birikim yapmak için katkı payı öder. Sistemin yüzde 25 devlet katkısından kaynaklanan cazibesi, yaklaşık 7 milyon katılımcıyı burada birikim yapmaya ikna etmiştir. Ancak 80 milyonluk ülkemizde, çalışma yaşındaki 18-65 yaş arası nüfusun yaklaşık 50 milyon olduğu düşünüldüğünde sisteme katılımın yeterli olmadığı anlaşılabilir.

TASARRUFLARIN DEĞER KAZANMASI: YATIRIM

Sadece tasarruf yapılması yeterli değildir. Tasarrufların enflasyona karşı değer kaybetmemesini sağlamak, hatta enflasyon üzerinde bir gelir sağlamak gerekir ki, biriktirmek anlamlı olsun. Tasarrufların yönetilmesi, değerlendirilmesi üzerinde düşünülmesi, uğraşılması gereken bir konudur. Ülkemizde hane halklarının yaygın tasarruf yöntemleri banka mevduatı, katılım hesapları, döviz mevduatı ve yastık altı altındır. Hisse senedi yatırımı çok yaygın olmadığından, şirketlerin gelişmesi ve büyümesinden hane halkları faydalanamıyor.

Bireysel emeklilik sistemi tasarrufları artırabilmenin ve yatırıma yönlendirmenin kolay yoludur. Fonlar profesyoneller tarafından yönetildiği için, yatırım araçları analizler ve hesaplamalar sonucunda portföye alınmakta, hem piyasadaki dalgalanmalardan hem de yatırım araçlarının getirisinden faydalanma olanağı doğa. Katılımcıların tek başlarına yatırım yapamayacağı, belki de bilmediği alanlara yatırım yapılabilmekte, (örneğin, risk sermayesi yatırımları, future piyasalar, uluslararası piyasalar vb.) böylece fonun getirisinin artırılması hedefleniyor.

PARALAR HAVAYA UÇMASIN

Şimdi harcamalarınıza bir de bu gözle bakın. Para üstü olarak almadığınız, dilenciye verdiğiniz, bayat ekmek olarak sokağa attığınız vb. tutarlar gelecekte büyük meblağlara dönüşebilir. Fazladan akıttığınız su, kapatmadığınız elektrik, ısınan evde açtığınız cam nedeniyle paralar birer birer havaya uçacağına, cebinizde kalsa ve bireysel emeklilik sisteminde birikse, gelecekte ihtiyacınız olduğunda kullanabilseniz güzel olmaz mıydı?

Ne yapmalı?

1 – Bireysel emeklilik sistemine girmek istiyorum. Sisteme yatıracağım katkı payı için bir üst sınır var mıdır? Ne kadar katkı payı ödemem gerekir?

Y. KAÇAN / SİNOP

Bireysel emeklilik sistemine girmek için ödenecek katkı payının üst sınırı bulunmuyor. İstediğiniz kadar katkı payı ödeyebilirsiniz. Ancak katkı payının ne kadarlık kısmının devlet katkısından faydalanacağı mevzuatla düzenlenmiştir. Halihazırdaki uygulamada bir yıl içerisinde sisteme yatırılacak katkı payının bir yıllık brüt asgari ücret kadar olan kısmına yüzde 25 devlet katkısı ödemesi yapılıyor. Bunun üstündeki katkı payı ödemelerinde aşan kısım için devlet katkısı ödemesi yapılmaz. Bu nedenle genellikle öne çıkarılan aylık katkı payı ödemesi bir aylık brüt asgari ücret kadardır. Yine de bunun üstünde katkı payı ödemekte serbestsiniz.

2 – Bireysel emeklilik sistemine gireli beş yıl oluyor. Fon dağılımını değiştirin diye sürekli söylüyorsunuz ama fon dağılımını değiştirmek neredeyse bir haftayı buluyor. O arada da piyasalarda fiyatlar uçuyor.

Bunun çaresi nedir? V. KARLI DAĞ / ANKARA

Bireysel emeklilik şirketine verdiğiniz fon dağılımını değiştirme talimatında öncelikle satım işlemi gerçekleştirilir. Ancak bireysel emeklilik fonlarının alım satım esasları birbirinden farklı olabilir. Öncelikle www. kap.org.tr’den halihazırda elinizde olan fonlarınız ile almayı düşündüğünüz fonun veya fonların içtüzüğünü ve izahnamesini okumanızı öneririm. Böylece fon alım satımı için dikkate almanız gereken saat veya gün nedir onu öğrenerek fon dağılımını değiştirme talimatınızın ne kadar sürede sonuçlanacağını tahmin edebilirsiniz. Bunu aşan süreler söz konusu ise şikayet yoluna gidebilirsiniz.

3 – Denizli’de tekstil atölyem var. Temmuz 2018’de büyük olasılıkla benim işyerimde çalışanları OKS kapsamında sisteme dahil etmem gerekecek. Ancak bizim sektörümüzde eleman değişim hızı çok yüksek. Bazen altı kişiyle çalışıyoruz, bazen 15. Çalışanlarımı OKS’ye dahil edip etmeyeceğime nasıl karar vereceğim?

G. SERBES / DENİZLİ

1 Temmuz 2018 tarihinde işyerinizde TC vatandaşı ve 45 yaşını doldurmamış çalışan sayısı (SGK’ya kayıtlı) 10 ve üzerinde ise çalışanlarınızı OKS’ye dahil etmeniz gerekir. Eğer 1 Temmuz 2018 tarihinde SGK’ya kayıtlı çalışanınız 10 kişinin altında ise bir sonraki dönemi beklemeniz gerekecektir. Burada 1 Temmuz tarihinde 45 yaşını doldurmamış ve SGK’na prim ödeyen çalışan sayınızın 10 kişi ve üzerinde olmasına dikkat etmeniz gerikiyor.

ZEYNEP CANDAN AKTAŞ




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir