Maldivler’de Tatil Yapmak

Maldivler’de Tatil Yapmak

20 yıldır sürdürülebilirlik felsefesi üstüne kurulu olan Maldivler’in en etkileyici resort’lerinden Soneva Fushi ve Soneva Jani akıllı lüksün altını çiziyor.

Sunu baştan söylemeliyim Maldivler’e hiçbir zaman ilgim olmadı. Her zaman çok klişe bir destinasyon olduğunu düşünüyordum. Ta ki Soneva Jani ve Soneva Fushi’nin “akıllı lüks” felsefesiyle tanışana kaÖar. Şimdi hikayenin başına gidiyorum. Önce İstanbul Atatürk Havalimanında Emirates lounge’mda bekliyorum. Maldivler’in en “yeşil” ve sürdürülebilir resort’leri Soneva Jani ve Soneva Fushi’yi keşfetmeye gidiyorum. Aklımdan bu “yeşil” seyahatin daha ilk andan başladığı geçiyor. Çünkü Emirates doğaya ve sürdürülebilirliğe çok önem veren bir kuruluş. Mesela ekonomi bölümünde yüzde 100 geri dönüştürülmüş plastikten üretilen battaniyeler kullanılıyor. Bu battaniyeler sayesinde doğadan 88 milyon plastik şişe temizlenmiş oluyor ve bu da 44 adet A380 uçağın ağırlığına eşit.

Dubai ve Avustralya’da devam eden doğal yaşamın korunmasına yönelik çalışmalara ilaveten Emirates, hakanların ve hayvan ürünlerinin yasa dışı ticaretinin, dünyadaki soyları tükenme tehlikesi altında olan hayvanların soylarını devam ettirebilmeleri üzerindeki etkilerine dikkat çekmek amacıyla, United for Wildlife’la da iş birliği yapıyor. Seyahatin akıllı noktası böyle başlıyor, lüks noktasıysa Emirates’in “business class” konforuyla… Önce dört saat Dubai’ye, sonra üç saat de Dubai’den Male’ye uçuyorum ve sanki uçakta değil evimin oturma odasmdayım gibi keyfim yerinde. Boeing 777-300ER’lerin “business class” koltukları mesela modern spor arabaların koltuklarından ilham alınarak tasarlanmış. Bvlgari’nin bakım kitleri, uçaktaki Wifi ve 2500’den fazla eğlence kanalının bulunduğu “ice” sistemiyle zamanın nasıl geçtiğini anlamadan Maldivler’in baş adası Male’deyim. Buradan “pır pır” deniz uçağıyla, üç gece kalmak için Soneva Fushi’ye gidiyorum.

YAVAŞ YAŞAM KALBİNİZİ HIZLANDIRIYOR

Açıkçası bu adaya ayak basmadan önce bu kadar lüks bir resort’ün bu denli çevreci bir yaklaşımı olabileceğini hayal bile edemezdim. Sanki sizi ıssız bir adaya bırakmışlar ama tüm konforunuzu da düşünmüşler gibi görünüyor her şey. Üstelik doğayı koruyarak. Soneva’nın motto’su şu: No news, no shoes. Yani haber ve avakkabı vok. Adaya daha adım atmadan ayakkabılarınızı alıyorlar. Uç günü yalın ayak geçirmek insana nasıl bir özgürlük hissi veriyormuş, anlatamam. Geceleri yemeğe giderken bile en şık kıyafetinizi giyinip, ayaklarınıza bir şey giyinmemek çok tuhaf bir his. Her villanın kapısında bulunan bisikletler adadaki tek ulaşım aracı. Tüm adaya yayılan Soneva Fushi’de bir tura çıkıyorum şimdi. İlk durağım en merak ettiğim yer Eco Centro.

TUM İHTİYAÇLARINI KENDİ KARŞILAYAN BİR RESORT

Adadaki içme suyundan, kullanılan kömüre kadar aklınıza gelebilecek her şey burada üretiliyor. Bildiğiniz su markaları yok, yani pet şişe de yok. Arındırılmış sular pH dengeleri kurularak servis ediliyor. Mesela restoranda bardak mı kırıldı? Hemen kırık cam parçaları Eco Centro’ya getiriliyor ve cam stüdyosunda satılmak üzere başka bir forma giriyor. Soneva’da yediğiniz tüm sebze ve meyvelerse Vegetable Gardens’ta üretiliyor. Kendine yeterli bir resort olmanın vanı sıra konuklarına da her zaman organik, sağlıklı giyecekler sunmak en önemli amaçlarından biri. Sürdürülebilirlik konusunda birçok ödüle sahip Soneva Fushi, yer aldığı Baa Atoll’ün UNESCO Biosphere Reserve’leri arasına girmeyi de başarıyor. Adanın her etrafındaki mercanlar ve resifler koruma altında. Tüm bunların yanı sıra kadına ve çocuklara verdikleri önemle Soneva diğer resort’lerden ayrılıyor. Sosyal sorumluluk projeleri burada çok önemli! Öyle ki Maldivler’de sosyokültürel açıdan kadınların sadece yüzde dördü çalışıyor. Soneva’nm en büyük amaçlarından biri kadınları iş sahibi yapmak. Özellikle de turizm sektöründe çalışmaları için bir Kadınlar Kolektifi kurulmuş durumda. Bir adalar ülkesi olmasına rağmen Maldivler’de çok az çocuk yüzme biliyor. Kurulan yüzme programı sayesinde yerel halka ve çocuklara gönüllü olarak yüzme öğretiliyor. Ve tüm bunların yanı sıra bir de Soneva Orman Restorasyon Projesi devam ediyor. Bu proje kapsamında 500 binden fazla ağaç dikildi. Yedi-sekiz yıllık bir süreç içindeyse bu ağaçlar sayesinde kuş türlerinde artış oldu. Bir de üstüne 255 bin ton karbondioksit emilimi sağlandı. E daha ne olsun?

Eğer sizin de lüks anlayışınız kocaman otellerden, şaşaalı kristal avizeler altında yemek yemekten öteyse, burası tam size göre. Soneva’larda resepsiyon diye bir olgu yok. Aksine, sizi asist eden Mr. ya da Ms. Friday’ler var ve evet, isimlerini Robinson Crusoe’dan alıyorlar. Şimdiyse 90 dakikalık hızlı botla henüz 2016 yılının sonlarında açılan Soneva Jani’ye geçiyorum. Aynı felsefe ve sürdürülebilirlik algısı burada da devam ediyor. Tek farkı burada denizin üstüne kurulu bir iskelede de villaların bulunması. Sabah okyanusun üstünde uyanmak, siz yüzerken “vejetaryen” köpek balıklarının yanınıza kadar gelmesi gerçekten paha biçilemez bir deneyim. Üstelik burada denizin rengi o kadar farklı ki ldtap okurken sanki önümde duran bu muhteşem manzaraya haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Kurucuları Sonu ve Eva Shivdasani, yirmi yıl önce Soneva Fushi’yle attıkları bu vizyoner adımla, “akıllı lüks”ün var olabileceğini gösteriyorlar. Lüks ve konfordan vazgeçmeden, farkındalıkla ve dünyayı umursayarak tatil yapmanın da mümkün olduğunu kanıtlıyorlar.

SAYILARLA SONEVA’NIN SÜRDÜRÜLEBİLEN LÜKSÜ

  • Tüm Soneva resort’ler yüzde 1 00 oranında kendi sularını üretiyor.
  • 2015-1 6 yıllarında çöplerin yüzde 73’ü geri dönüştürüldü.
  • 2008’den beri 1.2 milyon plastik şişenin doğaya karışması engellendi.
  • Eco Centro’dan 265 milyon dolar değerinde üretim yapıldı.
  • Soneva çalışanlarının eğitiminin yüzde 38’ini sürdürülebilirlik oluşturuyor.
  • Soneva Eco Camp, 201 6’da Maldivler’de bulunan 150 okula resiflerin ve mercan adalarının korunması konusunda eğitim verdi.
  • 51 1.920 adet ağaç Tayland’da bulunan Soneva Kiri’ye dikildi.
  • Soneva resort’ler, Whole World VVater, Thirst Aid, Action Against Hunger, Shark Savers, Diversity in Aquatics gibi birçok kuruluşla çalışıyor.
  • 2008 yılından beri 388.599 ton karbondioksit tüketimi azaldı.

YAPMADAN DÖNMEYİN!

  • Maldivler’in kristal berraklığındaki sularında şnorkel yapmadan, en renkli balıklarla birlikte yüzmeden…
  • Hint ve Sri Lanka etkisinde kalan baharatlı yemeklerden yemeden… I Soneva’nın cam atölyesinde kırılmış bir cam parçasını yeni hayatına kavuşturmadan…
  • Bir hafta yalın ayak dolaşmadan…
  • Sörf yapmadan ama özellikle de haziran, temmuz, ağustos aylarında en büyük dalgaları kaçırmadan…
  • “Sand bank” dedikleri, gelgit sırasında ortaya çıkan ve sonra kaybolan kum adalarda ıssız bir akşam yemeği deneyimi yaşamadan…
  • Güne her sabah taze Hindistan cevizi suyuyla başlamadan…

KISA KISA MALDIVLER

  • 26 atoll, 1900 adadan oluşan Maldivler’in sadece 1 88 adasında insanlar yaşıyor.
  • “Atoll” kelimesi Maldivce “atholhu”dan türüyor. Anlamı, daire şeklindeki resif ya da mercan adaları demek.
  • Hint Okyanusu’nda bulunan Maldivler, Sri Lanka’nın güneybatısında ve Hindistan’ın güneyinde yer alıyor.
  • Hava yıl boyunca güneşli ve yaklaşık 30 derece olsa da nisan-ekim arası yağmur mevsimi olarak tanımlanıyor. Yağmur demişken, 10 dakika yağıp sonra duran tropik yağmurlardan bahsediyoruz. Yağmur detayı sizi korkutmasın.

MALDİVLER’E NASIL GİDİLİR?

Bu kadar yeşil bir seyahat sürdürülebilirliğe önem veren bir havayolu şirketiyle daha da anlam kazanıyor. Emirates, bu konuda diğerlerinden ayrılıyor.

Önce dört saat Dubai’ye, sonra da üç saat Male’ye uçuyorsunuz. Bu yolcuğu “business class’la yaparak sanki oturma odanızda uçuyormuşsunuz gibi hissedeceksiniz.

YAZI: ŞERLİ GAZER BOYACI




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir