Stresten Uzak Durmak

Stresten Uzak Durmak

DOĞAL YOLLARI TERCİH EDEREK STRESTEN UZAK DURABİLİR MİYİZ?

Bu konuda yapılabilecek pek çok şey var.

En iyi stres kontrolü egzersiz ile yapılıyor. Bunun için spor salonuna gitmeye de gerek yok. Yürümek, merdiven çıkmak büe yeterli oluyor. Hareket, vücudun mutiuluk hormonları olarak bilinen endorfin ve serotonin salgılamasını sağlıyor. Beslenme düzeninde yer alan Omega-3 zengini gıdaları artırmanın, stres hormonu olarak da bilinen kortizol düzeyini aşağıya çektiğini gösteren çalışmalar da bulunuyor. C Vitamini’nin de benzer bir etkisi olduğu biliniyor. Özellikle yoğun stres altında olduğunuz dönemlerde C Vitamini takviyesi almak etkili bir anti-stres stratejisi. Bilimsel araşürmalar, vücudumuzdaki faydalı bakteriler yani probiyotikler ne kadar çoksa stresle ve stresli durumlarla baş etmekte o kadar başarılı olduğumuzu gösteriyor. Bu örnekler, stres kontrolünde de sağlıklı beslenmenin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

DEPRESYON VE STRES İNSANIN HEM BEDENEN HEM DE RUHEN ENERJİSİNİ TÜKETİYOR. PEKİ, SAĞLIKLI AMA ADETA SÜPER KAHRAMANLAR GİBİ BİTMEK TÜKENMEK BİLMEYEN BİR ENERJİ SEVİYESİNDE KALMAK MÜMKÜN MÜ?

Evet, mümkün. Bunun için doğru beslenmek ve egzersiz yapmak gerekiyor. Zaten bu ikisi sayesinde vücuttaki stresle baş etme mekanizmaları da devreye giriyor. Bu formül sadece enerji seviyesini artırmıyor. Aynı zamanda kişiyi kronik hastalıklardan da koruyor.

Sorunun temelinde ne olduğuna dair bir farkmdalık sahibi olmak ise çözümü beraberinde getiriyor. Nedir bu farkmdalık? O depresif ruh halinin, bitkinliğin kaynağında sizi beslemek şöyle dursun hasta eden yiyecekler olduğunu bilmek. Eğer hücrelerinize ihtiyaç duyduğu besin maddelerini verir, onları katkı maddelerinin yarattığı tahribatı onarma yüküne maruz bırakmazsanız size enerjik, zinde, sağlıklı bir beden ve huzurlu ruh hali olarak geri döneceğini unutmayın.

SAĞLIKLI BİR BEDEN İÇİN UYKUNUN GÜCÜNÜ DE YABANA ATMAMAK GEREKİYOR AMA HER ŞEYE BİR ARADA YETİŞMEYE ÇALIŞIRKEN EN SIK FERAGAT ETTİĞİMİZ UYKUMUZ OLUYOR, DEĞİL Mİ?

Yeteri kadar uyumayınca sağlıklı olunmuyor. Gerçekten de uykunun önemi hep göz ardı ediliyor. Mesela uyku sırasında salgılanan son derece önemli bir hormondan söz etmek istiyorum: Büyüme hormonu. Bu; çocukken büyümeyi, gençlik yıllarında güçlü olmayı, yaş ilerledikçe de genç kalmayı sağlıyor. Özellikle orta yaşlarla birlikte artık bir tamir hormonu olarak çalışmaya başlıyor. Gençlik yıllarından sonra giderek düşmeye başlayan bu değerli hormonu korumanın en etkin iki yolu, spor yapmak ve düzenli uyumak. “Ben beş saat uyuyorum, bana yetiyor” diye düşünebilirsiniz. Ama bilim, ihtiyaç duyduğunuz sürenin sekiz saat olduğunu söylüyor. Uykudan çalmanın bedeli ise ağır! Bu süre azaldıkça kilo alma, diyabet hastası olma, Alzheimer’a hatta kansere yakalanma riskinin arttığını gösteren pek çok bilimsel çalışma bulunuyor.

GÜN İÇİNDE BİTMEMİŞ İŞLERİ YATAĞA SOKTUĞUMUZDA UYUMAK DA ZORLAŞIYOR. BUNUN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN NE YAPMAK GEREKİYOR?

Bazı bitkilerin uykuya geçmeyi kolaylaştırdığı bilindiği için bitki çayı içilebilir. Ayrıca gün içinde ne kadar hareketii bir yaşam sürerseniz, gece uyumak da o kadar kolay oluyor. Gece geç yenen yemekler, karbonhidradı, şekerli yiyecekler de uykuyu sekteye uğratıyor.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir