Sevmeyi Bil

Sevmeyi Bil

“Sevmek keman çalmak gibidir. Bilmeyen, kötü sesler çıkarır.” diye güzel bir söz vardır. Ancak keman çalmayı bilen, ondan harika sesler çıkarır. Sevmeyi bilen de sevgisinin karşılığını görür.

Bir çiftçiye, “ineğin ne kadar süt veriyor?” diye sormuşlar.

“İneğim hiç süt vermez, sütü ondan ben alırım.” demiş.

– Sevgiyi almak için gayret harcamak gerekiyor yani.

sevmek

– Evet. Sevgi fakiri olmamak lazım. Sevmek kolaydır; mühim olan, sevmeyi bilmektir. Sevmeyi bilen kendi hoşuna gittiği gibi değil sevdiğinin hoşuna gittiği gibi sevebilendir. Sevmek, sevdiğimiz için, içimizden gelmeyen şeyi yapabilmektir. O zaman sevginin bir kıymeti olur.

– Kadınla erkeğin sevgi dilleri farklı değil mi? Bunu çok iyi anlatan bir fıkra var.

Gece karı-koca birlikte olduktan sonra adam sırtını dönmüş uyuyacakmış. Kadın:

“Kocacığım, beni seviyor musun?” diye sormuş.

Kocası: “Az önce sevdik ya!” diye cevap vermiş.

– Erkeklerin sevgi dilleri çoğu kez cinsî hayatken, kadınların sevgi dilleri güzel sözdür. Tabii ki istisnalar her zaman vardır.

Hz. Mevlana’nın bir sözü var: “Ey gönül, bahar mevsiminde kanun budur: Önce kedi miyavlar, sonra bülbül öter.” Erkek miyavladığında eşi gelir; ama erkek bülbül olmayı unutur, hep miyavlamaya kalkarsa, bir müddet sonra eşi kedilikten istifa edip fare olur, kocasından fellik fellik kaçar. Erkek de karısını kovalarken, baharı kaçırır hep kışı yaşar. Görmeyi bilenler için tabiatta insana çok örnek var.

– Gerçekten güzel bir örnek.

– Bir erkek karısına nasıl dokunması gerektiğini bilmeli. Kadınların derileri erkeklere göre daha ince olduğu için daha hassastır. Ayrıca kadınların kasları, erkeklerin kaslarının yarısı kadardır. Bu yüzden eşine sert dokunma, çünkü acıyı senden fazla hisseder. Cam yandığında “Ne var bunda, her şeyi büyütüyorsun, hafifçe dokundum…” deme; senin hafif dediğin onun canım yakmıştır.

– Bunu bilmiyordum. Şirinle bunun tartışmasını çok yaptık. Ben huysuzluğundan “Canım yanıyor…” dediğini düşünüyordum.

– Ona hafifçe dokunmayı, şehvetsiz sarılmayı, onun saçlarını okşamayı, elini tutmayı unutma. Her sarıldığında onu yatağa atmaya çalışırsan senden uzak durmaya başlar. Bir erkek için bunu yapmak biraz zor olabilir; ama sevgi emek ister, gayret ister, fedakârlık ister. Sen karının sevgi ihtiyacını giderirsen, o da karşılığını sana kat kat verecektir.

– Bunun için mi acaba Şirine ne zaman sarılsam, kollarımdan bir bahaneyle kayıp gidiyor?

– Kadınlar sarılmayı, dokunmayı çok severler. Bundan kaçmıyorsa senin niyetinden şüphelendiği için olabilir. Evlilikte cinsî hayat vardır ve elbette olacaktır; ama kadının bedenine dokunmadan önce gönlüne dokunmayı bileceksin.

– Gönlüne dokununca da, menfaatçisin, diyor.

– Sadece onunla birlikte olmak istediğin akşam ona iyi davranıp, tatlı sözler söylüyorsan o zaman böyle söylüyor olabilir. Çünkü pek çok kadın bundan şikâyetçidir.

– Bu mevzuda bir küçük fıkra daha anlatabilir miyim?

Adam, gece karısının yanına yaklaşmış:

“Hanimiş benim tatlı karım, kocasına hazır mıymış?” demiş.

Kadın:

“Bir banyoya gidip geleyim, öyle…” demiş.

Kadın banyodan dönerken ayağı halının ucuna takılıp düşmüş.

Kocası endişe içinde ayağa fırlamış:

“Bir şey oldu mu bir tanem, iyi misin?” diye sormuş.

Kadına bir şey olmamış. Birükte olduktan sonra kadın tekrar banyoya gitmiş. Dönerken yine ayağı halının aynı yerine takılmış, düşmüş.

Kocası bu sefer bağırmış yattığı yerden:

“Yetti beee! Önüne baksana yahu, kör müsün!”

– Anlamlı bir fıkra. Böyle yapılırsa elbette kadın erkeğin menfa-atçi olduğunu düşünür. Küçük şeyler kadınlar için değerlidir. Küçük güzellikler de tatsızlıklar da gözlerinden kaçmaz. Erkek yaptığının belki farkında bile olmaz ama böyle bir davranışı ile karısını çok yaralayabilir. Kadınlar için küçük şeyler, çoğu zaman büyük şeylerden daha değerlidir. Karma araba alman değil, anahtarı verirken ona söylediklerin veya yüz ifaden manalıdır. Araba aldığın için o gün sevinir ama söyleyeceğin iki tatlı sözü, her hatırladığında ömür boyu gülümser.

– Kadınlar küçücük şeylerle mutlu olabiliyorlar da biz erkekler küçük şeyleri hep unutuyoruz.

– Erkeklerin küçük şeylere dikkat etmesi için hususi gayret göstermesi lazım. Erkeklerin küçük gibi gördükleri bazı şeyler de aslında çok büyük ve değerli şeyler olabiliyor. Mesela temizlik kaideleri evlilik hayatı içinde bir detay gibi görünüyor ama olmazsa olmaz.

Ağız kokusuna çok dikkat etmeli; diş ve tırnak temizliği çok mühim. Erkek, gündüz iş yerinde soğan-sarımsak yiyorsa eşine yaklaşmadan önce ağız kokusunu bastıracak çareleri de bulmalı. Varsa bıyık-sakal çok düzgün ve temiz olmalı. Eve ter kokusu ile geliyorsa duş almalı, eşinin hoşuna gidecek güzel koku kullanmalı.

– Bu saydığınız şeyler bence de detay değil, çok da gerekli şeyler. Kadın da erkek de temizliğe özen göstermeli. İnsan evlendikten sonra, bedeni sadece kendini değil eşini de alakadar ediyor.

– Son adım olarak mevzuyu toparlamaya başlayalım. Bir erkek sevmeyi bilmeli, karısının bedenine ve gönlüne nasıl dokunması gerektiğini öğrenmeli.

– Kadın gönlünün anahtarının tatlı sözler olduğunu öğrendim.

– Kadının gönlüne girdikten sonra, bir tahta sahip olmak istersen, birkaç küçük şeye daha dikkat etmen gerekiyor: Karınla konuşurken talimat vererek değil, ricalarla konuşursan, teşekkürü unutmazsan, seve seve sana hizmet eder, seni başına taç eder.

“Bir çay getir!” demenle “Canım, bir çay getirir misin?” demen arasında kadın için çok büyük fark vardır. İkisinde de getirir ama güzel bir şekilde istediğinde seve seve yapar. Sen de çayı daha keyifli içersin.

– Her zaman çayın tadı aynı olmuyor, belki de sebebi bazen isteksiz yaptığı içindir.

– Güzel sözler, tatlı espriler, birlikte gülüşmek muhabbetinizi artırır. Fakat şaka yapayım derken çam devireceksen, kalbini kıracaksan hiç yapma. “Fındık akıllı karım” gibi saçma sapan bir hitapla eşine sevgisini göstermeye çalışan bir koca duymuştum.

– Bu söz espri falan değil, açıkça hakaret etmek. Bir kere ben bir hata yapıp Şirine soğuk bir şaka yapmıştım, bir hafta benimle konuşmadı. Bir sevgililer gününde, iş yerimde küçük, süslü bir paket buldum. Aklıma Şirine şaka yapmak geldi. Paketin içine bir kitap ayracı koyup güzelce paketleyip eve götürdüm. Şirin paketi görünce pek heyecanlandı. Paketi açıp içindekini görünce, hiç gülmediği gibi, çok bozuldu. Onunla dalga geçtiğimi düşündü, oysa sadece şaka yapmak istemiştim.

– Hatalar insanlar içindir. Hata yaptığında ona sarılıp, gözlerinin içine bakıp, onu çok sevdiğini söylersen sevginiz canlanır ve hataları temizler.

Çok güzel bir hanıma, yakışıklı ve zengin olmayan kocası için “Sen bu adamı nasıl beğendin de evlendin?” diye sormuş bir arkadaşını. O da şöyle cevap vermiş. “Onun gözleri çok güzel, siz onun gözlerini hiç benim kadar yakından görmediğiniz için güzelliğini de göremiyorsunuz.”

Aslında dışarıdan bakıldığında adamın gözlerinin de güzel diyecek bir meziyeti yok. Fakat kadın o gözlerin içinde, eşinin kendine olan aşkını, sevgisini gördüğü için, o gözler de kocası da ona gerçekten çok güzel geliyor.

– Dağı delmek işin en kolay kısmıymış. Meğer sevmek kolay, sevgiyi yaşatmak zormuş.

– Son adımımızı, bir zamanlar defterime not almış olduğum küçük bir misalle tamamlayacağım:

“Hayat, havaya attığımız beş topla oynanan bir oyundur. Bu toplardan biri lastik, diğer dört top camdandır. Bu toplar: Kendimiz, ailemiz, sağlığımız, dostluklarımız, işimizdir.

Bunlardan lastik top, işimizdir. Diğerleri camdandır, kırılınca yerine yenisi konmaz. Oysa hepimiz o lastik topu tutmak uğruna, diğerlerini kırıp döküyoruz.”

– Çok güzel bir misalmiş, sizden çok şey öğrendim. Keşke bunları öğrenmek için bu kadar geç kalmasaydım! Fakat hatanın neresinden dönülürse kârdır. Size çok teşekkür ederim. Zaten görüşme başladığı ilk haftadan beri evimizde çok şey değişti. Çok mutluyuz.

– Gönül ocağında yanan, muhabbetin ateşidir. Muhabbet ateşi sönmeye başlarsa, yürekler buza döner.

Aşkın ateşi geçtiğinde, muhabbet varsa, sevgi yürekleri ısıtmaya devam eder. Bu yüzden her şeyden önce muhabbeti kaybetmemek lazım. Muhabbetin ateşini canlı tutmak için, muhabbete hizmet etmek gerekir. Muhabbet ateşini beslemek lazım ki sıcaklığı, yüreğinizi ve yuvanızı ısıtsın.




2 thoughts on “Sevmeyi Bil

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir