Kadınlar iş hayatında giderek daha fazla yer alıyor

Kadınlar iş hayatında giderek daha fazla yer alıyor

KADINLAR iş hayatında giderek daha fazla yer alıyor.

Daha fazla kadın yönetici lider konumuna yükseliyor. Ancak ülkemizde çalışan kadınlar potansiyel nüfusun üçte biri kadar. Böyle olunca da kadınların gelirleri, tasarrufları, varlık ve serveti her zaman erkeklerin gerisinde kalıyor. Yapılan varlık ve zenginlik sıralamalarında kadınlar arkalarda. Sıralamalara girenlerin pek çoğu da eşinden veya ailesinden kalan mirasla listelere girebiliyor. Peki, kadınlar çalışmıyor mu? Neden en çok kazananlar listesinde geriden geliyorlar? Neden zenginlik ve servet sıralamasında ilk sıralarda kadınları göremiyoruz?

Kadınlar da çalışıyor tabii, ancak gelir getiren, ücrete bağlı çalışanlar ülkemizde maalesef, potansiyelin çok çok altında. Ülkemiz bu haliyle kırık kanatla uçmaya çalışan bir kuşa benziyor. Kanadın bir tarafını oluşturan erkeklere karşılık kanadın diğer tarafını oluşturan kadınların sayısı az, bu nedenle kuşun kanadı kırık. Bu görünümüyle, bütün çaba ve enerjisine karşın ülkemiz, üretimde, tüketimde, sanayide, hizmet sektöründe, kişi başı gelirde, gelirin paylaşımında, dağılımında geride kalıyor. Refah ve kalkınmada hak ettiği seviyelere ulaşmakta zorluk yaşıyor. Gelin önce üretim tarafına bakalım, kadınlar üretime ne kadar katkıda bulunabiliyor?

KADIN İSTİHDAMI

Ülkemizde ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı kadınların sorumluluğunda. Ancak bu işlere bir değer biçen, bunları üretilen bir değer olarak gören, bir ekonomik yapı söz konusu değil. Yapılan araştırmalara göre dünyada bu işleri bir şirket yapsa idi, bu şirket yıllık 10 trilyon dolarlık bir ciroya ulaşacaktı. Ama maalesef, böyle bir şirket olmadığına göre, kadınlar erkeklerle “birlikte, emeklerine değer biçilen işlerde çalışarak, kendilerine, ailelerine ve ekonomiye katkıda bulunacaklar. Kadınlar öncelikle istihdam konusunda sıkıntı yaşıyor. Kadınların özellikle hamilelik, bebek bakımı dönemindeki zaman ve yardım ihtiyacı, işverenler nezdinde iş akışında sıkıntı olarak algılanıyor. Kadın personel istihdamı tercih edilmiyor. Diğer taraftan kadınlar erkeklere göre daha az kazanıyor. SGK verilerine göre günlük ortalama kazanç kadınlarda 106 TL iken erkeklerde 117 TL. Aynı işi yapan kadınların erkeklere nazaran daha düşük ücretler aldıkları konusunda da araştırmalar var.

Kadın çalışanların daha iyi yaptığı işler yok mu? Var tabi ki. Bazı sektörlerde kadın çalışanlar özellikle tercih ediliyor. Kadınların avantajlı olduğu sektörler, bankacılık, sigortacılık, eğitim, sağlık hizmetleri gibi birebir ilişkilerin önemli olduğu alanlar. Örneğin, eğitim alanında kadınların daha çok tercih edildiğini hepimiz gözlemleyebiliyoruz. YÖK’ün açıklamasına göre, üniversitelerdeki kadın öğretim görevlilerinin sayısı erkek öğretim görevlilerinin sayısını geçti. Kadınlar insan ilişkilerinde, sorunları anlayıp, çözüm üretmede çok daha başarılılar. Bu nedenle kişiyi tanıma, ikna aşamalarında tercih ediliyorlar. Ancak kadınlar çalışanların özellikle tercih edildiği bu sektörlerde bile, kariyer basamakları yukarı doğru çıkıldıkça, kadınların sayısı giderek azalıyor. Yönetici pozisyonundaki kadın oranı yüzde 17’lerde iken, kadm profesör oranı yüzde 31’de. Geçmişe göre iyileşmeler var, evet. Ancak kadınların iş hayatının içerisinde daha çok olması gerektiği, potansiyellerini daha çok kullanmaları gerektiği gerçeği, bütün çıplaklığıyla önümüzde duruyor.

EĞİTİMİN ETKİSİ

Eğitim seviyesi yükseldikçe kadınların işgücüne daha çok katıldıkları görülüyor. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 16’larda iken, üniversite mezunu kadınların oranı yüzde 73’e çıkıyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken şey, kadınlarda okuryazar olmayanların oranı yüzde 8’lerde. Bu da yapılan bütün özverili çalışmalara, politikalara rağmen, eğitim çağındaki kız çocuklarını eğitime yeterince katamadığımız anlamına geliyor. Kız çocuklarını eğitime katamadığımızda bu kez genç nüfusta (15-24 yaş), hem eğitimde olmayan hem de çalışmayan kadınların oranı da yüzde 33’lere ulaşıyor. Genç erkeklerde bu oran yarı yarıya daha düşük.

BES’TE KADINLARIN ORANI

Çalışmayan ve istihdamda olmayan kadınlar yaşlandığında, hem yakınları hem de kamu sosyal güvenlik sistemleri üzerinde yük oluşturuyor. Gönüllü bireysel emeklilik sistemi çalışsın-çalışmasm tüm toplum kesimlerine hitap ettiği için, kadınlar için ekstra bir güvenlik sağlıyor. BES tarafında kadınların durumuna baktığımızda, kadınların sahip olduğu sertifika sayısı toplamın yüzde 4ü’ı iken, sistemdeki birikimin yüzde 45’i kadınların. Rakamlar bize çalışmayan kadınların da sisteme katkı payı ödeyebildiğini ifade ediyor. Bu bir taraftan kadınların yaşlılıkta korunma ihtiyacını gidermek için BES’e güvendiğini gösterirken, diğer taraftan katkı payı ödeyebilmek için, belki de eş ve çocukların desteğine muhtaç olduğunu ifade ediyor.

OKS tarafında ise, kadınların payı tam da beklenildiği gibi, sistemdeki sertifikaların üçte biri olarak gerçekleşmiş. Aynı şekilde toplam birikimin de üçte biri kadınlara ait. Yani OKS tarafında istihdamda olan kadınlar erkekler ile aynı oranda sistemde kalarak, katkı payı ödemeye devam ediyorlar. Burada aralarında çok büyük bir farklılık yok.

ZEYNEP CANDAN AKTAŞ




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir